Yargıtay'ın, Gezi Davası'na ilişkin kararı hakkında tartışmalar sürüyor.
Avukat Akın Atalay, kararın hukuki dayanaklarına dikkat çekerken sosyal medyadan yaptığı paylaşımında şu bilgileri paylaştı:
- Kararın haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği bir yana, hadi diyelim ki, “biz suçlu bulduk ve kararı onadık” dediniz… Peki ama, daha önce Enis Berberoğlu hapis cezası kararını onarken, anayasanın 83/3. maddesini belirterek, hükmün infazı milletvekilliği görevi sona erince yerine getirilebilir diyerek tahliye etmiştiniz.
- Şimdi anayasanın 83/3. maddesini de mi fiilen kaldırdınız yani… Böyle bir yetkinizde mi var? Anayasanın farklı bir yoruma olanak vermeyen apaçık ve net emrine rağmen Can Atalay için neden tahliye kararı vermediniz?
- Yargıtay gibi bir kurumun, Anayasa mahkemesinin dosyayı gelecek hafta görüşeceğini ve tutukluluğun hukukiliği konusunda bir karar vereceğini duyurmasından saatler sonra, verilecek olası bir ihlal kararını boşa düşürmek için talebe rağmen duruşma da yapmadan hemen kararı onaması,
- Yargıtay tarihine kara bir leke ve büyük bir skandal olarak geçmiştir. Yargıtay, anayasa mahkemesinin incelemesinden hemen önce güya hükmü onayarak tutukluluk durumunu sona erdirmiş, anayasa mahkemesinin tahliyeyi gerektirecek olası bir ihlal kararını engellemeye çalışmıştır.
- Gelecek hafta Anayasa Mahkemesi, “tutukluluk hukuka aykırıdır” derse, onlar artık tutuklu değil hükümlü” deyip, güya AYM kararını boşa düşüreceklerdi. Oysa, boşa düşürdükleri şey adalet, hukuk, vicdan duygusudur, hem de böylesi bir ayıp yöntemle…