İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İBB Tesislerinde Güneş Enerjisi Sistemi Yatırımları Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. “Enerji meselesi, ülkemiz için çok kritik bir mesele” diyen İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Şile Kömürcüoda’da açmayı planladıkları çöp gazından enerji üretim tesisini yatırım planına alması çağrısını yineledi. İmamoğlu, “Avrupa'nın bir başka büyük tesisini, en büyüklerinden birini yapmayla ilgili son aşamaya geldiğimizi ve uzun süredir yine Cumhurbaşkanlığı onayını, yatırım planına alınmasını beklediğimizin de altını çizmek istiyorum. Kendi kaynağından enerji üreten, 1,5 milyona yakın insanın yaşadığı bir kentin enerjisini verebilecek güce sahip bir tesisin yapılması adına, uzun süredir beklememizin tek sebebi; bir mürekkep ve bir kalem. İmza atacak ve biz yol yürüyeceğiz. Bu anlamda Şile Kömürcüoda’da açmak istediğimiz atık yakma tesisinin, bir an önce Cumhurbaşkanlığı Yatırım Planı’na alınması konusunda da çağrımızı yapıyoruz. Fırsat bulduğumuz her alanda ve her ortamda bunları hatırlatacağımızı, böylesi bir milli yatırımın, milli bir meselenin hangi saiklerle engellendiği hususunun da sorusunu sorarak, her konuşmamın içine bunu katacağımı buradan belirtmek isterim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Ekrem İmamoğlu, “İBB Tesislerinde Güneş Enerjisi Sistemi Yatırımları Tanıtım Toplantısı”nda konuştu. İSKİ Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantı; CHP Parti Meclisi Üyesi Mahir Yüksel, CHP Giresun milletvekili Elvan Işık Gezmiş, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Yusufeli Belediye Başkanı Barış Demirci ve kurum bürokratlarının katılımlarıyla gerçekleştirildi. İstanbul’da; ‘adil, yeşil ve yaratıcı bir şehir’ kavramlarıyla yola çıktıklarını hatırlatan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
BÜYÜKDERE ATATÜRK FİDANLIĞI’NI ÖRNEK GÖSTERDİ
“Örneğin; İstanbul'a 13 milyon metrekarenin üzerinde aktif ve kaliteli yeni yeşil alanı kazandırmak, gerçekten önemli bir mesafe. Bu mesafeyi elde edebilmek, öyle kolay bir iş değil olsa gerek. Hele hele böyle bir zaman diliminde yaşam vadileri, kent ormanları, doğal yaşam parkları bu anlamda belki de birçok yönüyle İstanbul'a yeni renk katan unsurlarıyla çok değerli çalışmalar. Büyükdere'deki Atatürk Fidanlığı, tek başına anlatılması gereken, çerçevesi çizilmesi gereken bir iş. Yıllarca ihmal edilmiş, binaların çöktüğü, çürümeye başladığı ve hatta bir çöküntü alanı haline gelen, yakın çevresi için bir güvenlik sorunu haline gelen, Boğaz’ın kıyısında 250 bin metrekareye yakın bir alanın tamamen tarumar olmuş o görüntüsü, her türlü gayrimeşru işlerin odağı merkezi haline gelen… Yani biz oraya ilk girdiğimizde, ‘Buraya niçin geldiniz’ diye bizden hesap soran insanların olduğu bir mekânın, bugün yeniden hayata dönmüş hali bile İstanbul'da, çok özel bir anlatıma sahip diye ifade etmek isterim.”
