Ekonomi gündeminin ilk maddelerinden birisi çalışmaları süren vergi paketi. Pakette yer alan ve yurttaşın cebini yakından ilgilendiren düzenlemeler yer alıyor. Çalışma Ekonomisi Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, BirGün gazetesinde yayımlanan "Yeni vergi paketi gerçekleri: Bu kuyudan su çıkmaz!" başlıklı yazısında "Yeni vergi paketi, emek gelirleri üzerindeki vergilerde bir azalmaya yol açmayacak. Pakette devasa şirket kârları ve servetler için anlamlı yeni vergiler yok" dedi.
"104 sayfadan oluşan ve tamamı sızdırılan paketle ilgili henüz resmi bir açıklama veya yasa teklifi yok. Basında yer alan haberlere göre yeni vergi paketi ile 226 milyar TL yeni vergi toplanması hedefleniyormuş" diyen Prof. Dr. Çelik, özetle şunları yazdı:
• Pakette ciddi bir servet vergisi önerisi var mı? Yok!
• Pakette fahiş şirket kârlarının artan oranda vergilendirilmesi yönünde bir öneri var mı? Yok!
• Pakette gelir vergisi ilk vergi tarife oranı ücretliler için yüzde 10’a düşürülmesine yönelik öneri var mı? Yok!
• Pakette gelir vergisi tarife dilimlerinin yeniden değerleme oranında (asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla) artırılması yönünde öneri var mı? Yok!
• Pakette asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanması yönünde öneri var mı? Yok!
• Pakette işverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteğinin kaldırılması yönünde öneri var mı? Yok!
• Pakette işverenlere olduğu gibi işçilere de 5 puan SGK prim desteği sağlanması yönünde öneri var mı ? Yok!
İşçiye emekçiye yeni yük çıkar
O halde net biçimde söyleyelim: Bu kuyudan su çıkmaz! Bu vergi paketinden işçiye emekçiye refahlık çıkmayacağı gibi yeni yükler çıkar!
Vergiler ve transfer ödemeleri sermaye ve emek gelirlerinin yeniden bölüşümünü sağlar. Ancak bu paket bunları sağlamaktan çok uzak. Böyle bir derdi yok. Kamu harcamalarını kısmak bir yana, kamu harcamalarının yeniden yapılandırılarak artırılması gerekiyor.
“Mali disiplin”, “denk bütçe”, yapısal reform” söylemlerinin ortak sonucu kemer sıkmadır. Bu ana akım politikalara ve söyleme saplanıp emekçilerin gelirlerini kısmaya ve onlardan daha çok vergi alınmasına yol açacak politikalara karşı uyanık olunmalı.
Hükümet enflasyonla mücadele bahanesi adı altında önce ücretleri ve emekli aylıklarını hedefe koydu ve bunları kısmaya başladı. Şimdi de “bütçe açığını kapama” “mali disiplin” bahanesiyle vergi paketini gündeme getiriyor. Israrla ve ısrarla altını çizmek gerekiyor devlet şirket değil, devlet bütçesi hanehalkı bütçesine benzemez. O yüzden ister gelir ister vergi yönlü olsun kemer sıkmaya dönük maliye politikalarına karşı durmak gerekiyor."