SGK uzmanı asgari ücrette kötü haberi verdi: 'Açlık sınırının bile altında...'

Milyonlarca asgari ücretli ve özel sektör çalışanı, yılbaşında uygulanacak zam oranını merak ediyor. Hayat pahalılığı ve alım gücündeki kayıplar, beklentileri artırıyor. Uzmanlar, yapılacak zammın ekonomiye ve çalışanların geçimine etkisine dikkat çekiyor. Peki yılbaşında asgari ücrete ne kadar zam yapılacak? Alım gücü kaybı hangi seviyede? Yeni düzenleme çalışanların geçimini nasıl etkileyecek? İşte tüm ayrıntılar...

Yılbaşına aylar olmasına rağmen milyonlarca asgari ücretli ile özel sektör çalışanı şimdiden gelecek zam oranını merak ediyor. Hayat pahalılığı nedeniyle alım gücü giderek zayıflarken, beyaz yakalıların da dahil olduğu özel sektör çalışanlarının maaşları belirlenirken cari asgari ücret esas alınmaya devam ediyor.

Asgari ücrete endeksli iş göremezlik ve işsizlik ödenekleri başta olmak üzere çok sayıda yardım, gelir, idari para cezası ve işveren maliyeti bulunuyor. Bu nedenle yapılacak zam toplumsal ve ekonomik açıdan kritik önem taşıyor.

Peki yılbaşında asgari ücrete ne kadar artış yapılacak? Sosyal Güvenlik uzmanı İsa Karakaş, son yazısında beklentisini paylaştı.

İşte Karakaş’ın milyonlarca çalışanı ilgilendiren yazısındaki değerlendirmeler:

'ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ BİLE GERİSİNDE'

"Tüm emeklilerin, memurların, kamu işçilerinin maaşlarına yıl içinde iki kez güncelleme yapılmasına rağmen enflasyonun sebebi olarak görülen asgari ücrete güncelleme yapılmaması ile birlikte asgari ücretlilerin geçim sıkıntılarının artmasına yol açmıştır. Keza asgari ücret bugün itibarıyla açlık sınırının bile yüzde 80’ine kadar gerilemiştir.

YÜKSEK ENFLASYONA RAĞMEN ARA ZAM YAPILMADI

Geçen sene yine en çok asgari ücretliler mağdur oldu. Zira 2024/Temmuz’da memurlara, kamu işçilerine ve tüm emeklilerin maaşlarına güncelleme yapılırken yüksek enflasyon rakamlarına rağmen bir tek asgari ücretlilere güncelleme yapılmadı.

Üstelik TÜİK’e göre 2024 yılı enflasyonu yüzde 44,38 olmasına rağmen 2025 yılı için asgari ücrete bu rakamın çok gerisinde sadece yüzde 30 oranında güncelleme yapılmıştır. Bu durumda asgari ücretliler resmî verilerle yüzde 14,38 oranında gerçekleşen enflasyonun altında güncellemeyle karşı karşıya kaldılar. Telafi edilemeyen bu kayıplar açısından asgari ücretliler alacaklı durumdalar.

2024 yılında net 17 bin 2 TL olan asgari ücret, 2025 yılı için gerçekleşen enflasyonun ve beklentilerin çok altında sadece 22 bin 104 TL olarak asgari ücret tespit komisyonu, işveren ve hükûmet temsilcilerinin oy çokluğuyla ilan edilmiştir.

ZAMLARLA MUM GİBİ ERİDİ

Yeni asgari ücret, işçilerin cebine henüz girmemişken A’dan Z’ye kamu ve özel sektör zamlarıyla mum gibi eridi. 2024 yılındaki satın alma gücünün de altında kaldı.

2025 yılının sadece ilk ayında asgari ücretlinin cebine girmeden yüzde 5,03’lük kısmı buharlaştı. Temmuz ayında ise yüzde 16,67 oranında erimiştir. Geçen yıl yayımlanan Orta Vadeli Programda (OVP'de) yüzde 17,5 olarak belirlenen 2025 yıl sonu enflasyon hedefi yeni (2026-2028) OVP’de yüzde 28,5'e yükseltildi.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ise TÜFE yıl sonu artış beklentisi yüzde 29,86 olarak tahmin edilmektedir.

ASGARİ ÜCRET YİNE AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALACAK

Türk-İş’in en son ağustos ayı itibarıyla açıkladığı aylık gıda harcamasından müteşekkil olan açlık sınırı 27 bin TL’yi aşmıştır.

Asgari ücretin ise mevcut yasal düzenlemeleri gereği gıdanın yanı sıra konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek miktarda olması bir zorunluluktur. Dolayısıyla bugün itibarıyla olması gereken rakam Türk-İş’in açıkladığı bekâr bir işçinin yaşama maliyeti olan 34 bin 981 TL’dir. Bu rakamla mevcut asgari ücret arasındaki fark bugün itibarıyla 12 bin 877 TL’dir. Yani bu rakamın yüzde 63’üne denk gelmektedir.

Yeni asgari ücretin ta 2026/Şubat ayında işçilerin cebine gireceği düşünüldüğünde farkın çok daha açılacağı aşikârdır.

Asgari ücretin yasal tarif gereği olması gereken değil bekâr bir işçinin yaşama maliyeti, açlık sınırının bile altında kalacağı izahtan varestedir. Bu durumda yeni asgari ücretin de çalışanların sadece zorunlu gıda ihtiyaçlarını bile karşılayamayacağını ortaya koymaktadır.

Son yıllarda gittikçe bozulan gelir dağılımına bağlı olarak asgari ücretliler aleyhine ortaya çıkan yüksek gelir eşitsizlikleri ve fakirleşme ile ekonomik dengelerin korunması da dikkate alındığında asgari ücretin Türk-İş’in açıkladığı bekâr bir işçinin yaşama maliyetine denk gelmese bile en azından açlık sınırına endekslenmesi elzemdir. Ancak bunun da yapılmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Şimdiden bir rakam söylemek doğru olmasa bile yeni asgari ücretin işçinin cebine gireceği 2026/Şubat ayında Türk-İş tarafından açıklanacak açlık sınırı altında belirleneceğini söyleyebiliriz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

Emeklilikte ek maaş imkânı yolda: Yeni dönem başlıyor!
Tasarruf tedbirleri kâğıt üstünde kaldı: Taşıt ve binalara 8 ayda 4 milyar lira kira
Altında yükseliş durdurulamıyor: Rekor üstüne rekor kırdı!
Ankara soruşturması Borsa’yı vurdu: Güne düşüşle başladı!
Hayat pahalılığı vatandaşa çeyrek lahana aldırtıyor