SAĞLIK MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN ASİSTANLIK KADROLARINDAKİ ARTIŞA TEPKİ: “NİTELİKLİ HEKİM YETİŞEMEYECEK, HALK SAĞLIĞI ZARAR GÖRECEK”
Sağlık meslek örgütleri, tıpta uzmanlık kadrolarında yapılan artışa tepki gösterdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Bu kadar eğitim kadrosu açıklanırken bunun iki katı kadar yeni bir eğitim kliniği açılmadı ve bunun iki katı kadar akademisyen, yani eğitim kadrosu yok” dedi. Türk Radyoloji Derneği Başkanı Dr. Can Çevikol da “Yüksek sayıda kadro verilmesinin devam etmesi durumunda, uluslararası standartlarda, halkımızın hak ettiği düzeyde sağlık hizmeti verebilecek nitelikli uzmanların yetiştirilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle uzmanlık hekim kalitesinin düşmesi, hekimlik mesleğine ve toplumun yaşamına dolaylı olarak etki edecek ve halk sağlığına doğrudan zarar verecektir” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 18 Nisan’da, asistan hekimlik kontenjanlarını açıkladı. Geçen sene 6 bin 300 olarak açıklanan kadroların bu yıl yüzde 100’lük bir artışla 12 bin 294 olarak belirlenmesi, sağlık meslek örgütleri ve hekimler tarafından tepkiyle karşılandı.
TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve Türk Radyoloji Derneği Başkanı Dr. Can Çevikol, tıpta uzmanlık kadrolarında yapılan artışı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
“YETERLİ EĞİTİM KADROSU YOK”
Ali İhsan Ökten, Sağlık Bakanlığı’nın uzmanlık kadrolarını iki katına çıkardığını, bu sayının daha önce 6 bin civarında iken 12 binin üzerine yükseltildiğini anımsattı. Ökten, “Bu kadar eğitim kadrosu açıklanırken bunun iki katı kadar yeni bir eğitim kliniği açılmadı ve bunun iki katı kadar akademisyen, yani eğitim kadrosu yok” dedi. Uzman kadrolarında yapılan artışın tıp eğitimini ve özellikle asistan eğitimini olumsuz etkileyeceğini belirten Ökten, bunun ilerleyen süreçte halka ‘iyi bir sağlık hizmetine erişememe’ şeklinde yansıyacağını vurguladı.
“MUHTEMELEN BU KADAR ASİSTANIN POLİKLİNİKLERDE HASTA BAKMASI İSTENİYOR”
Ökten’in açıklamasışöyle:
“Bakanlığın bunu niye yaptığını anlamak zor. Erdoğan yurt dışına giden hekimler için ‘Gidiyorlarsa gitsinler, buralar boş kalmaz merak etmeyin. Biz, yeni mezun ve asistan hekimlerle sağlık hizmeti sunabiliriz’ dedi ama bu mümkün değil. Çünkü asistan hekimlerin yanlarında bir hoca veya uzman olmadan hasta bakması, ameliyat yapması yasal olarak mümkün değil; yetkisi yok. Bu kadar kadro açılmasının bir diğer gerekçesi de kamudan çok hekim ayrıldı, bunlar ya emekli oldu ya özel hastanelere geçti. Kamudaki hekim açığı ve hasta yoğunluğu çok fazla. Bu yüzden insanlar randevu bulamıyor, muayene olamıyor. Büyük ihtimalle bu kadar asistan alınarak bunların polikliniklerde hasta bakması isteniyor.
“BİR SÜRE SONRA BU KADAR FAZLA HEKİM, ÖZELLİKLE ÖZEL HASTANELERDE UCUZ İŞ GÜCÜNE DÖNÜŞECEKTİR”
Yurt dışına göç eden arkadaşların yerine hekim istihdamı istenmekte ama eğitimin niteliğini düşünen yok. Bir süre sonra bu kadar fazla hekim, özellikle özel hastanelerde ucuz iş gücüne dönüşecektir ve arkadaşlarımız orada ucuz emek gücü olarak çalışmaya zorlanacaktır.”
