İşte diz protezi ameliyatına dair her şey
Diz eklemine protez takılması için yapılan ameliyatların, iltihaplanma ile seyreden durumlarda diz ekleminin geri döndürülemez şekilde hasarlanması nedeniyle...
Diz eklemine protez takılması için yapılan ameliyatların, iltihaplanma ile seyreden durumlarda diz ekleminin geri döndürülemez şekilde hasarlanması nedeniyle başvurulduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Op. Dr. Muzaffer Gökhan Kahraman, "Ameliyat sonrasında hastalar gözlem altına alınır. Ameliyat süreci ve sonrası hareketsizlik döneminde pıhtı oluşumunu engellemek adına kan sulandırıcı ilaçlara da başvurulabilir. İyileşme dönemi uygulanan işlemin türüne ve hastanın kişisel özelliklerine bağlı değişebilir" dedi.
Tedavi yöntemine ilişkin bilgi veren Medicana Avcılar Hastanesi'nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Op. Dr. Muzaffer Gökhan Kahraman, "Artroplasti olarak isimlendirilen diz eklemine protez ameliyatları cerrahi olarak bu ekleme katılan kemik uçlarının kesilmesi ve ardından diz bölgesine bir protez yerleştirilmesi işlemidir. Bu işlem ile dizin hareket kabiliyeti büyük ölçüde geri kazandırılabilir. Günümüzde diz protez ameliyatları rutin prosedürlerden biri haline gelmiştir. Genellikle 50-80 yaş arasında uygulanan bu cerrahi işlem hastaların ağrı ve hareket kabiliyeti şikayetlerinde güzel bir yanıt alınmasını sağlar. Diz eklemine protez ameliyatları kendi içerisinde farklı türlerde prosedürlere ayrılır. Total diz protezi adı verilen işlemde diz eklemi tamamen protez eklem ile değiştirilirken parsiyel girişimlerde ise sadece etkilenen diz bölgesine protez takılabilir" diye konuştu.
AMELİYAT 2,5-3 SAAT SÜRÜYOR
Hastaya, ameliyat sürecinde pıhtı oluşmaması için kan sulandırıcı ilaçların kullandırıldığını aktaran Dr. Kahraman, "Ameliyat zamanı geldiğinde genellikle 2,5-3 saat süren bu işlem için cerrah hekimler ilk olarak diz hattında 8-10 cm bir kesi meydana getirir. Bu bölgedeki cilt ve kas dokusunun kenarlara çekilmesi ile hasarlanan kıkırdak ve kemik yapılarına ulaşılmış olur. Kullanılacak protezin bölgeye oturması için hasar gören yapılar kesilerek düzeltilir. Protezin yerleştirilmesinin ardından ise açılan cilt bölgesi dikilerek kapatılır. Ameliyat sonrasında hastalar gözlem altına alınır ve oluşabilecek ağrı şikayetinin kontrolü için çeşitli ilaçlar reçetelendirilir. Ameliyat süreci ve sonrası hareketsizlik döneminde pıhtı oluşumunu engellemek adına kan sulandırıcı ilaçlara da başvurulabilir. İyileşme döneminin uygulanan işlemin türüne ve hastanın kişisel özelliklerine bağlı değişebilir" ifadelerini kullandı.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Diz protezi ameliyatı sonrasında iyileşme ve rehabilitasyon dönemine girildiğini belirten Dr. Kahraman, bu dönem içerisinde bireylerin zamanla gündelik hayata geçişini sağlayacak çeşitli uygulamalara başvurulduğunu dile getirdi.
Rehabilitasyon sürecinin ameliyatın ardından hemen başladığını aktaran Dr. Kahraman, "İlk 24 saat içerisinde bir fizyoterapi hekimi eşliğinde ayağa kalkma ve değnek, baston veya walker gibi yardımcı cihazlar ile yürüyüş gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası ağrı, ödem ve morarma gibi şikayetlerin olması normal kabul edilir. Bu şikayetlere rağmen erken dönemde hareketlilik kazanma oldukça önemli bir konu olsa da vücudun sınırları zorlamaktan kaçınılması gerekir. Ameliyat sonrası süreçte banyo yapılması 5-7 günlük bir süre zarfı sonrasında gerçekleştirilebilirken kesi yapılan diz bölgesinin ıslatılmamasına dikkat edilmelidir" dedi.
İnsizyonun (cerrahi kesinin) tam olarak iyileşebilmesi için yaklaşık olarak 3-4 haftalık bir süre içerisinde kuru kalmasının önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı:
"Fizik tedavi uygulamaları eşliğinde geçen 3 haftanın ardından ameliyat sonrası ilk dönemdeki ağrının hafiflediği fark edilebilir. Bu dönemde kullanılan ağrı kesicilerin dozu ve sıklığı giderek azaltılır. Artık günlük rutinin bir parçası haline gelen fizik tedavi uygulamalarına devam edilmesi eklem hareket açıklığı ve kabiliyetinin iyileştirilmesi için oldukça önemlidir. Bu dönem ile 6 haftalık dönem içerisinde fizik tedavi uygulamalarına aralıksız devam edilmesi diz ekleminin gücünü ve esnekliğini hızlı bir şekilde iyileştirebilir. Bu dönemde kişiler fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekimlerin bilgisi ve önerisi doğrultusunda yürümeye yardımcı cihazlardan bağımsız olarak hareket etmeye başlayabilir. Fizik tedavi uygulamaları genellikle ameliyat sonrasında 12. haftaya kadar devam eder. Bu zaman kadar olan sürecin nasıl geçirildiği kişinin normal işlevlerine ve aktif yaşam tarzına ne kadar çabuk dönebileceğini etkiler."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.