“ENERJİ MESELESİ, ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK KRİTİK BİR MESELE”
“Bunlar ‘Yeşil İstanbul’ perspektifiyle hayata geçirdiğimiz, İstanbulluların etrafında görüp, hissettikleri ve yararlandıkları yatırımlar. Bir de ‘Yeşil İstanbul’ kavramında özellikle pek farkına varmadıkları, görmedikleri ama gerçekten çok büyük kazanımları insanlarımızın hayatına ekleyen, sunan çevre yatırımlarımız var. Tabii çevre yatırımları o kadar geniş ki… Bugün İSKİ'nin ev sahipliğindeyiz. İSKİ'nin attığı her adım, yaptığı her iş, aslında çevreye büyük katkı sunan işler ve yatırımlar. Bugünkü konumuz olan ve de her bir arkadaşımızın gerçekten keyifle, gururla anlatabileceği, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik devasa yatırımlarımız var. Enerji meselesi, ülkemiz için çok kritik bir mesele. Hangi fırsatı nerede buluyorsak, bize ait, kendimize ait, hele hele temiz ve yenilenebilir kaynaklar üzerinden elde edeceğimiz enerji, bizim açımızdan çok boyutlu faydalara sahip. Başta ekonomik olmak üzere, güvenlikle ilgili dahi ülkemiz için kritik bir konudan bahsediliyoruz. O bakımdan şehrimize kattığımız ve kazandığımız her enerji kaynağının, aslında bizim cebimizden çıkan milyarlarca dolarlık enerjiyle ilgili, dışa dönük aktardığımız kaynağın içeride kalması anlamına geliyor.”
“HİÇBİR FIRSATI KAÇIRMAMAK ADINA BÜYÜK BİR EMEK SARF EDİYORUZ”
“Bizim ülke olarak, bütçe açığımızın en büyük hanesi, enerjiyle ilgili dışa akıttığımız paralar. Bu bağlamda yaptığımız her yatırımı, attığımız her adımı ve atılımı tam da bu yönüyle, bu milli kazanımla ele alıyor ve hiçbir fırsatı kaçırmamak adına büyük bir emek sarf ediyoruz. Örneğin; çöp gazından enerji üretimi alanında dünyanın en büyük tesisini açtık. Seymen Çöp Gazından Enerji Üretim Tesisi’nden elde ettiğimiz enerjiyle, tam 1 milyon 400 bin insanın elektrik ihtiyacını karşılayabiliyoruz. Bu kadar büyük bir tesis. Bu tesis sayesinde, tam 1 milyon ton metan gazı salınımını da engellemiş oluyoruz. Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın en büyük evsel atık tesisini de bu anlamda hizmete açmış olduk. Yine Biyometalizasyon Tesisleri’nde, İstanbul'dan çıkan evsel atıkların yüzde 15’ini işleyecek olan bu atık yakma tesisinin, bir yanıyla da yine 1,5 milyona yakın insanın elde edeceği, kullanacağı enerjiyi üretmesi gibi.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇAĞRI: “KÖMÜRCÜODA’YI İMZALAYIN”
“Bu anlamda kapasiteleri arttırmak adına da yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Çok yakınımızda, Odayeri’nde açtığımız bu tesisin bir benzerini de Kömürcüoda'da, Şile'de açmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bu çalışmanın, yine Avrupa'nın bir başka büyük tesisini, en büyüklerinden birini yapmayla ilgili son aşamaya geldiğimizi ve uzun süredir yine Cumhurbaşkanlığı onayını, yatırım planına alınmasını beklediğimizin de altını çizmek istiyorum. Attığımız her milli adım, yani bu dediğimiz işler, kendi kaynağından enerji üreten, yine 1,5 milyona yakın insanın yaşadığı bir kentin enerjisini verebilecek güce sahip bir tesisin yapılması adına, uzun süredir beklememizin tek sebebi; bir mürekkep ve bir kalem. İmza atacak ve biz yol yürüyeceğiz. Bu anlamda Şile Kömürcüoda’da açmak istediğimiz atık yakma tesisinin, bir an önce Cumhurbaşkanlığı Yatırım Planı’na alınması konusunda da çağrımızı yapıyoruz. Fırsat bulduğumuz her alanda ve her ortamda bunları hatırlatacağımızı, böylesi bir milli yatırımın, milli bir meselenin hangi saiklerle engellendiği hususunun da sorusunu sorarak, her konuşmamın içine bunu katacağımı buradan belirtmek isterim.”
