Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin seçim beyannamesini dün açıkladı. Konuya dair bir analiz yayımlayan Bloomberg, beyannamede 14 Mayıs'tan sonra ekonomi politikalarında nasıl bir değişiklik yapılacağına dair ipucu bulunmadığını yazdı.
Gazete Oksijen’in aktardığına göre, Bloomberg’in analizinde “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidar partisi tarafından dün açıklanan seçim beyannamesi, önceki yıllarda verilen ekonomik vaatleri büyük ölçüde tekrarlarken, gelecek ay yapılacak önemli seçimden sonra politikaların nasıl şekilleneceği konusunda çok az açıklık getirdi” denildi.
Analizde, şu ifadeler yer aldı:
“Plan,14 Mayıs'taki oylamadan sonra güçlü bir ekonomi ekibi kurma taahhüdünü içeriyor. Parti ayrıca enflasyonu mevcut yüzde 50,5 seviyesinden tek haneli rakamlara indirmeyi ve işsizliği yüzde 7'ye düşürmeyi içeren hedefler taahhüt etti. Ancak açıklanan vizyon, politika detayları konusunda yetersiz ve 900 milyar dolarlık ekonomi Erdoğan'ın yirmi yıllık iktidarının en zorlu yıllarından birine doğru ilerlerken piyasaları yatıştırması pek olası değil. İki yıkıcı depremden iki ay sonra Türkiye, para birimi üzerindeki baskı artarken bütçe ve cari işlemler hesabındaki rekor açıklarla bir enflasyon krizinden çıkıyor.
“Erdoğan, 2021 yılında uygulamaya koyduğu, ihracata ve ucuz kredilere öncelik veren ve ultra düşük faiz oranları gibi önlemler lehine ana akım ekonomi politikalarını terk eden bir program olan Yeni Ekonomi Modeli olarak adlandırdığı şeye sarıldı. Ancak iktidar partisinin iktidarda kalması halinde seçimden sonra olası bir değişimin işaretleri ortaya çıktı. Erdoğan geçen hafta, piyasa dostu eski maliye bakanı Mehmet Şimşek'in resmi bir rol üstlenmeden ekonomi politikasında bir revizyona öncülük ettiğini söyledi.
“Manifesto, beş yıl önce başkanlık sistemine geçilmesinden sonra ekonomik karar alma mekanizmaları ve Merkez Bankası üzerinde daha fazla söz sahibi olan Erdoğan'ın düşünceleri hakkında çok az bilgi veriyor. Ancak, seçimler öncesinde ekonomiyi güçlendirmek için daha düşük faiz oranları için baskı yaptığı 2022'de hakimiyeti daha da belirgin hale geldi. Bu yaklaşım, yurt dışından gelen şoklarla birleşince büyük ekonomik türbülans dönemlerine yol açtı. On yılı aşkın bir süredir yüzde 5 enflasyon hedefini tutturamayan Türkiye'de tüketici fiyatları geçen yılın sonlarında yüzde 85'i aştı.”