AYM gerekçesi: “Tayfun Kahraman’ın eylemleriyle suçlama arasında somut bağ yok”

AYM'nin Gezi Parkı davasında mahkûm edilen Tayfun Kahraman ile gerekçeli kararında, mahkûmiyetin dayandığı delillerin somut bağdan yoksun olduğu belirtildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Gezi Parkı davası kapsamında “darbeye teşebbüs” suçlamasıyla mahkûm edilen şehir plancısı Tayfun Kahraman’a yönelik hak ihlali kararının gerekçesini açıkladı. Tayfun Kahraman, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25 Nisan 2022’de 18 yıl hapse mahkûm edilmişti.

Kararda, Kahraman’ın mahkûmiyetine gerekçe gösterilen sosyal medya paylaşımları ile basın açıklamalarından hangilerinin şiddete teşvik ya da hükümeti devirmeye teşebbüs etmeye yönelik ifadeler içerdiğinin tespit edilmediği aktarıldı. Kararda, Kahraman’a atfedilen paylaşım ve açıklamaların şiddet içeren olaylarla olan illiyet bağının da tartışılmadığına dikkat çekildi.

Şiddet olaylarının meydana gelmesinde Kahraman’a yüklenen aktif rolün ne olduğunun anlaşılamadığına dikkat çekilen kararda, mahkemelerin suçlamaya gerekçe gösterilen eylemlerinin ne olduğu açık bir biçimde ortaya koyması gerektiği aktarıldı.

Yüksek Mahkeme, Yargıtay’ın Kahraman ile Taksim Dayanışması hesapları arasındaki bağlantıyı yalnızca “şifre isteme” mesajına dayandırdığını belirterek, bu ilişkinin somut biçimde ortaya konmadığını vurguladı. Kararda, sosyal medya paylaşımlarının Mayıs - Haziran 2013’te yapıldığı, şifre talebinin ise 2 Ekim 2013 tarihli olduğuna dikkat çekilerek, “şifre isteme olayı ile provokatif kabul edilen paylaşımlar arasında nasıl bir ilişki kurulduğu anlaşılamamaktadır” denildi.

AYM, Yargıtay’ın onama kararında yerel mahkemenin gerekçesinde bulunmayan dinleme kayıtlarını mahkûmiyet gerekçesi yapmasını eleştirdi. Kararda, bu durumun Kahraman’ın temyiz aşamasında savunma hakkını ihlal ettiği belirtildi. Kahraman’ın, dinleme kayıtlarının dosyaya hiç dahil edilmediğini defalarca dile getirdiği hatırlatılarak, Yargıtay’ın bu şikâyete yanıt vermediği vurgulandı. Mahkeme, delillerin ilk kez kanun yolu aşamasında kullanılmasının “silahların eşitliği” ve “çelişmeli yargılama” ilkeleriyle bağdaşmadığına hükmetti.

AYM kararında, mahkûmiyet gerekçelerinden birinin Kahraman’ın Gezi Parkı olaylarını önceden planladığı iddiası olduğu belirtildi. Ancak mahkemeyi bu sonuca götüren bulgunun ne olduğunun karardan anlaşılmadığı vurgulandı. Kahraman’ın, olaylardan önce yalnızca bir sanıkla iletişim kurduğunun görüldüğü, bu iletişimin içeriği ve sıklığına dair bilginin ise bulunmadığı ifade edildi. Mahkeme, bu tek bulgunun “önceden planlı hareket” iddiasını kanıtlamak için yeterli olmadığını belirtti.

AYM kararında, yerel mahkeme ve Yargıtay’ın Kahraman’ın Gezi Parkı forumlarına katıldığı ve Osman Kavala ile bağlantılı bir koordinasyon sağladığı iddiasına yer verdiği belirtildi. Ancak Kahraman’ın hangi toplantılara, ne zaman katıldığı, bu toplantılarda hangi kararların alındığı ve bu kararların şiddet olaylarıyla nasıl ilişkilendirildiğinin kararda açıklanmadığı vurgulandı. Mahkeme, forum faaliyetleriyle Kahraman arasında somut bir bağ kurulmadığını ve cezai sorumluluğun yeterli biçimde gerekçelendirilmediğini ifade etti.

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili ilk beraat kararı Taksim Dayanışması üyelerine yargılayan İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nden çıkmıştı. AYM, bu karara atıf yaparak “Somut olayda başvurucunun kendi davasında aynı konunun neden farklı yorumlandığına dair Mahkemelerce yeterli bir gerekçe de ortaya konulmamıştır” denildi

Anayasa Mahkemesi, Kahraman’ın “hakkaniyete uygun yargılanma hakkının” ihlal edildiğine hükmetti ve yargılamanın yenilenmesine karar verdi. Karar 9’a karşı 5 oyla alındı. İrfan Fidan, Muhterem İnce, Yılmaz Akçil, Ömer Çınar ve Metin Kıratlı muhalif kaldı. Dosya, ihlalin giderilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Kahraman yeniden yargılanacak.

AYM, kararında “giderim” başlığı altında yaptığı açıklamada, hak ihlali kararının davanın sonucuna dair bir hüküm anlamına gelmediğini vurguladı. Yeniden yapılacak yargılamada beraat ya da mahkûmiyet kararının ilgili mahkemelerin yetkisinde olduğunu belirtti.

Hatırlanacağı üzere, AYM ile Yargıtay arasında daha önce yine Gezi Parkı davasında mahkûm edilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay kararı nedeniyle kriz yaşanmış, Yargıtay, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Ertuğrul Özkök yazdı | Arkadaşım sordu: Bu fotoğraf sana bir şeyi hatırlatıyor mu?
Merkez Bankası’nda yolsuzluk itirafları: Eski genel müdür tek tek anlattı: 'Yerli ve milli kart'la soygun
'Aziz İhsan Aktaş' iddianamesi tamamlandı: Belediye başkanlarına hapis istemi!
CHP'li Gürer: “Binlerce hektar orman yok oluyor”
Kayyum Gürsel Tekin'den, tutuklu avukat Rezan Epözdemir'e ziyaret: 'Nezaketen gittim'