“KULLANDIĞINIZ ENERJİ KAYNAKLARI ÇEVREYE ZARAR VERİYORSA, DOĞAYI KORUMA ŞANSIMIZ YOK”
“Ne kadar çok yeşil olan üretirseniz üretin, eğer kullandığınız enerji kaynakları çevreye zarar veriyorsa, doğayı koruma şansımız yok. Ki bütün dünya, bu konuda inanılmaz adımlar atıyor ve atılımlar içerisinde. O nedenle en önemli hedeflerimizden birisi, enerjinin, özellikle yenilenebilir kaynaklardan üretilerek, İstanbul'a fayda sağlamasıdır. ‘Benim de en çok içimi ısıtan ve en çok hoşuma giden enerji kaynağı nedir’ derseniz; bu amaçla güneş enerjisinden maksimum fayda sağlamayı ve yararlanmayı çok önemsiyorum. İnanın bu konuda da seferber olmuş durumdayız. Belediyemizin tesislerinin kullandığı enerjiyi, güneş enerji santrallerinden sağlamak için bir atılım yürüttüğümüzün de altını çizeyim. Hedefimiz; inşallah 2029 yılına kadar, belediyemiz binalarında enerji ihtiyacının tamamını güneşten sağlayacak seviyeye gelerek, yüzde 100 çevre dostu bir kurum, çevre dostu binalara sahip bir kurum haline gelmek. Bu sayede, yıllık 148 bin ton karbondioksit salınımını da engellemiş olacağız.”
“GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİNİN POTANSİYELİ, 2019’DAN BUGÜNE TAM 6 KAT ARTMIŞ DURUMDA”
“Bu hedef doğrultusunda bugün, belediyemizin Park Bahçeler Daire Başkanlığı ve İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapımı tamamlanan güneş enerjisi santrallerinin de bir nevi açılışını yapmış olacağız. Yani bütüncül bir toplantı, bir kavram bütünlüğü içinde bu sürece nasıl baktığımızı sizlere anlatan. Ama aynı zamanda bir açılışla da bunu süsleyen bir paylaşımı yapıyoruz bugün. İSKİ'nin yaptığı çalışmalarla da mevcut İkitelli İçme Suyu Arıtma Tesisleri Güneş Enerjisi Santrali’ne ilaveten; Büyükçekmece, Kağıthane ve Şile İçme Suyu Arıtma Tesisleriyle; Kartal, Esenyalı, Dudullu, Bahçelievler, Mahmutbey gibi pek çok içme suyu terfi merkezinde ve çeşitli İSKİ binalarında yenilenebilir enerji kaynakları projelerini hayata geçiriyoruz. Bu sayede, İSKİ bünyesindeki güneş enerji santrallerinin potansiyeli, 2019’dan bugüne, tam 6 kat artmış durumda. Bu çok önemli bir atılımdır. Güncel bedeliyle 275 milyon lirayı bulan bu 14 tane güneş enerji santrali, ciddi bir güç kapasitesine de sahip, 9400 kilovat. Aynı zamanda bu santraller, 6 bin 650 hanenin de yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak kapasiteye ulaşmış oluyor. Karbondioksit salınımını engellemiş oluyor. 138 bin ağacın doğaya kazandırılması anlamına geliyor. 4 bin 450 aracın trafikten çıkartılması anlamına geliyor.”
“PARK BAHÇELER, 60 TESİSİ TAMAMLADI”
“Bu yönüyle hareketimizin devam etmesini istiyorum. İSKİ kurumumuz, burada duracak değil. Genel Müdürümüzle de konuştuk. Bu atılım devam edecek. Özellikle Park Bahçeler Dairemiz bünyesinde, sadece 2 adet güneş santrali vardı 2019 yılında. Ama bu zaman dilimi içerisinde yaptığı yatırımla, 60 tesisin yapımını tamamlayarak, yani bulduğu her fırsatı değerlendirerek, ciddi bir yatırım yapmış bulunuyor. Bu anlamda kurulu bulundukları binalarda da yüzde 45’e yakın elektrik ihtiyacını karşılar halde. Özellikle Şile Spor Kompleksi, Tuzla Bahar Engelliler Merkezi, İBB Bakırköy ek hizmet binasından Cebeci Lojistik Merkezi'ne kadar, pek çok tesiste enerji santralleri yerini alıyor.”
