Bizim Hikayemiz programına konuk olan 51 yaşındaki Dilek Öncevarlık, Atabutik’in üretici kadınlarından biri. Onun hikâyesi, hayatının en zorlu dönemlerinden birinde bir kapı aralandığında başlıyor. 10 yıl önce, bambaşka bir şehirden Ataşehir’e taşındığında iş hayatının sona erdiğini, ne yapacağını bilmediğini ve büyük bir boşluğun onu beklediğini hissediyordu. Ama hayat, ona bir fırsat sundu; bir arkadaşının önerisiyle, Ataşehir Belediyesi’nin sağladığı kurslarla tanışarak yeni bir başlangıç yaptı.
İlk olarak ahşap boyama kursuna katılan Dilek Öncevarlık, burada hiç bilmediği bir dünyanın kapılarını araladı. “Çok eğlenceli, çok renkli bir dünya” diyerek başladığı bu yolculuk, zamanla dekoratif boyama, cam boyama gibi alanlarla genişledi. Gittikçe daha çok şey öğreniyor ve üretmeye başlıyordu. Bir gün, “Takı da öğreneyim, ne kaybederim?” diyerek bir takı kursuna katıldı, ardından dikiş kursuyla devam etti.
Atabutik İle Hem Kazandı, Hem Hayatı Renklendi
Ataşehir Belediyesi’nin Kadın Girişimcilik Merkezi’nin (AKAGİM) açılmasıyla işler bir adım daha ileri gitti. Kadınların kendi işlerini kurabilmesi için satış imkânları sağlanmaya başlandı ve Dilek Öncevarlık, bu imkânları değerlendirerek kendi üretimlerini daha geniş bir kitleyle paylaşmaya başladı. Atabutik’in açılmasıyla birlikte, kadınlara ürünlerini satmak için özel alanlar oluşturuldu. Bu süreç, Dilek Öncevarlık için de sadece maddi bir kazanç değil, aynı zamanda manevi bir tatmin kaynağına dönüştü.
"Üretmenin tadına varmıştık, hem çok iyi vakit geçiriyorduk, hem de yeni şeyler öğreniyorduk. Üstelik de gelir elde ediyorduk" diyen Öncevarlık, emeklilik dönemini tamamen üretime adayıp, iş hayatına yeniden dönüş yaptı. 10 yıldır aralıksız olarak Ataşehir Belediyesi’nin kurslarını ve Atabutik’i değerlendiren Dilek Öncevarlık, buradaki katkıların hayatını ne kadar değiştirdiğinden duygu dolu sözlerle bahsediyor.
“Bu Benim İçin Sadece Gelir Değil, Manevi Bir Zenginlik”
Atabutik sayesinde, ürettiği her bir ürünün insanların elinde değer bulmasının verdiği mutluluğu yaşayan Dilek Öncevarlık, "İnsanların benim ürettiğim bir şeyi eline alıp kullanmaya değer görmesi, beğenmesi büyük bir haz veriyor. Bu benim için sadece gelir değil, aynı zamanda manevi bir zenginlik sunuyor” diyor.
Ataşehir Belediyesi’nin sunduğu bu imkânlarla, hem kendi hayatının hem de birçok kadının hayatının nasıl değiştiğini dile getiren Dilek Öncevarlık, memnuniyetini şu sözlerle dile getiriyor. “Emeklilik hayatının monotonluğundan kurtulup, hem kazanç elde ediyorum hem de sevdiğim işi yapıyorum. Bana bu konuda katkı sağlayan tüm hocalarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca Ataşehir Belediyesi’nin buraya açarak sağladığı imkânlar için de çok teşekkür ediyorum. Hayat her zaman yeni bir başlangıç için fırsatlar sunuyor, yeter ki çabalayın.”
Hem ekonomik hem de manevi kazançlarla dolu yeni bir yaşamın kapılarını aralayan bu hikâye, üretmenin, öğrenmenin ve paylaşmanın gücünü bir kez daha hatırlatıyor.