Kasap Ahmet Seyfeli, "Bazı vatandaşlar et almayı bile bilmiyor. ‘Ben sucuk alabilir miyim’ diyen var. ‘Tavuk alabilir miyim’ diyen var. Gerçekten bazı insanların hayatına dokunmuş. Benim evden dört oy çıktı. Üçü Mansur Yavaş’a çıktı. Ben vermedim. Benim bile gönlümü kazandı" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, sosyal yardımlardan faydalanan 240 bin 792 ailenin Başkent Kartlarına, et ve et ürünleri alabilmeleri için her ay 100 TL yatırılacağını duyurmuştu. Başkent Kartlara ilk kez 25 Ocak'ta yüklenen 100 liralık yardım, sadece et satın almak için kullanılabiliyor. Vatandaşlar, Ankara’daki herhangi bir kasap ya da marketten alışveriş yapabiliyor.
"İŞLERİM YÜZDE 50 ARTTI"
Ankara'nın Keçiören ilçesinde kasaplık yapan Ahmet Seyfeli de et yardımının başladığı ilk günlerde çok yoğun olduklarını, işlerinin yüzde 50 arttığını söyledi. Seyfeli, kasaba et almaya gelen vatandaşların ilk tepkisini ANKA Haber Ajansı'na şöyle anlattı:
"Bazı vatandaşlar et almayı bile bilmiyor. ‘Acaba hangisi kıyma, hangisinden çekeceğiz’ deyip yönlendirdiğimiz var. ‘Ben sucuk alabilir miyim’ diyen var. ‘Tavuk alabilir miyim’ diyen var. En çok kıyma ve kuşbaşı alıyor vatandaş. Hatta bazen tezgahımızda mal kalmadığı zamanlar bile oldu. Eti, kıymayı almayı bilmiyor. ‘Hangisi kıyma’ deyip, sucuk almak isteyenler de var. Gerçekten bazı insanların hayatına dokunmuş. Anlaşmalı kasap, yani ‘Gidip buradan alacaksın’ diye bir şey yok. Tamamen vatandaşın tercihi. Temel gıda yazınca onay vermiyor, et olması lazım. Adam, ‘Ben sadece kurban ayında et alıyorum’ diyor. Kurban haricinde de böyle bir şey yaptığı için çok güzel.
"DEMEK Kİ YENMESE VATANDAŞA VERİLEBİLİYORMUŞ"
Bence Büyükşehir Belediyesi’nin gelir giderleri fazlalaşmış. 24 milyon gibi bir para vermiş. Demek ki yemese vatandaşa verilebiliyormuş. Bunu gösterdi. Kendim oy vermedim ama takdir etim. Yola çıkarken dürüst adamlarla, ahlaklı adamlarla çıkmak lazım. Mansur başkana da teşekkür ederim, bu vatandaşların hayatlarına dokundukları için.
"BENİM BİLE GÖNLÜMÜ KAZANDI"
Benim evden dört oy çıktı. Üçü Mansur Yavaş’a çıktı. Ben vermedim. Oğullarım, ikisi de üniversite mezunu; bana ısrarla ‘ver’ dediler. Tanımıyordum. Beypazarı'nı adam etmişti. Burayı yapabilir miydi bilemiyordum. Ama kameralara oynamadan hizmetini yaptı. Benim bile gönlümü kazandı."
"KASABIN ÖNÜNDEN GEÇMEYEN ŞİMDİ ALIŞVERİŞ YAPIYOR"
30 yıldır Ankara Yenimahalle’de kasaplık yaptığını söyleyen İbrahim Bozok ise "Vatandaşlar almaya başladı. Baktık, işler birden hızlandı. Biz beklemiyorduk. Bir şey mi var, millet niye bu kadar hücum etti? Meğer Büyükşehir'in kartını kullanıyorlarmış. Kasabın önünden geçmeyen şimdi kasabın içerisine giriyor, alışveriş yapıyor. Biz de memnunuz, halk da memnun. Kartla alışveriş yapanların çoğunu biz tanımıyoruz. Demek önceden et alamıyorlarmış. Hizmet gelince almaya başladılar" diye konuştu.
"BÖYLE BİR ŞEY NE DUYDUM NE GÖRDÜM"
Esnafın işlerinin de açıldığını söyleyen Bozok, "Hepimizin işinde yüzde 30-40 artış oldu. Meslekte 45 seneyi doldurdum, böyle bir şey ne duydum ne de gördüm. Güzel bir hizmet. İnşallah devamı olur" dedi.
"ODAYA KAYITLI 500 KASAPTAN DA ALIŞVERİŞ YAPILDI"
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, "Mansur Yavaş'ın belediye başkanlığına adaylık zamanında, ramazan kolileri yerine tek kullanımlık yardım kartlarının kullanılmasının daha doğru olduğunu söyledim. Adamın elinde bulguru var, fasulyesi var, nohudu var ama çocuğunun ayağında ayakkabısı yok. Böyle bir uygulamanın daha iyi olacağını o zaman ifade etmiştim. Hatta o uygulamayı Yenimahalle Belediye Başkanı gerçekleştirdi. Şimdi de Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamasından son derece memnunuz" diye konuştu.
Yalçındağ, "Özellikle gelir seviyesi daha düşük olan kenar semtlerde çok yoğun alışveriş olduğunu duyduk. Meslektaşlarım da et satın alanlar da son derece memnun. Sayın Belediye Başkanımıza bu konuda teşekkürlerim arz ediyorum. Odaya kayıtlı kasaplık yapan 500 civarında bir üyemiz var. Bunlardan çoğuna müşteri gidip alışveriş yaptı. 30 bin kişiye böyle bir imkan sağlanması çok güzel bir şey" dedi.