“‘TAM YOL İLERİ’ KAVRAMI SADECE BİR SLOGANDAN İBARET DEĞİL”
“Atacağımız çok adım var. Yapı projelerini, çevre projelerini şimdiden analiz ederek, çevreye uyumlu, estetik kurgusuyla hiçbir sıkıntı yaratmayacak bir altyapıyla kuracağımız her tesisi bu şehre kazandırmanın, bu ülkenin cebinden, bu milletin cebinden milyarlarca dolarlık enerjiyle ilgili dışa giden paranın yurt dışına gitmemesi ve bu ülkede kalması anlamına geliyor. Bu yönüyle çok yolumuz olduğunu ve atacağımız çok adımın olduğunun hepimiz farkındayız. Hızımızı arttıracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeşil enerji yatırımlarında çok güçlü adımlar atacağız ve o seçimde söylediğimiz sloganın, ‘Tam yol ileri’ kavramının sadece bir slogandan ibaret olmadığını, tam aksine karakter olduğunu, kamuya kazanç sağlama ve kamuya iş üretme konusunda prensibimiz olduğunu, şiarımız olduğunu her anımızda hatırlayacağız. O bakımdan enerji yatırımlarında da kesinlikle ‘tam yol ileri’ diyoruz. Yani biz, durumu idare etmenin, günü kurtarmanın yöneticileri değiliz; olmadık, olmayacağız.”
“BİZİM KAVRAMIMIZ, SEÇİM KAZANMA HEDEFİ DEĞİL, İŞİNİ İYİ YAPMA HEDEFİ”
“Baktığımız pencere; İstanbul'un geleceğini kurtarmak ve korumak. Bütün bu kavramlar, özellikle yeşil çözüm içeren kavramlar, gerçekten gelecek nesillerin kurtulması, şehrin korunması… O bakımdan bu şehre zarar verecek bütün unsurları; Marmara’yı kirletecek bütün unsurları, İstanbul'u derinden sarsacak sözüm ona projeleri, sözüm ona birtakım kavramları da bu şehrin insanlarının da bu şehrin gündeminden de zihninden de çıkartmak en büyük çalışmamız. Sadece bu şehrin değil, kendilerinin ikbalini düşünen ya da vizyonları sadece bir seçimi kazanma yönünde bir altyapıyla yol yürümeyi düşünen her kim varsa, biz o yönetimlerden ya da kişilerden değiliz. Hiç olmadık ve olmayacağız. Evet, seçimleri de kazanıyoruz. O bir gerçek. Ama bizim kavramımız, seçim kazanma hedefi değil, işini iyi yapma hedefi. Çünkü biliyoruz ki, zaten ondan sonra sonuç, seçimi kazanmak olur. İnşallah böyle yaparak, bundan sonraki seçimleri de kazanmaya devam edeceğiz.”
“ŞU AHLAKIN ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM…”
“Ve şu ahlakın önemli olduğunu düşünüyorum: Çözüm bulmak, insanlara iş üretmek, hizmet üretmek, toplumla gerçekleri konuşmak, toplumla üretkenliği konuşmak, üretimi, endüstriyi, teknolojiyi ve bilimi, kültürü, sanatı, üretimi konuşmak, bu toplumun en çok arzuladığı şey. Herkesin çocuklarında, gelecek neslinde aslında görmek istediği kavramlar bunlar. Biz de tam bu kavramların taşıyıcılarıyız ve ileriye taşıyan insanlarıyız. İnşallah biz, bu duygularla bir sonraki kuşakları düşünmek ve bir sonraki kuşaklarda, o insanların yaşam koşullarını iyileştirmek prensibiyle hareket edeceğiz. Yoksa bir sonraki seçim değil bizim amacımız. Her şeyden önce gönülleri kazanmanın çok önemli olduğunu ve gönülleri kazanmanın da üretimi yapmak, insanlarımıza iyi hizmet olduğunu hatırlatmak isterim. Tebessümle, güler yüzle, kamu hizmetinin yapılmasının ve her birimizin aslında toplumun buradaki temsilcileri olduğumuzun, mülk sahibi olmadığımızın, onların emanetçisi olduğumuzun unutulmaması kavramından geçiyor. Enerjiden bahsetmişken; bizim en büyük enerjimiz, insanlarımızdan aldığımız ilgi, sevgi, saygı ve kabuldür. Bu anlamda bunun yanına vatandaşlarımızın desteği ve duası eklenirse, bizim enerjimiz tam da böyle yenilenebilir, tertemiz, güçlü bir enerji olur. Ve inşallah hizmette kimse önümüzde duramaz.”