Eskişehir Beylikova'da bulunan nadir elementler, tartışma konusu oldu. Geçtiğimiz günlerde Bloomberg, Türkiye'nin nadir elementlerle ilgili ABD ile anlaşmak üzere olduğunu yazdı.
Bugün de CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis'te yaptığı grup toplantısında nadir elementin Türkiye açısından çok değerli olduğunu belirterek Trump'a satılmasının önüne geçilmesini istedi.
Özgür Özel: ABD bir liraya alıp bin liraya bize geri satacak
Özel, nadir elementlerin teknolojik ürünlerin üretilmesinde kullanıldığına dikkat çekerek ABD'nin bu elementi Türkiye'den bir liraya alıp ABD'nin ürüne dönüştürüp Türkiye'ye bin liraya satacağını söyledi.
Peki nadir elementler hakkında neler biliyoruz?
Halk TV'nin haberine göre, Eskişehir’deki rezerv, 2022 yılında Maden Tetkik Arama (MTA) ve Eti Maden tarafından yaklaşık 694 milyon ton cevher olarak açıklanmıştı. Bu miktar, Türkiye’yi Çin’den sonra ikinci büyük nadir toprak elementi potansiyeline sahip ülke konumuna getiriyor.
Saha, Neodimyum, Praseodimyum, Disprosyum, Terbiyum, Lantan, Seryum, İtriyum ve Skandiyum gibi stratejik önemdeki elementleri barındırıyor.
Teknoloji için bu elementler elzem
Uzmanlara göre bu elementler, günümüz teknolojilerinde merkezi bir role sahip.
Neodimyum ve Praseodimyum, elektrikli araç motorları ve rüzgâr türbinleri için gerekli kalıcı mıknatısların üretiminde kullanılıyor.
Disprosyum ve Terbiyum, yüksek sıcaklıklara dayanıklı mıknatısların üretimini mümkün kılıyor.
Lantan ve Seryum, otomotiv katalizörlerinden enerji pillerine kadar pek çok alanda kullanılırken,
İtriyum, Europyum ve Terbiyum gibi elementler LED ekranlar, lazer sistemleri ve fiber optik ağlarda değerlendiriliyor.
Skandiyum, havacılık ve uzay sanayisinde kullanılan hafif ama yüksek dayanımlı alüminyum alaşımlarında tercih ediliyor.
Türkiye cevheri ayrıştırmada yerli teknolojiye sahip değil
Bu özellikleri nedeniyle nadir toprak elementleri, elektrikli ulaşım, yenilenebilir enerji, savunma sanayii ve dijital üretim zincirlerinde temel hammadde olarak kabul ediliyor. Enerji dönüşümü sürecinde rüzgâr türbinleri, elektrikli araç motorları ve batarya teknolojileri bu elementlere doğrudan bağımlı hale geliyor.
Buradaki asıl sorun Türkiye'nin cevher içindeki nadir elementi ayrıştıracak yerli teknolojiye sahip olmayışı. Bloomberg’in haberinde, ABD tarafının görüşmelerde özellikle bu teknolojilerin sağlanması ve üretim zincirinin belli bölümlerinin ABD sanayisine entegre edilmesini önerdiği, Türkiye’nin ise teknoloji transferi ve yerli katma değer şartlarını gündeme getirdiği belirtiliyor.
Uzmanlar, nadir elementlerin 21. yüzyılda “petrol kadar kritik” bir stratejik kaynak haline geldiğine dikkat çekiyor. Bu elementler savunma sistemlerinden yenilenebilir enerji teknolojilerine, dijital cihazlardan uzay endüstrisine kadar birçok sektörde kullanılıyor.
Türkiye açısından bu kaynaklar hem enerji dönüşümü hem de dışa bağımlılığın azaltılması bakımından önem taşıyor.