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Dr. Can Çevikol ise şunları söyledi:
“RADYOLOJİDE KADRO ARTIŞI ÖNCEKİ YILLARA GÖRE 5,5-6 KAT ARTTI”
“Bu kadro sayılarıönceki yılların iki katı. Çocuk hastalıkları, iç hastalıkları ve acil tıbbın hemen ardından radyoloji alanı uzmanlık karoları dördüncü sırada yer alıyor. Kadro sayıları iki katına çıkmasına rağmen radyoloji özelinde, uzmanlık alanımızda kadroların önceki yıllara göre 5,5-6 kat arttığını görüyoruz; toplam 761 kadro ilan edildi radyolojide. Bu sayı, şu anda Türkiye’de uzmanlık eğitimlerini sürdürmekte olan uzmanlık öğrencilerinin toplam sayısının yaklaşık üçte ikisi. Bu sürecin böyle devam etmesi durumunda gelecek yıl, şu anki kadro sayısının iki katından daha fazla uzmanlık öğrencisi olacağı anlamına geliyor.”
“MEVCUT ALTYAPIYA BAKTIĞIMIZDA NİTELİKLİ UZMANLIK EĞİTİMİNİN VERİLEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUZ”
“Radyoloji, çok tercih edilen ve çok yüksek puanlarla girilen bir bölüm. Bizler, nitelikli ve dünya standartlarında uzmanlık eğitimi verilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Temel amacımız, nitelikli uzmanlar yetişmesi ve sahada çalışması. Açıklanan sayılar ile mevcut altyapı imkanlarına beraber baktığımızda, nitelikli uzmanlık eğitimi verilmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Hatta bazı kurumlarda asgari koşullarda uzmanlık eğitiminin verilmesi de mümkün olmayacaktır.
“UZMANLIK ÖĞRENCİLERİİHTİYACA VE KAPASİTEYE GÖRE DENGELİ DAĞITILMALI”
Alandaki uzman hekim ihtiyacının belirlenmesi, eğitim veren kurumların altyapıları değerlendirilerek var olan ihtiyacı karşılamak için belirli standartlardan ödün vermeden radyoloji uzmanlık sayısının kademeli olarak artırılmasının doğru çözüm olduğunu düşünüyoruz. Uzmanlık öğrencileri ihtiyaca ve kapasiteye göre dengeli dağıtılmalı. Kamu üniversite hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri, Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve vakıf üniversiteleri arasında bu dağılımın dengeli olması gerektiğini de düşünüyoruz. Aynı zamanda planlamada, uzmanlık derneklerinin, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nun, tıp fakültelerinin görüşünün alınmasının da yararlı olacağını düşünüyoruz.
“HEKİM KALİTESİNİN DÜŞMESİ MESLEĞE VE HALK SAĞLIĞINA DOĞRUDAN ZARAR VERECEKTİR”
Yüksek sayıda kadro verilmesinin devam etmesi durumunda, hekimliğin sadece teorik bir eğitim olmadığını göz önüne alırsak, özellikle beceri ve bazı yetenekleri uzmanlık öğrencilerinin kazanması gerektiğini düşünürsek eğiticiler ve uzmanlık öğrencilerinin bir arada kaldığı eğitim süreleri kısalacağı için eğitimin yeterli olmayacağını, nitelikli uzmanların yetişemeyeceğini düşünüyoruz. Uluslararası standartlarda, halkımızın hak ettiği düzeyde sağlık hizmeti verebilecek nitelikli uzmanların yetiştirilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle uzmanlık hekim kalitesinin düşmesi, hekimlik mesleğine bireylerin, toplumun ve gelecek nesillerin yaşamına dolaylı olarak etki edecek ve halk sağlığına doğrudan zarar verecektir.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.