Ankara'nın Keçiören ilçesinde 22 yaşındaki Beyzanur Kaya'yı tabanca ile vurarak öldüren 22 yaşındaki Ege Rüştü Akoğlu hakkında ‘kadına karşı kasten öldürme suçu’ndan ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ise "iyi hal indirimi" uygulayarak cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi.
Ankara'nın Keçiören ilçesinde meydana gelen olay 19 Ekim 2023'te yaşandı. Üniversite öğrencisi Beyza Nur Kaya ile sevgilisi Ege Rüştü Akoğlu arasında çıkan kavgada, Beyza Nur Kaya hayatını kaybetti. Cinayet sonrası kaçan Ege Rüştü Akoğlu, saklandığı adreste yakalandı. Akoğlu, çıkarıldığı hakimlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında, savcılık esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Beyza Nur Kaya’nın annesi Nesrin Kaya ve kız kardeşi Beyza Sena “Sanığın en ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi. Aile duruşma boyunca Beyza Nur Kaya'nın fotoğraflarını ellerinde tuttu.
"Sanık indirim almak için uğraşıyor"
Beyza Nur Kaya’nın ailesinin avukatı, sanığın ifadelerinin tamamen birbir ile ve delillerle çeliştiğini ifade ederek, esas hakkındaki mütalaaya karşı şu savunmayı yaptı:
"Sanığın iddia ettiği gibi boğuşma sırasında silah patlasaydı maktulün swap izi ya da atış izi olurdu. Ancak raporlarda böyle bir şey tespit edilmedi. Öncelikle ambulans çağırmak varken olay yerini temizlemeye çalışıyor sanık. Bu da olayda iyi niyetinin olmadığının göstergesidir. Öte yandna maktule ilgili konuşmalarından sanığın zaten silahı yanında taşıdığını anlıyoruz. Yani o gün yağlamak için yanında taşıdığı gibi beyanlarına itibar edilmemelidir. Sanık tüm ifadeleri ile taksirle öldürmek ve olmazsa haksız tahrik indirimi almak için uğraşıyor."
Beyza Nur Kaya’nın annesi söz olarak, "'Allah kimseye evlat acısı vermesin. Daha çok küçüktü, üstüne yorgan örtüyordum daha. Acımız hiç geçmiyor. En ağır ceza neyse onun verilmesini isterim'" dedi.
Sanıktan "aileme ve bana küfür etti" savunması
Sanık Ege Rüştü Akoğlu savunmasını yazılı olarak okudu. Sanık savunmasında özetle şunları kaydetti:
"Benim psikolojimin bozuk olduğu iddiasında bulunarak daha fazla ceza almam için sinirli bir insan olduğuma yönelik söylemlerde bulundular. Bunlar doğru değildir. Biz Beyza ile liseden beri 4 yıldan beri arkadaşız, son 2 yılda da sevgili olduk. Beyza ben Çankırı’ya ailemin yanına taşındığım için bana sinirliydi ve aileme ve bana küfürler, hakaretler ediyordu. ‘Sen nasıl adamsın, benle buluşacak çok adam olur’, ‘Senin babana s.çayım’ şeklinde hakaretler ediyordu. Çankırı'daki evimize tabancayı götürmeyi unutmuştum. Ben tabancamı temizleme işlemlerini yaparken Beyza eve geldi. Ben kapıyı açmadım. Kapıdan bana ‘kadın gibi kapının arkasına mı sığınıyorsun? Neden kapıyı açmıyorsun?’ diyerek sinkaflı küfürlerde bulundu. Kapıyı açtım ve tartıştığımız sırada odadaki tabancayı almaya çalıştı. Bu sırada bana saldırmaya devam etti ve tabanca ateş etti, Beyza da düştü. Beyza’nın başını dizime koydum ve kanamayı durdurmayı çalıştım, ambulansı çağırdım, komşudan yardım istedim. Olay kazayla meydana geldi. Öldürmek kastı ile hareket etseydim 3-4 defa ateş ederdim. Çok üzgünüm. Keşke kazayla patlayan kurşun ona değil bana gelseydi."
Sanık avukatı: Olay tamamen kazayla meydana gelmiştir
Sanık Akoğlu’nun savunmasının ardından avukatı Aydın Akpınar, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı. Avukat Akoğlu, şunları söyledi:
''Sanığında elinde ya da kıyafetlerinde atış artıkları ve parmak izi yok. Demekki parmak izi ve atış artıkları ile hüküm kurmak doğru değil. Karşı taraf delil temizliği iddiasında bulundu. Ancak böyle birşey yok. Esas hakkındaki mütalaa dosya ile uyumlu değildir. Sanık kız arkadaşını öldürecek bir husumetinin olmadığını ifade ediyor. Beyza’nın küfürlü sözler söylemesi ve ‘Erkek misin?’ diyerek hakaret etmesi üzerine komşulara rezil olmamak amacıyla kapıyı açtığını beyan etti. Dolayısıyla Beyza’yı eve çağırmadığını, kendisinin geldiğini beyan etmiş ve aksini ispat edecek bir delil de dosyada bulunmamaktadır. Beyza’nın kendinde olmadığını, sarhoş gibi olduğunu, gözünün döndüğünü, Tokat attığını müvekkilimiz anlattı. Beyza’nın eline aldığı silahı bir kaza gelmesin diye önlemek adına müdahale etmiştir sanık. Bu sırada ne yazık ki olay meydana gelmiştir. Olay tamamen kazayla meydana gelmiştir. Sanık öldürme kastıyla hateket etmemiştir. Dosyada tüm bunlar sabittir. Dolayısıyla bir suçu ve cezai sorumluluğu da bulunmamaktadır. Maktulenin idrarında ayrıca sentetik uyuşturucu da bulunmuştur. Bu da sanığın ‘sarhoş gibiydi, gözü dönmüştü’ sözlerini doğrular niteliktedir. Sanığın tahliyesini talep ediyorum.''
"İyi hal indirimi" uygulandı
Son sözü sorulan sanık, "Ben kendisini çok seviyorum. Bunu yapacak bir insan değilim” dedi. Mahkeme, sanık hakkında "kasten kadına karşı öldürme suçu"nu işlediği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Mahhkeme sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, "'iyi hal indirimi'" uygulayarak, müebbet hapis cezasına çevirdi.