İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaklaşan yerel seçimler için başlattığı il gezilerine Kırıkkale ile devam etti. Partisinin Kırıkkale İl Başkanlığı’nda basının sorularını yanıtlayan Akşener, Kırıkkale İl Başkanı Yavuz Kuzucu'yu Kırıkkale belediye başkan adayı olarak belirlediklerini söyledi.
Akşener, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliyesine ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:
'Caydırıcılığın muhafaza edilmesi lazımdı'
"Ben hukukçu değilim ama büyük bir vicdani itiraz söz konusu olunca baktım, şöyle bir durum var, yaşı küçük olduğu için 21 yıl ceza verilmiş. Sonra bazı problemler nedeniyle 24 yıl ceza almış. Fakat Türkiye'de Hrant Dink gibi hangi yönden olursa olsun yani farklı görüşlerdeki pek çok kanaat önderinin saygı duyduğu bir ismin o dönem her kim olursa olsun birinin katledilmesi iğrenç bir şeydir, o başka bir şey. Ama pek çok vicdanı orta noktada toplayan katletme eylemi bu. Dolayısıyla caydırıcılığın muhafaza edilmesi lazımdı. Hakikaten vicdanları yaralamıştır. Dolayısıyla da doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Yani sonuna kadar cezasını çekmeliydi."
Akşener, bir basın mensubunun, cezaevinde tutuklu olan TİP Milletvekili Can Atalay ile ilgili TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, "TBMM, kendi gündemine hakimdir, kendi gündemi içerisinde ve kendi öncelikleri içerisinde bu konuda gereğini yapacaktır” açıklamasını sorması üzerine şu yanıtı verdi:
"Numan Kurtulmuş'un gereğini yapma eylemi, o fezlekeyi Meclis'e göndermeme, Genel Kurul'a göndermeme ise katılıyorum. Kendisine yüzde 100 katıldığım yer, herhangi bir kurumun kalkıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sopa göstermesi, parmak sallaması kabul edilebilir bir şey değildir. Çünkü milletvekillerini siz seçiyorsunuz. Seçmen seçiyor, milletimiz seçiyor. TBMM milletin iradesinin ve demokrasinin var olduğu bir yerdir. Ona uygun davranmak herkesin görevidir. Eğer "Ben talimatla iş yapmam, onun için de göndermiyorum" diyorsa öyle bir hakkı var, ona da katılıyorum."
Akşener, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik kararı ve suç duyurusu ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:
"Anayasa Mahkemesi’nin kararını beğenmeyebiliriz, paylaşmayabiliriz, doğru bulmayabiliriz ama uygulanmaması mümkün değil. Anayasa varken bazı hükümlerini beğenmeyebilirsiniz. Geçen de onu söyledim ama çarptırıldı. Beğenmediğiniz maddeleri değiştirinceye kadar uymak zorundasınız. Aksi takdirde anayasayı askıya almış olursunuz ki bunun adı da kim yaparsa yapsın, darbedir. Söylemeye çalıştığım o. İşte anayasa, hukuk bu. Kurumlar arasında "Ben seni beğenmiyorum, mahkemeye veriyorum, suç duyurusunda bulunuyorum', böyle bir şey mümkün değil. Bu bir ciddiyetsizliktir."