Sinan Ateş davası | Tetikçi: 'Reisi vurduk, reisi vurduk' diyorlardı
Sinan Ateş duruşması önce açıklama yapan Ayşe Ateş, 17 kişinin davaya eklenmesini istedi. MHP'nin katılma talebi reddedildi.
Eski Ülkü Ocakları'nın Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022'de Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonrası öldürülmesine ilişkin dava, tartışmalı geçen soruşturma sürecinin ardından Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmayı muhalefet partilerin lideri de takip ediyor. Sinan Ateş'in eşi duruşmaya koruma polisleri ve çelik yelekle geldi.
MHP'nin davaya katılma talebi ise mahkeme tarafından reddedildi.
Duruşmalar 1-5 Temmuz tarihlerinde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde devam edecek.
Neler yaşanıyor?
12.00: Cinayetin azmettiricisi Doğukan Çep ifade vermeye başladı. Çep, "Ben azmettirdim" dedi.
Doğukan Çep, ifadesinde Gezi Parkı eylemlerini anlatmaya başlayınca hakim, “Kes, ne anlatıyorsun sen kaç dakikadır bize ya? Bize ne bunlardan?” diye azarladı.
Çep, bu kez CHP’yle ilgili konuşmaya başlayınca hakim, “Yav ne anlatıyorsun sen?” diye tekrar kesti.
Doğukan Çep, Gezi eylemleri sırasında Gülsuyu'nda Hasan Ferit’i öldürdüğü için 35 yıl ceza almıştı.
11.45: T24'ün aktardığına göre, Suat Kurt'un savunması devam ettiği sırada, sanık sandalyesinden geriye dönen sanık Doğukan Çep, basın bölümünde oturan gazeteci İsmail Saymaz'a gülerek başını salladı.
Keşifçi Kurt: Benim MHP ile Ülkü Ocakları’yla bağlantım yok. Vurulacak biriymiş, bilmem
11.30: Sinan Ateş cinayetinde keşifçi olan sanık Suat Kurt’un savunmasına geçildi.
Müşterek fail suçlaması ile cinayet suçlamasını kabul etmediğini söyleyen Kurt, “Büyük üzüntüyle ifademi verdim. Doğukan Çep aradı, ‘Bir alacak verecek davasından bir kardeşimle ilgili sıkıntı var, Ankara’ya gider misin abi. Sana adres vereceğim, bu adreste şahıs kaçta gidiyor, kaçta geliyor bilgi istiyorum' dedi. Eray’ı karşılayan, Zekeriya ile evi ayarlayan benim” dedi.
Tetikçi Özyağcı, duruşmanın başındaki savunmasında kendisini, yakalandığı Ankara’daki evde kimin karşıladığı sorulunca, 'Suat abi karşıladı' demiş, “Adresi ve konumu kimden aldınız?” sorusuna ise 'Doğukan Çep' yanıtı vermişti.
Mahkeme başkanı, “Sormadın mı alacak verecek davasında niye adres soruyorum, takip ediyorum” diye sordu. Kurt, “Rahmetli kaçta giriyor, kaçta gidiyor diye baktım” diye cevap verdi. Mahkeme başkanının sorusunu yinelemesi üzerine Kurt bu kez, “Bana 'dövülecek, en fazla ayaklarından vurulacak' denildi Doğukan Abi tarafından. Benim MHP ile Ülkü Ocakları’yla bağlantım yok. Vurulacak biriymiş, bilmem” dedi.
Mahkeme başkanının “Doğukan sana 'vurulacak' dedi yani” diye araya girmesi üzerine, Kurt savunmasına şöyle devam etti:
“’Dövülecek, en fazla ayaklarından vurulacak’ dedi. Eray’ın vurulacağını telefonda konuştuklarında öğrendim. Ayın 26’sında Ankara’ya gittim. Kendi kimlik bilgilerimle otele yerleştim. Doğukan adres bilgilerini attı, girişini çıkışını ilettim. İfademdeki her şey doğrudur. 27’sinde cezaevine girdim, 28’inde çıktım. Ben cinayet işleneceğini bilsem kendi kimlik bilgilerimle otelde kalmam. Bu kadar aptallık etmem herhalde.
Eray’ı öyle tanımam etmem, bir iki kez görmüşümdür.
‘Üzüntüme Mustafa komiser şahittir’
Doğukan’ı aradım, 'rahmetli olmuş' dedim. 'Maalesef abi' dedi. Bu üzüntüme buradaki Mustafa komiser de şahittir. (Eski Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal) Çok üzüldüm, cinayet olacağını bilseydim otelde kalır mıydım. Çok üzüldüm, ifademi de öyle verdim. Ben cinayeti öğrenince kaçtım zaten. Gebze’ye gittim."
Kurt, avukatın "Siyasi bir kimliği olduğunu biliyor muydun?" sorusuna, "Yok nereden bileyim, bilmiyorum. Cezaevinden pandemi izninde çıkmışım, bir daha niye böyle bir şeyin içine gireyim. Yandı infazım, mağdur olduk. Ben silah falan görmedim hiçbir yerde" cevabı verdi.
