Küresel piyasalarda hafta sonuna girilirken, merkez bankalarından gelen açıklamalar ekonomi gündeminin merkezinde yer aldı. Fed ve ECB yetkilileri, son aylarda enflasyonda gözlenen kademeli yavaşlamaya rağmen, fiyat istikrarı konusunda risklerin tamamen ortadan kalkmadığına dikkat çekti. Bu mesajlar, faiz indirimlerine yönelik beklentilerin kısa vadede sınırlı kalmasına neden oldu.
ABD’de açıklanan son makroekonomik veriler, tüketimin dirençli seyrini koruduğunu gösterirken, iş gücü piyasasında daha dengeli bir görünüm dikkat çekiyor. Analistler, bu tablonun Fed’in “veriye bağlı” yaklaşımını güçlendirdiğini ve küresel finansal koşulların bir süre daha sıkı kalabileceğini belirtiyor.
Avrupa cephesinde ise zayıf büyüme sinyalleri ile hizmet enflasyonunun yarattığı baskı arasındaki denge arayışı sürüyor. ECB yönetimi, ekonomik aktiviteyi destekleme ihtiyacı ile enflasyonla mücadele arasındaki hassas çizgiye vurgu yaparken, euro bölgesi tahvil piyasalarında temkinli bir fiyatlama gözleniyor.
Öte yandan gelişmekte olan ülkeler, güçlü dolar ve dalgalı sermaye akımlarına karşı daha ihtiyatlı politikalar izliyor. Uluslararası kuruluşlar, küresel ekonominin 2026’ya girerken düşük ama istikrarlı bir büyüme patikasında ilerleyebileceğini, ancak jeopolitik riskler ve ticaret politikalarındaki belirsizliklerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlara göre, 2025’in son günlerine yaklaşılırken küresel ekonomi gündemi; merkez bankalarının iletişimi, büyük ekonomilerden gelecek yeni veriler ve jeopolitik gelişmeler ekseninde şekillenmeye devam edecek