Yeni Şafak yazarı: Mısır politikasında yenildik
İsmail Kılıçarslan "Türkiye’nin Mısır politikasıyla ilgili olarak yaşadığı şeyin adıysa, adını yerli yerince koymak mecburiyetindeysek, yenilgi" dedi.
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, “Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi” başlıklı yazısında, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin Türkiye'yi ziyaret etmesine ilişkin, "Türkiye’nin, Tahrir ayaklanması ve devam eden süreçte Mısır politikasıyla ilgili olarak yaşadığı şeyin adıysa, adını yerli yerince koymak mecburiyetindeysek, yenilgi" ifadelerini kullandı.
İsmail Kılıçarslan, Erdoğan'ın, Gazze için daha çok inisiyatif kullanabilmenin yolunu aramak için Sisi ile görüşmek zorunda kaldığını belirterek, yenilginin üç yüzü olduğunu söyledi:
"İlk yüzünde şu var: Muhammed Baradei ile İhvan’ın anlaşmasını içeren ve Mısır’da bir geçiş demokrasisi öngören süreçte Türkiye, 'yapabiliriz, başarabiliriz' heyecanıyla Baradei’siz, sadece İhvan’ın girip kazanacağı bir seçimin arkasında durdu. Nasıl ve ne şekilde olduğunu detaylarıyla bildiğim bu süreçte pek çok 'akıl', Mısır gibi kırılgan bir ülkede Baradei’li geçiş demokrasisi planını 'sıtmaya razı olmak' mesabesinde görse de bunun en doğrusu olacağını düşündü. Elbette olayların nasıl gelişeceğini sadece Allah bilir ancak bu geçiş süreci için Türkiye olumlu bir inisiyatif kullansaydı mesele farklı seyredebilirdi.
İkinci yüzünde şu var: Mısır’ın, Katar, Türkiye ve İran ile (evet: İran ile) yakınlaşmasının ve birlikte hareket etmesinin oluşturabileceği havayı dünyadaki herkesten önce lanet olası emperyalistler fark etti. Gezi olayları ile paralel ilerleyen gösteriler, İhvan’ı yapmadığı ve asla yapmayacağı şeylerle suçlayan emperyalistlerin laboratuvarı haline geldi ve hepimizin hatırlayacağı şekilde bu Sisi isimli diktatör, emperyalistlerin kapı kulluğuna soyundu. Türkiye’nin gücü, bu emperyalist bloğun gücünü alt etmeye yetmedi, yetemedi. Ama bir Allah’ın kulu da çıkıp 'Türkiye bunun için her şeyiyle mücadele etmedi' diyemez. Alnını karışlarım.
Üçüncü yüzünde şu var: Türkiye, Mısır’da da, dünyanın dört bir yanında da İhvan çizgisini desteklemekten ve onlarla “aynı derdi taşımaktan” başka bir ajanda gütmedi. Görünen o ki gütmüyor da."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.