İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 560’ı kız olmak üzere, toplam 1042 öğrenciyi barındıracak İBB’nin en yüksek kapasiteli kız-erkek öğrenci yurdunu Küçükçekmece’de açtı. Türkiye’nin gururu ‘Filenin Sultanları’nın adının verildiği yurt açılışında konuşan İmamoğlu, “Bu milletin umudu olduğunuzu sorumluluk olarak yükleyecek bir hizmet ortaya koyuyoruz. Tabii ki sübvanse diyoruz. Ama sübvanse etmekten gurur duyuyoruz. Evet, bu bütçeler, buralara ayrılmıyordu. Şimdi ayrılıyor. Peki hizmetimizde bir eksilme mi var? Yok. E peki bu nasıl oldu? Bir avuç insanı mutlu etmektense, milletini mutlu etme anlayışıdır bunun adı. Başka bir şey değil” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı Gençlik ve Spor Müdürlüğü, kurum bünyesinde önceki dönemde sıfır (0) olan yükseköğrenim yurtlarının sayısını 14’e çıkardı. 560’ı kız olmak üzere, toplam 1042 öğrenciyi barındıracak İBB’nin en yüksek kapasiteli kız-erkek öğrenci yurdu, Küçükçekmece Atakent Mahallesi’nde açıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, CHP Parti Meclisi üyesi Turgay Özcan ve yurtta kalacak öğrencilerin katılımlarıyla açılan iki yurda, Türkiye’nin gururu “Filenin Sultanları”nın adı verildi. Filenin Sultanları Yükseköğrenim Yurdu’nun açılış töreninde sırasıyla, Çebi ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINA YAKIŞAN İŞLER YAPMA HEDEFİMİZDE ADIM ADIM İLERLİYORUZ”
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışan işler yapma hedefimizde adım adım ilerliyoruz” diyen İmamoğlu, “Atatürk'ün bence önemli vasıflarından birisi de hangi işi kime emanet edeceğini bilmesi. Atatürk, kime emanet edeceğini bilerek, Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Çünkü bu Cumhuriyetin, onların enerjisiyle ve kararlılığıyla yükseleceğinin farkındaydı. Gençlerin tutkusu, özgürlüklerine olan bağlılığı, aynı zamanda mücadeleci ve kendine güvenen insanlar ve bireyler olması, o ülkenin de aynı şekilde güçlü, kalıcı ve inançlı ve de çok geleceğe dair umutla yürümesini sağlayacaktı. Tabii aynı zamanda, gençlerin hele hele bu dönemde, toplumun bütün ön yargılarını yıkarak, hoşgörüsünü büyüteceğini, insanların bir arada mutlu yaşamlarının sağlanabileceğine büyük katkı sunacağını da biliyordu. Kısacası bu ülkenin fikri hür, vicdanı hür nesillerle birlikte daha güçlü olacağını biliyordu. İşte tam da öyle oldu ve öyle yükseldi. Gençlerin sayesinde bu yükseliş, yükselmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.
“BİZE DÜŞEN GENÇLERİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAK”
Günümüz siyasetçilerine ve kamu yöneticilerine düşen görevin, gençlerin önündeki engelleri kaldırmak olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, İBB olarak bu kapsamda çalışmalar yürüttüklerinin altını çizdi. Söz konusu çalışmalardan örnekler veren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Onun için şehrimizin artık 11 bin noktasında ücretsiz internet erişimini sağladık. Kent Lokantaları açtık, açmaya devam ediyoruz. Gençleri düşündüğümüz için İstihdam Ofislerimizi büyüttük. Artık ilk vaadimiz olan, ‘150 bin insana iş bulmak’la ilgili aracılığımızı yaptığımızın, daha görev süremizin dolmasına 5 ay kala dahi bu vaadimizi gerçekleştirdiğimizin gururunu yaşıyorum. İstanbul'da spor yapma olanaklarını onun için büyütüyoruz. Onların sosyalleşecekleri 60’ın üzerinde kütüphane açmayı onun için başardık. Ve burada sadece iki öğrenci yurdu yok. Onlar açıldı ama diğer alanlarımızla ilgili çalışmalar sürüyor. Burada muazzam bir gençlik merkezi doğacak. İstanbul'un en özel kütüphanelerinden birisi burada açılacak çok yakın zamanda. Onun için staj imkanları sağlıyoruz gençlere. Yaz döneminde bile İstanbul'da kalıp staj yapıyorlarsa -ki çoğunu kurumlarımızda staj yaptırıyoruz- yurtlarda kalmalarını sağlıyoruz. 75 bin öğrencimize yıllık burs imkanı sağlıyoruz. Bu seneyle birlikte, biz 350 bine yakın gencimize burs vermiş olacağız. Bunun bizden önceki dönem sayısı sıfır. Yurt, yatak sayısı sıfırdı. Kent Lokantası sıfırdı. Kreş sıfırdı. Bakın bu hizmetler yeni.”
