Seferihisarlı oyuncuların performansı karşısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in gözleri doldu. Türkiye’de köy tiyatrolarını buluşturacak bir festivali hayata geçirmek istediğini söyleyen Soyer, “Diliyorum ki Türkiye’ye örnek olsun, üreten insanlarımız sanatla daha çok buluşsun” dedi.
Üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyunculuk ve yönetmen asistanlığı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in talimatıyla kırsalda sanat üretimini başlatmak için kurulan köy tiyatroları hafta boyunca sahne aldı. Başkan Tunç Soyer tarafından Seferihisar’da yıllar önce başlatılan ve bu sene 25-28 Aralık tarihleri arasındaki Köy Tiyatroları Şenliği’nin finali Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapıldı. Seferihisar’ın Ulamış Köy Tiyatrosu tarafından hazırlanan “Kasabanın Hanımları” adlı oyunun gösterimine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, oyuncu ve yönetmen Ümmiye Koçak, Tiyatro Yönetmeni Vedat Murat Güzel, köy tiyatroları eğitmenleri, köy tiyatrosu oyuncuları ve çok sayıda sanatsever katıldı.
ULAMIŞ'IN OYUNCULARI SAHNE ALDI
Ulamış’ın kendine has kültürünün izlerini taşıyan ve müzikal tadında geçen “Kasabanın Hanımları” adlı oyun, keyifli anlar yaşattı, 7’den 70’e salonu dolduran izleyenler kahkahaya boğuldu.
Oyunun ardından şenliğe katılan Urla’nın Barbaros Köy Tiyatrosu, Çeşme’nin Reisdere Köy Tiyatrosu, Güzelbahçe’nin Yelki Köy Tiyatrosu oyuncuları ve tiyatro eğitmenleri dans performanslarıyla sahneye geldi. Başkan Tunç Soyer, Neptün Soyer, oyuncu ve yönetmen Ümmiye Koçak ve Arslanköy Kadın Tiyatrosu ekibi de alkışlarla sahneye davet edildi. Tiyatrocular, köy tiyatrolarının mimarı Başkan Tunç Soyer’e birbirinden değerli el emeği hediyelerini sunarak teşekkür etti. Başkan Soyer ise köy tiyatrocularına ve eğitmenlere çiçek takdim etti.
"TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLSUN"
Bin bir emekle bugünlere gelen köy tiyatrosunun performansı karşısında gözleri dolarak sahneye gelen Başkan Tunç Soyer, “İlk günden beri söylüyorum. İzmir sanatı tüketen, aynı zamanda da üreten bir şehir olmalı. Nasıl üretecek? Önce bu kadim kültürü yeşerten köyler üretecek. Vedat hocamla gurur duyuyorum. İnanılmaz bir kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Çoğalıyor, kalabalıklaşıyor. Bunu görmekten gurur duyuyorum. Diliyorum ki Türkiye’ye örnek olsun. Üreten kadınlarımız, üreten insanlarımız sanatla daha çok buluşsunlar. Çünkü tiyatro aynadır, bizi bize tanıtır. Umarım daha birçok köyde insanlar bu güçlü sanat dalıyla buluşurlar. Hayatlarını zenginleştirirler” diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN KÖY TİYATROLARINI BULUŞTURACAK"
Köy tiyatrolarının Türkiye’ye yayılmasının öneminden söz eden Soyer, “Seferihisar’da serpiştirdiğimiz bu tohumların sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye’de yeşermesini istiyoruz. Bunun için sanatın başkenti İzmir’in ev sahipliğinde Türkiye’nin dört bir yanındaki köy tiyatrolarımızı buluşturacak bir Köy Tiyatroları Festivali’ni hayata geçirmek istiyoruz. İnanıyorum ki bu festival, Türkiye’yi sanatla daha da güzelleştirecek, barışı, sevgiyi, emeği daha da güçlendirecek” dedi.
"RİCA EDİYORUM, TUNÇ SOYER'İN YAKASINA YAPIŞIN"
Türk kadın hareketinin örnek temsilcisi olan oyuncu Ümmiye Koçak ise şöyle konuştu:
“Çok şanslısınız, kıymetini bilin, şahane bir başkanınız var. Sanatıçok seviyor. Laf olsun diye söylemiyorum. Çok şahane bir proje bu. Umarım Tunç Başkanımızın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu bu proje herkese örnek olur. İl, ilçe, bütün belediyelerde böyle bir birim olur. Köy tiyatroları birleşsin. Çünkü köyler ayağa kalkmazsa, şehirler ayağa kalkmaz. Şiddetle hiçbir şey olmaz. Sanatla olur. İnsanı insanla anlatmanın en güzel yolu... Bunu da çok güzel yapıyor Tunç Başkanım. Sizlerden rica ediyorum, Tunç Soyer’e sahip çıkın, yakasına yapışın bırakmayın”
"ÇOĞU HAYATINDA TİYATROYA GİTMEMİŞTİ"
Tiyatro yönetmeni Vedat Murat Güzel de şunları söyledi:
“İzmir’in köylerinde kültür var, zenginlik var. Tüm bunların ortaya çıkması, değerini bulması ancak değerli bir başkanla mümkün olabiliyor. Emeğe, kadına, çocuğa, köylüye 10 yıl boyunca ne kadar emek verdiğini gözlemledim. Ne mutlu İzmir’e. Seferihisar’da başlayan hikâye, İzmir’in bütün ilçelerine yayılsın diye başkanımızın ricasıyla ilçelerde eğitimlere başladık. Büyük bir başarıyla çalıştılar. Çoğu hayatında tiyatroya bile gitmemişti. Tarlada yoğun zamanlarından artırarak emek verdiler, beş aydan kısa bir sürede ikinci kez sahne aldılar. Çok keyifli bir süreç oldu.”