Bir yıl gibi kısa bir sürede mRNA teknolojisini kullanarak corona virüsü aşısı geliştiren BioNTech’in kurucu ortakları Özlem Türeci ve Uğur Şahin, Economist dergisine bir makale yazdı. mRNA teknolojisini mercek altına alan ve gelecekteki planları ve öngörüleri kamuoyu ile paylaşan iki bilim insanı mRNA teknolojisinin gelecek yıllarda insan sağlığını büyük ölçüde değiştireceğini söyledi.

Economist’in The World Ahead 2022 isimli dergisinde bilim ve teknoloji bölümünde, “mRNA tedavilerinin Covid-19 sonrasındaki geleceği” başlığıyla yayınlanan makalede iki bilim insanı, “Corona virüsü salgını döneminde mRNA bazlı aşıların başarısı gelecekte diğer hastalıklara karşı tedavi geliştirilmesi konusunda yeni bir çağın sinyalini veriyor. Mrna başarısı son 30 yıldır bilimsel iş birliği ile ortaya çıktı. Biz 15 yıl içinde geliştirilecek ilaçların üçte birinin mRNA temelli olacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı.

“SAĞLIK SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRECEK”

Makalede geleneksel ilaç üretim süreçlerinin karmaşık ve uzun sürdüğünün altını çizen bilim insanları, mRNA teknolojisi ile birlikte bu sürenin kısaldığına dikkat çekti.

Türeci ve Şahin, “Bu konsept sağlık sektörünü ve küresel sağlığı dönüştürecek. mRNA bazlı Covid-19 aşılarının geliştirilmesi bu teknolojinin bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ve güvenli bir yöntem olduğunu gösteriyor. 12 aydan kısa bir sürede aşı geliştirilmesi ve pandemi şartlarında bunun yapılması mRNA  aşılarının gelecekte çok daha büyük bir öneme sahip olacağını gösteriyor ve hükümetlerin gündeminde olacağına inanıyoruz” dedi.

BİRÇOK HASTALIĞA KARŞI AŞI GELİŞTİRİLEBİLİR

mRNA teknolojisi ile birlikte halihazırda yaygın olan birçok hastalığa karşı da aşı geliştirilebileceğini belirten bilim insanları, “Yoksul ülkelerde çok insanın ölümüne sebep olan sıtma, tüberküloz ve HIV gibi hastalıklarla mücadele mümkün olabilecek. Pandemi bizi birlikte çalıştırarak daha iyi çalışmaya zorladı. Bu hastalıklara karşı yapılan mRNA bazlı aşıların 2022-2023 yıllarında klinik testlere girmesi bekleniyor” ifadesini kullandı.

mRNA teknolojisinin alerji, bağışıklık sistemi sorunları ya da iltihaplı hastalıklarla mücadelede kullanılabileceğini belirten bilim insanları, “İnovasyona yatırımı desteklemek ve farklı sektörlerin bir araya gelerek iş birliği yapmaları ile birlikte kamu sağlığı değişecek. Bu yeni nesil biyoteknoloji şirketleri ve kurumları 2022’de ve sonrasında dünya sağlığını yeniden şekillendirecek” yorumunu yaptı.