“BİR KREŞ BİR METROYA BEDEL”
Seçim meydanlarında bir kreşin bir metroya bedel olduğunu söylediğini hatırlatan İmamoğlu, “Çünkü bir kreşte iyi yetişmesini sağlayacağınız bir çocuk, yarın dünyanın en büyük buluşuna imza atacak. Yarınlarda öyle bilim insanları, öyle eğitimciler, öyle sporcular, öyle güzel yetenekli insanlar çıkacak ki; göğsümüz kabaracak. Dünyanın en büyük işlerine imza atan insanlar olacaklar. O fırsat eşitliğini sağladığınızda, Türkiye'nin, bu güzel yurdumun insanları, bu Cumhuriyetin evlatları, çok güzel işler başarmaya namzet. O bakımdan, gençlere dönük sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzurunu yaşıyorum. 5 bin 200’e yakın gencimizi yurtlarımızda misafir etmenin, onların benim yoldaşım olmasını hissetmenin, İstanbul'un gönüllüsü olmalarını sağlamamın gururunu yaşıyorum. Tek isteğim var sizden, tek beklentim var: Gördüğünüz yerde bana sadece selam verin. Başka bir şey istemiyorum sizden” dedi.
“YURDA NEDEN ‘FİLENİN SULTANLARI’ ADINI VERDİK”
Açtıkları yurda neden “Filenin Sultanları” adını vermeyi uygun bulduklarına da açıklık getiren İmamoğlu, şöyle konuştu: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken, belki de yaşadığımız e büyük mutluluklardan birisini bize yaşattılar. 12 yaşında bir kızım var. O şampiyonluktan sonra kızımın hayata dair inancını, direncini, azmini, kararlılığını tarif edemem. Zaten biraz uzun boylu bir kızım oluyor. Kapıdan girdiği zaman sanki bir dev görüyorum karşımda. Sadece bir kadın voleybol takımı üzerinden konuşmuyorum. Aynı zamanda gençliğin de kararlılığı anlamında konuşuyorum. Hem erkekler hem kızlar, bu ülkenin kararlı gençleri, çok güzel işler başarmaya namzettir. Yeter ki önlerini açalım. Yeter ki onları baskılayan değil, özgürleştiren bir alan oluşturalım. Onların o azimli, disiplinli çalışmalarının, o ruhlarının burada gençlerimize de bir geçiş sağlaması adına ‘Filenin Sultanları’ ismini koydum. Umarım bu ismiyle beraber, ilerleyen zamanda farklı etkinliklerinizde Filenin Sultanları’ndan bir kısım sporcularımız gelirler, sizi ziyaret ederler, sizinle burada da sohbet ederler. Hepsini sevgiyle, saygıyla, hayranlıkla izliyorum ve hayranlıkla da kutluyorum her birisini.”
