İzmir'in kurtuluşunun 100. yıl dönümü kutlamaları Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleştirildi.

ANKA Haber Ajansı'nın haberine göre, Tarkan konseri öncesi düzenlenen İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü etkinliklerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları katıldı.

İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer şunları söyledi:

İzmir'in kurtuluşunun 100. yılında, tarihin akışının değiştiği bu meydanda birlikte olmanın coşkusunu ve heyecanın yaşıyorum. Değerli Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hoş geldiniz, şeref verdiniz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken bizi onurlandırdınız. Rehberliğiniz, liderliğiniz için minnettarız. Bu tarihi gecenin yaşanmasında emeği geçen tüm ekip arkadaşlarım, belediyemizin değerli çalışanları, emek veren herkes, hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Ve Tarkan, 'Mega Star’ımız, dostumuz. Ülkemizin her karış toprağının, her ağacının, tüm mazlumların üzerine titreyen değerli yol arkadaşımız bu tarihi akşamda gösterdiğin vefayı İzmir asla unutmayacak.

Yüz yıl önceydi, bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri kadınları çocukları geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün milleti ateşe attılar.

İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar, teslim oldular. Bir sabah emperyalist ülkelerin askerleri kirli çizmeleri ve kirli emelleriyle Körfez'in sularını ve güzelim şehrimizi işgal etti. Yine o sabah, tam bulunduğumuz noktada Kordonboyu'ndan göğü yırtan bir ses yükseldi. O sadece bir kurşunun sesi değil, İzmir'den Anadolu'ya yayılacak direnişin müjdecisiydi. 'Sen başla, bitiren bulunur' Hasan Tahsin'in ilk kurşunuyla yazdığı son yazı yeri göğü kapladı. Anadolu geleceğin Türkiye'sini inşa etme çağrısını çoktan duymuştu. Babalar işini bıraktı, analar ocağıyla, köylü toprağıyla vedalaştı. Fırıncılar fırınını, terziler makasını, bakkallar dükkanını hiç gözünü kırpmadan bıraktı ve yola çıktı. Anadolu direnmek için hem yardan hem serden vazgeçti. Ata'mızın 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir' sözü tam 100 yıl önce aziz şehrimizde muazzam bir zaferle sonuçlandı.

9 Eylül hem şehrimizin hem memleketimizin kurtuluş günüdür. 9 Eylül dünya halklarının iliğini kemiği sömüren emperyalizme vurulmuş tarihin en büyük tokadıdır. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk savaşın son gününü zaferle, zaferin ilk gününü ise barışla taçlandırmıştır. Bu gök kubbe altında 100 yıl sonra buluştuğumuz bu güzel akşamda coşkumuzu büyütmek ve hafızamızı tazelemek istedik. Hafızamızı tazelendikçe vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor. Bunun bilinciyle şimdi sıra bizde.

100 yıl önce 26 Ağustos'ta sabaha karşı 5.30'da top ateşiyle başlayan Büyük Taarruz nasıl bir büyük bir zaferle taçlandıysa şimdi de cumhuriyeti barışla, demokrasiyle taçlandırmak bize düşüyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Cumhuriyet barışın tatlı güneşidir'. Bu cumhuriyeti demokrasinin tatlı güneşi ile aydınlatacak olan biziz, sizlersiniz. Bağımsızlık ateşini 100 yıl önce yaktığımız gibi bugün de ülkemizi içinde bulunduğu durumdan kurtarmaya muktediriz. İzmir bu vatanın öncüsüdür. Tüm farklılıkların bir arada yaşandığı, özgürlüğün, kardeşliğin barışın şehridir İzmir. Yaşasın demokrasi, yaşasın cumhuriyet. İlelebet yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.