Birleşmiş Milletler Genel Kurul'u (BMGK), 11 Temmuz tarihini "Uluslararası Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" ilan etti. Almanya ve Ruanda'nın hazırladığı karar tasarısına 84 ülke kabul oyu verirken, 19 ülke ret oyu kullandı. 68 ülkenin çekimser kaldığı oylamaya 22 ülke katılmadı.
Sırbistan ve Bosnalı Sırplar oylamaya büyük tepki gösterdi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nu uyararak atılan adımın, "Sadece eski yaraları açacağını ve siyasi bir tahribat yaratacağını" dile getirdi. Srebrenitsa'da ölümler olduğunu inkâr etmediğini belirten Vuçiç, "Başını Bosna'daki çatışmanın tüm kurbanları önünde" eğdiğini ifade etti. Oylamayı protesto amacıyla Sırbistan genelinde Ortodoks kiliselerinde Perşembe günü öğle vaktinde çan çalındı. Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik ise Srebrenitsa'da bir soykırım yaşandığını inkâr ederek, yönetiminin BM kararını tanımayacağını vurguladı. Dodik, "Srebrenitsa'da soykırım olmadı" dedi.
BMGK'de kabul edilen karar tasarısı Srebrenitsa'daki soykırımın "her türden inkarını" kınıyor ve üye ülkelere "saptanmış gerçekleri koruma" çağrısı yapıyor. Almanya ve Ruanda'dan diğer BM ülkelerine yazılan mektupta kararın "kurbanları onurlandırma ve uluslararası mahkemelerin oynadığı merkezi rolü tanımak için önemli bir fırsat" olduğu ifade edildi. Almanya'nın Birleşmiş Milletler Daimî Büyükelçisi Antje Leendertse de, "Bu karar bugün ve gelecek için uzlaşmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır" dedi. Rusya'nın BM Daimî Büyükelçisi Vasili Nebenzia ise oylama öncesinde karar tasarısını "provokatif" ve "barış ve güvenliğe tehdit" olarak niteledi.
Ne olmuştu?
Srebrenitsa, 1993 yılında BMGK tarafından güvenli bölge ilan edilen altı bölgeden biriydi. Bosnalı Sırp güçler, savaşın bitmesine aylar kala, bölgenin güvenliğini sağlamaktan sorumlu BM Barış Gücü'nün de hatalarıyla 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'yı ele geçirdi. 13 Temmuz ile 17 Temmuz tarihleri arasında 8 binden fazla Bosnalı Müslüman erkek ve genç, General Ratko Mladiç komutasındaki Sırp güçlerince katledildi ve toplu mezarlara gömüldü.
Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı işlenen suçların soykırım olduğuna hükmetti. Katliam, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'da yaşanan en büyük savaş suçlarından biri olarak tarihe geçti.