“HİÇ EKSİĞİNİZ KALMAYACAK”
Açılışını yaptıkları iki yurtta toplam 1042 öğrencinin kalacağı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “560’ı kız, 482’si erkek. İlk başlangıçta ufak tefek eksiklikler olabilir. Hepsini hallederiz. Hiç eksiğiniz kalmayacak. Ama burada banyolu, buzdolaplı, kesintisiz internetle, rahat odalarında güzel başarılara imza atsınlar istiyoruz. Konferans salonları, kütüphaneleri, bilgisayar, dinlenme odaları, hobi mutfağı, yemekhanesi, fitness salonu her yönüyle çok özellikli. Bu milletin aslında umudu olduğunuzu sorumluluk olarak yükleyecek bir hizmet ortaya koyuyoruz. Tabii ki sübvanse diyoruz. Ama sübvanse etmekten gurur duyuyoruz. Evet, bu bütçeler, buralara ayrılmıyordu Şimdi ayrılıyor. Peki hizmetimizde bir eksilme mi var? Yok. E peki bu nasıl oldu? Bir avuç insanı mutlu etmektense, milletini mutlu etme anlayışıdır bunun adı. Başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.
3 KONUDA “HAYIRLI OLSUN” DİLEKLERİNİ İLETTİ
3 farklı konuda “hayırlı olsun” dilekleri bulunduğunu belirten İmamoğlu, katılımcılarla ve kamuoyu ile şu mesajları paylaşarak konuşmasını tamamladı: “Birincisi; bu güzel açılış hayırlı olsun. İkincisi; mensubu bulunduğum partinin yeni dönemde Genel Başkanı olan Sayın Özgür Özel'e başarılar diliyorum ve görevi hayırlı uğurlu olsun. 13 yılı aşkın süredir partimize hizmet eden ve çok değerli işlere imza atan, saygıdeğer önceki dönem genel başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na da buradan minnet duygularımı iletiyorum. Önümüzde çok kıymetli bir yerel seçim var. Göreceksiniz, ayırt etmeden insanımıza hizmet etmenin büyük bir seferberliği olarak yaptığımız belediyecilik hizmetimizi, bir sonraki 5 yılda taçlandırmak adına, çok daha güçlü, çok daha kararlı bir çalışmayı hep birlikte, başta İstanbul olmak üzere, 39 ilçesinde ve bütün Türkiye'de muazzam bir çalışmaya imza atacağımızı, buradan bütün ülkemizin insanlarına, yurttaşlarıma duyuruyoruz. Çok güzel başarılara imza atacağız. Yolumuz açık olsun. Başarılarla dolu bir dönemi ülkemizde yaşatalım.”
“CHP KURULTAYI ‘BU ÜLKEDE DEMOKRASİ VAR’IN KANITI VE İMZASIDIR”
“Ülkemiz güçlü olursa, ülkemizde demokrasi var olursa… Ki bir ‘hayırlı olsun’ da o. Kurultayımız hayırlı olsun. Çünkü dünkü kurultay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve insanlarımız adına, ‘Bu ülkede demokrasi var’ın kanıtı ve imzasıdır. Onun için, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bir ‘hayırlı olsun’ da ona. Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti, güçlü demokrasi, güçlü bireyler, evrensel değerleri yükselmiş, 86 milyon insanın varlığı… İşte o zaman Gazze'de de insanlık dramı yaşanmaz. Ukrayna'da da savaş olmaz. Güçlü bir Türkiye, ‘Yurtta barış dünyada barış’ ilkesinin üzerinde yükselen bir Türkiye'dir. O bakımdan, sorumluluğumuz sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve milletine değil, inanın ki bu kadim topraklarda yaşayan herkesin, insanlık tarihinin beşiği olan bu topraklarda yaşayan herkesin ve Atatürk'ün izinde yürüyen herkesin bir sorumluluğu da insanlığa ve dünyayadır. Ben kendimi öyle kabul ediyorum. Siz de lütfen öyle kabul edin. Çünkü sizler, bu dünyanın en özel bilim insanları, en özel iş insanları, en özel öğretmenleri, teknik insanları, mühendisleri, yaşama değer katan bireyleri olacaksınız sevgili genç arkadaşlarım. İyi ki varsınız, başarılar diliyorum. Yuvanız hayırlı olsun. Nice öğrenci yurtları açmaya daha dair, önümüz açık olsun.”
