CHP'li Karatepe’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: Ekonomi bilmediğini biliyorduk ama matematik bilmediği de ortaya çıktı''

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘'Enflasyonu düşürdükçe alım gücünüz de artacak'’ şeklindeki açıklamasına yanıt verdi. Karatepe, “Cumhurbaşkanının ekonomi bilmediğini biliyorduk ama matematik bilmediği de ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı… Enflasyonun düşüyor olması fiyatların düşeceği anlamına gelmiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘'Enflasyonu düşürdükçe alım gücünüz de artacak'’ şeklindeki açıklamasına yanıt verdi. Karatepe, “Cumhurbaşkanının ekonomi bilmediğini biliyorduk ama matematik bilmediği de ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı… Enflasyonun düşüyor olması fiyatların düşeceği anlamına gelmiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Volkan Demir öncülüğündeki ekonomi heyetinin ekonomi turu Muğla ile devam etti.

Heyet, program kapsamında partinin Muğla İl Başkanlığında basın açıklaması gerçekleştirdi. Karatepe, açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyona ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan’a matematik üzerinden  Karatepe, Şimşek’e ise İngilizce yanıt verdi. Karatepe, şunları söyledi:

“Bu ziyaretlerimiz bize gösteriyor ki Türkiye’nin gündemi ekonomi. Bunun dışındaki konular, gündemi değiştirmek için bilinçli bir şekilde ortaya çıkarılan konular. Hem iş dünyasının hem emekçilerin, çiftçilerin, esnafın temel sorunu, karşı karşıya kaldıkları ekonomik sorunları nasıl aşacakları. Bunun dışındaki maddeler onların gündeminde değil. Gündem ekonomi olmasına rağmen bu ekonomik sorunlardan mevcut yönetimle çıkılamayacağın şimdiye kadar görüştüğümüz kesimler de ifade ediyor. Çıkmamız mümkün değil, çünkü onların bakış açısı buna müsait değil. Konunun farkında bile değiller. Cumhurbaşkanı Erdoğan demiş ki ‘Enflasyonu düşürdükçe alım gücünüz de artacak.’ Cumhurbaşkanının ekonomi bilmediğini biliyorduk ama matematik bilmediği de ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı… Enflasyonun düşüyor olması fiyatların düşeceği anlamına gelmiyor. Örneğin bugün 100 lira fiyatı olan bir ürünün fiyatı, bu sene enflasyon yüzde 30 gerçekleşmiş olsaydı 130 lira olacaktı. 2024 yılında enflasyonun sizin verilerinize göre yüzde 45 olduğunu hesaba katarsak, yüzde 30’a düşen bir enflasyon, enflasyonun düştüğü anlamına gelecektir. Ama 100 liralık bir ürünün 130 liraya çıktığı gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır. Sizin baskıladığınız ücretler ve düşük seviyede tuttuğunuz emekli aylıklarını dikkate aldığımız zaman düşen enflasyonun vatandaşın alım gücünü nasıl artıracağını bize izah eder misiniz? 22 bin lira olan asgari ücret değişmeyeceğine göre 100 lirayken 130 lira olan bir fiyat daha erişilebilir hale nasıl gelecek? Bunun matematiğini kamuoyuyla paylaşırsanız biz de öğrenmiş oluruz. Enflasyonu düşürmek yeterli değil. Aynı zamanda vatandaşın alım gücünü artıracak işler de yapmanız gerekiyor. Bu konuda kamuoyunun sizden bir beklentisi kalmadı.''

''İktidarın emekliye reva gördüğü refah artışı 25 kuruş''

Emekli aylıkları üzerinden "'refah'" göndermesi de yapan Karatepe, şu ifadeleri kullandı:

“Sizin yönetiminizin vatandaşa yönelik ne kadar cimri davrandığını emekli aylığında çok net bir şekilde görüyoruz. 12 bin 500 olan en düşük emekli aylığı 14 bin 469 lira oldu. Nasıl hesapladılar? 12 bin 500 lirayı son 6 ayda ortaya çıkan yüzde 15,75’lik enflasyon oranıyla artırdığınızda ulaşacağınız rakam, 14 bin 468 lira 75 kuruş eder. Meclis’ten ise 468 lira 75 kuruş değil 469 lira oldu. Yani iktidarın emekliye reva gördüğü refah artışı 25 kuruş. 25 kuruşun sizin refahınızı artırdığına inanan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Aslında enflasyonun düşecek olması, sizin refahınızda bir artışa sebep olmayacak. Yapılması gereken şey bellidir. Gelirlerin artmasını sağlamak lazım. Esnafın iş hacmini artırmak, çiftçinin maliyetini düşürüp sattığı ürün üzerinden gelir elde etmesini sağlamak lazım.

