Aziz Nesin'in usta kaleminden: 'Mucize Aynalar' gösterime giriyor

Yönetmen Tolga Örnek'in sanat, edebiyat ve hicvin ölümsüz ustası Aziz Nesin'in altı farklı öyküsünden uyarladığı senaryosuyla 'Mucize Aynalar' bugün sinema salonlarındaki yerini alıyor.

Düşünür, yazar ve hicvin ustası Aziz Nesin’in kaleminden çıkan 6 farklı öykü, ünlü yönetmen Tolga Örnek tarafından ‘Mucize Aynalar’ ile sinemaya aktarıldı.


Filmin kadrosunda Cengiz Bozkurt, Şebnem Bozoklu, Boran Kuzum, Zerrin Sümer, Eren Demirbaş, İştar Gökseven, İdil Fırat yer alıyor. Mucize Aynalar, gündelik gerçeklikle komediyi harmanlayan farklı yapısı ve tarzıyla, farklı bir seyir deneyimi vaat ediyor.

Gülerken düşündürmeye hazırlanıyor

Hayalleri gerçeğe dönüştüren, geçmişi bir çırpıda bugüne getiren ‘Mucize Aynalar’ temasıyla film, günümüzün hayallerin peşinde koşmaktan hayatını yaşayamayan insanını anlatıyor. Filmde farklı hikayeleri olan karakterlerin kesişen hayat öyküleri trajikomik sahnelere neden oluyor.

Bugün vizyonda

‘Kaybedenler Kulübü’, ‘Devrim Arabaları’ gibi filmlerin yönetmeni Tolga Örnek’in filmi, Mucize Aynalar 5 Nisan’da vizyonda.

Aziz Nesin kimdir?

20 Aralık 1915’te Heybeliada doğdu.

Türk edebiyatının değil; dünya edebiyatının da tanınmış mizah sanatçısı olan Aziz Nesin, Türk mizahını dünyaya tanıtmış ve genç mizah yazarlarının ortaya çıkmasını sağladı.

Yazı hayatına ilk önce şiirle başlamış, daha sonra mizah dışı gerçekçi hikâyeler yazmış ve mizahi hikâyelere yönelerek yazdığı onlarca hikayeyle adından söz ettirdi.

Sabahattin Ali ile birlikte, Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Alibaba ve tek başına Zübük adlı mizah dergilerini çıkardı.

Eserlerinde toplumdaki haksızlık, zulüm gibi sosyal ve siyasal kötülükleri kınayan konulara değinmiş, en sıradan olaylardan bile hikâye konusu çıkarmış, toplum yaşamının bütün abesliklerini, komikliklerini, tuhaflıklarını eserlerine yansıtmıştır.

Yapıtlarında abartıya kaçmış, tekrarı çok olan, sade bir dille ve başarılı bir üslupla yazmıştır.

Aziz Nesin'in kendi anlatımıyla soyi isminin hikâyesini şöyle kaleme almıştır;

''1934 yılında soyadı kanunu çıktı. Herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri ‘Eli açık’, dünyanın en korkakları ‘Yürekli’, dünyanın en tembelleri ‘Çalışkan’ gibi soyadları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ‘Nesin’ soyadını aldım. Herkes ‘Nesin’ diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.''

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Piyasada sahte dolar alarmı: Döviz büroları alım-satımı durdurdu
İsrail Lübnan ateşkesi yürürlüğe girdi
ABD'nin en çok arananlar listesindeydi: 21 yıl sonra Galler'de yakalandı
Şişli'de yer altında patlama oldu, yolda yürüyen bir kişi ağır yaralı
'‘Meryem Ana'’ baskını sonrası otopark ücretlerine yüzde 120 zam