ÖNCE YURTLARI GEZDİ, SONRA GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Konuşmaların ardından 2 yurt; İmamoğlu, beraberindeki heyet ve öğrencilerin kestiği kurdele ile resmen hizmete girmiş oldu. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, yurtlarda incelemelerde bulundu. Yurtları sakinleri ile birlikte gezen İmamoğlu, öğrencilerle renkli sohbetler gerçekleştirdi. İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yurt çıkışında yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
“DEĞİŞİM RÜZGARI” SORUSU
- Kurultay süreci geride kaldı. Şimdi bu değişim rüzgarı, yerel seçim rüzgarına dönüyor mu? Artık sizi bundan sonra sahada görecek miyiz? Nasıl bir süreç var önünüzde? Çünkü heyecanınızla ve enerjinizle dikkat çekmiştiniz kurultay sürecinde…
“Tabii ki topyekun bütün yol arkadaşlarımızla beraber odağımız, artık yerel seçim. Bu konuda zaten çok yoğun çalışma var. İstanbul'un kabiliyetleri üzerinden, başta İstanbul ve 39 ilçesi olmak üzere, Türkiye'nin her noktasına dair fikrimiz, analizlerimiz, etütlerimiz var. Şimdi tümden bunları, elbette ki siyasi olarak Genel Başkanımızın liderliğinde, orada kurulacak sistem ve düzene de entegre ederek paylaşacağız. Realist, akılcı, mantıklı tabii ki kazanacak ama aynı zamanda iyi yönetecek, içerikli sosyal demokrat belediyeciliğin tüm unsurlarını taşıyan, insanları kapsayan, hiç kimseyi dışarıda bırakmayan, dolayısıyla taban ittifakı odaklı, ama İstanbul'da ‘İstanbul İttifakı’ ama başka bir şehirde o şehrin ittifakını oluşturacak kabiliyete ve karaktere sahip, ama adaylaşmalardan ama söylemlere varıncaya kadar, iddiayla söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en iddialı yerel seçim hazırlığını ortaya koyacak olan ekip olacağız. Ben, halkımızın da bunun karşılığını bize vereceğini düşünüyorum. Çok kararlıyız, çok heyecanlıyız, enerjimiz çok yüksek. İnsanlarımızın da beklentilerini görüyoruz, bizden olan beklentilerini. Açıkçası bir o kadar da desteğini hissediyorum. Yani hızlı hızlı hissetmeye başladım; sokakta, maratonda koşarken, işte burada öğrencilerle, sabah sanayicilerle hızlı hızlı hissetmeye başladım. Yolumuz açık olsun.”
“YENİ İTTİFAKLAR” SORUSU
- Sayın Özgür Özel verdiği demeçte, artık Altılı Masa’nın ve Millet İttifakı’nın geride kaldığını söyledi. Ama bir yandan da Meral Akşener'le görüşmek istediğini, yerelde ittifak olacağını söyledi. Siz de kurultaydan önce, değişim olursa ittifak kapısının açık olabileceğini söylemiştiniz. Bu yönde temaslar başladı mı?
“Yani ‘değişim olunca’ diye bir eşleştirme yapmadım, ama ben her zaman ittifakın olabileceği ihtimalimi savundum. Toplumsal ittifakı savunurken, bunun içerisindeki siyasi görüşleri ya da siyasi paydaşları asla yok saymayarak bunu söyledim. Bunun mümkün olacağını, müzakerenin, istişarenin toplumsal bir edebi olduğunu biliyorum ve inanıyorum. Toplumsal bütünlük, kabiliyetli bir yönetim anlayışı ve kazanan bir muhalefet olma adına buna her muhalif görüşün ve partinin ilgi duyacağını düşünüyorum. Bu kapsamda Genel Başkanımızın da aynı düşüncede olduğunu biliyorum. Çünkü kendisi de irtibata, diyaloğa açık birisi başından beri. Ben, bu yönüyle de yeni müzakerelerin, yeni buluşmaların söz konusu olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhalefetin liderliğini yapmak zorunluluğu vardır. Bu illa siyasi partiler üzerinden olmayabilir, toplumsal bir muhalefetin liderliğinden de bahsediyor olabiliriz. İş birliği içerisinde, anlamlı, akılcı bir siyasi ittifakın da olabileceği ihtimalinin altına dipnot olarak düşüyoruz.”