''Siz borç ödeyen değil, borç biriktiren bir iktidarsınız''

Erdoğan ‘biz iktidara geldiğimizde IMF’ye şu kadar borcumuz var. Artık borcu olmayan bir ülkeyiz’ gibi ifadeler kullandı. Doğrudur. IMF’ye borcumuzu ödediniz ama o borcun 10 katından fazla döviz cinsinden kamu borcu yaptınız. Bu gerçeği nasıl gizleyeceksiniz? Sizin kime ne kadar borcunuz olduğundan ziyade, ne kadar borcunuz olduğuna bakamız lazım. Bu dönemde sadece borçlanmadınız.  Aynı zamanda cumhuriyet döneminde inşa edilen ne kadar kamu varlığı varsa oradan elde ettiğiniz gelirleri hunharca harcadınız. Siz IMF’ye borç ödemekle övünemezsiniz. Siz borç ödeyen değil, borç biriktiren bir iktidarsınız.

''Konulara arz yönlü bakıyor olmanız sevindirici. Geç kalmış bir şey''

Mehmet Şimşek de Londra’da yaptığı açıklamada ilginç bir tespit yapmış. ‘Dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil, gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyeceğiz’ demiş. Sayın Şimşek İngilizce bildiği için onun anlayacağı dilden söyleyeceğim. ‘Good morning after supper!’ Günaydın! Biz, siz bakan olduğunuzdan beri ne diyoruz? Enflasyonla vatandaşı yoksullaştırarak mücadele edemezsiniz. Geldiğiniz yer de bunun başarısız olduğunu gösteriyor. Yüzde 39,5’tan aldığınız enflasyonu yüzde 45’e çıkardınız ve ‘Bakın ne kadar başarılıyız, enflasyonu düşürdük’ açıklaması yaptınız. Şimdi Londra’da yaptığınız açıklamadan anlıyoruz ki vatandaşın yoksullaştırılmasının enflasyonla mücadelede beklenen sonucu vermeyeceğini anlamışsınız. Biz size bunu yıllardır söylüyoruz. Sorun, vatandaşın çok para harcamasında değildi. Türkiye’de talep kaynaklı bir enflasyondan bahsedemeyiz. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları bir dönemde neyin aşırı talebini oluşturacaklar da fiyatların artmasına neden olacaklar? Konulara arz yönlü bakıyor olmanız sevindirici. Geç kalmış bir şey. Keşke bizim söylediklerimizi zamanında dinleseydiniz de Türkiye bu kadar yüksek enflasyonla ve derin yoksullukla karşı karşıya kalmazdı.''

Demir: "'Biz ekonomik sorunu unutturmak istemiyoruz''

CHP Genel Başkan Yardımcısı Demir ise ülke gündeminin ekonomi olduğunu ve iktidarın suni gündemlerle bunu değiştiremeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Görmekteyiz ki hükümet bazı konuların konuşulmasını istemiyor. O yüzden de devamlı suni gündemler yaratıyor. Ancak Türkiye’nin birinci ve en köklü sorunu ekonomi sorunu. Vatandaş geçinemiyor. Hükümet ayrıca esnafa verdiği 9 bin emekli prim gününü 7 bin 200’e düşüreceği sözünü, sermayeye neden karşı gelemediği konuşulsun istemiyor. Turizmcinin kur-faiz-enflasyon sarmalından kurtulamadığını, şirket konkordatoları ve kapanmalarının arttığını, işsizliği konuşmamızı, iş aramaktan ümidini kesen gençleri konuşmamızı istemiyorlar. Üniversiteden ayrılan ve istihdam piyasasına giremeden gençleri konuşmamızı istemiyor. Biz vatandaşlarımızla her yerde görüşüyoruz. Onlara kendi ekonomi programımızın prensiplerini anlatıyoruz. Biz halkı refahta buluşturan, sürdürülebilir bir kalınma odaklı bir ekonomi programı tasarlıyoruz. Ekonomi programımızın temelinde, demokrasi ve adalete olan güven olacak. Bunları yapmazsak, Türkiye’de yapılan hiçbir ekonomi programı işe yaramaz. Biz Türkiye’yi devamlı revize edilen orta vadeli planlarla yönetmeyeceğiz. Yanında stratejik planları da yapacağız. Biz orta vadeli ve stratejik planların yanında bugün Türkiye’de olmayan ekonomi programıyla ülkeyi yönetmek istiyoruz. Bunları da halkımıza anlatmaya çalışıyoruz. Ekonomik sorunu unutturmak istiyorlar. Biz ekonomik sorunu unutturmak istemiyoruz. Unutturmamak için de elimizden geleni yapıyoruz.''

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

Motorine zam geldi
Özel okullarda milyonlar konuşuluyor
Bakan Işıkhan: Emeklilere aylıkları düzenli ödeyebilmenin telaşındayız
Nakliyecilerden son gelen zamlara tepki: Gerekirse kontak kapatırız
Altın fiyatlarında son durum