“İLÇE BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI” SORUSU
- Değişimde hedef, CHP’nin kazandığı ilçe belediye sayısını da arttırmaktı. Şimdi bu değişim rüzgarı ilçelere de yansıyacak mı? Bazı isimlerin yeniden adaylığı çünkü tartışılıyor değişim rüzgarının kurultaydan çıkmasıyla. Böyle bir durum var mı? İlçede adaylar nasıl belirlenecek?
“Yani adaylaşmalarla ilgili, takdir edersiniz ki, ben yetkili bir insan değilim. Bizim kurullarımız var. Parti Meclisi… Ki Parti Meclis üyelerinden bir de burada. Turgay Bey'e de başarılar dilerim. Dolayısıyla o kurulların işine karışmak, haddimize değil. Ama tabii ki İstanbul'un özellikle analizi ilçe ilçe yapılmalı. Bu ilçe analizlerinde oraya uygun karakter, oraya uygun kişilik, bunun prensipleri, detayları ele alınmalı. Daha önce bunun kısmen yapıldığı yerler oldu ve başarıya erişti. Daha başarılı olabileceği analizlerin, teknik olarak da bize ışık tutacağını görüyorum. Tabii ki partimiz bünyesinde de bunun demokratik metotlarını da bunu destekleyici hale getirmek lazım çift yönlü bakarak. Tabii bir handikapımız, kısa bir zaman kaldı. Bugün bu ayı böyle bir hazırlık ayı gibi düşünürsek, 4 ayımız kaldı. Aslında doğallığı ve doğrusu, 4 ay kala adaylıkların belli olmuş olmasıydı. Bu bakımdan hızlı hareket, analiz, birçok şeyi bir araya getirerek, sürecin bağlanması ve Parti Meclisi’mizin en doğru kararları almasını diliyorum ve bu konuda da biz destekleyeceğiz. Önerilerimiz de olacak. İstanbul İl Başkanlığı olsun… Muhtemelen onların da çalışmaları olacak. Büyükşehir Belediyesi’nin teknik saha analizleri var. Onlarla destekleyici unsurlar olacağını görüyorum.”
“AK PARTİ’NİN İSTANBUL ADAYI” SORUSU
- AK Parti’nin eski belediyeciliği devam ediyor olsaydı, bu yurt hangi vakfa verilmiş olurdu? Önümüzdeki süreçle ilgili olarak, AK Parti'nin yaklaşık 10’a yakın büyükşehir belediye başkan adayı var. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı’nı da İstanbul'a talip oldu. Siz karşınızda kimi görmek istiyorsunuz?
“Zaten bu yurdun da temeli açılmıştı aldığımızda. Hesapları, kitapları da yapılmamıştı. Açıkçası kime adres dendiğini de biliyorduk. Yani İBB'nin iç yapısında, buranın hangi vakfa adreslendiğini de biliyorduk. Seçimi kazanmamızla, şu anda 1100 yataklı bir yurdu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, herhangi bir yakının vakfına değil de İstanbullulara ve Türkiye'nin güzel insanlarının, bu pırıl pırıl evlatlarına hediye etmiş olduk. Vallahi kaç adayın ismi geçerse geçsin, benim İstanbul'daki rakibimin kim olduğunu biliyorum.”
“SEÇMENE MESAJ” SORUSU
- Değişimle birlikte yeni bir heyecan oldu. Seçmene diyeceğiniz bir şey var mı?
Tüm heyecanlarıyla seçime, sandığa hazır olsunlar. Ülkede demokrasinin, barışın, huzurun teminatı olacak olan bir yerel seçime gidiyoruz. Büyük bir sorumluluğumuz var. En büyük sorumluluk da şu anda neredeyse 360 derece etrafımızı sarmış olan pırlanta gibi gençlerimize karşı. Onlara olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için, hiç görmedikleri kadar çok çalışacak neferler olarak biz yola çıktık. Onlar da aramıza katılacaklar ve başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'de yerel seçimi demokrasi, birlik, beraberlik, huzur, barış kazanacak. Onun da adı biz olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olacak.”