Tetikçi Özyağcı savunmasında, azmettirici Doğukan Cep'e "Ben senin için Sinan Ateş'i gider ayaklarından vururum' dediğini söyleyerek, "Sonra Suat Abi’yi (Kurt) aradım, ‘Kalacak yer lazım’ dedik. Doğukan Abi ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘Her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı’ dedi" ifadelerini kullanmıştı.
Ayşe Ateş: Anlaşılan o ki bu siyasi cinayetin kökleri düşündüğümüzden daha derinde
11.20: Duruşmaya verilen arada, Ayşe Ateş sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Ateş, “Günlerdir MHP MYK üyeleri, Ülkü Ocakları yöneticileri, kiralık kalemler ve trol hesaplar tarafından ortaya sürülen ve dosyadaki delillerle uyuşmayan iddialar ve bugün de duruşma salonunda tutuklular tarafından bu iddialarla bire bir örtüşen ifadelerle topyekûn sergilenen kumpas tiyatrosu… Anlaşılan o ki bu siyasi cinayetin kökleri düşündüğümüzden daha derinde” dedi.
Ayşe Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Berrak suyu bulandırmak, zaman kazanmak, mağduriyet devşirmek istediklerini biliyorduk. Ama ne gizlemeye çalıştıklarını, kimi, kimleri korumak için çabaladıklarını henüz tam olarak bilmiyoruz.
Bu yüzden yargının önüne set çekilmemesi, 17 kişi hakkında yürütülen soruşturmanın bir an önce derinleştirilip tamamlanması ve bu siyasi cinayetin kime, nereye kadar uzanıyorsa uzanması tek temennimizdir.
Sincan’dayız. Adil bir yargılama neticesinde bütün gerçekleri öğreneceğimize inanıyor, adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.
Adaletsiz geçirecek bir güne daha tahammülümüz olmadığını da tekraren ifade ediyoruz.”
Özel: Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük
11.00: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşma devam ederken açıklama yaptı. Özel, “Alelade bir cinayet değil. Ülkü Ocakları'nın önceki dönem genel başkanı... Ankara'da bir cinayet işlendi. Bu cinayetin tetikçisi bellidir, azmettirenlerin az meşhur olanları belli, katkı verenler, yardım edenler bellidir ama iddianame işin gitmesi gerektiği yerde kesilmiştir.” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Davanın duruşma düzeni açısından endişe edecek hiçbir şey yok. Ayşe Ateş’in bir yanında ben bir yanında Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız, bir yanında Kemal Kılıçdaroğlu...
Ayşe Ateş ve evlatları ‘adalete ulaştık’ diyene kadar biz onların yanında oturmaya devam edeceğiz.
Kendilerine bugün verilen yeni vazifeyi yerine getirmeye çalışan bir tetikçi ve azmettiriciyle birlikteydik. Ettiği telefonları hatırlamayan aldığı talimatları hatırlamayan görüştüğü kişileri hatırlamayan ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve azmettirici gördük. Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük. Bunu herkes görüyor, bu işin peşini bırakmayacağız, tüm hukuki süreci takip edeceğiz.
Günü geldiğinde kimse kral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz. Ama o iki evladı gözü yaşlı eşi ve Türkiye'de siyaset yapıp, siyasi duruşundan dolayı endişe duyan kimsenin ‘Benim sonum Sinan Ateş gibi olur’ diye korkmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye’yi ise boğmaya çalışıyorlar, bundan sonrası için gözdağı vermeye çalışıyorlar, buna sessiz kalınmayacak! Herkes bundan emin olsun."
'İşkence altında ifade verdim'
10.25: T24'ün aktardığına göre, sanık Vedat Balkaya’nın savunması başladı. İddianameye göre, Ateş’i öldüren tetikçi Eray Özyağcı, kendisini bekleyen Vedat Balkaya’nın kullanımındaki motosikletle, Gölbaşı’nda atıl durumda bulunan bir benzin istasyonuna bırakılmıştı.
Balkaya, ifadesinde "Beni Kocaeli'nde bir ormana götürdüler. Fena dövdüler, ismini bilmediğim bir adamın ismimi vermemi istediler. Çırılçıplak kaldım. Aynı üç gün boyunca Ankara Emniyet'te yaşadım. Ben işin aslını ilk Kocaeli Emniyeti’ne götürülünce öğrendim. Ben böyle bir şey olacağını, birinin vurulacağını bilseydim asla girmezdim. Ben kandırılarak getirildim, alet edildim. Ben bir alacak davası olduğunu, araç gerektiğini söyledikleri için yardım ettim" dedi.
Mahkeme başkanı, “İfadende vurulma olayından haberdar olduğunu, hazırlık aşamasından haberdar olduğunu söylemişsin” deyince motorkurye Balkaya, emniyetteki ifadesini reddederek işkence altında ifade verdiğini iddia etti. “Bunlar benim cümlelerim değil, polis çarpıttı, çoğu çarpıtma” diyen Balkaya, tahliyesini talep etti.
'Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim. İfade vermek istiyorum'
10.10: Halk TV programcısı Timur Soykan'ın aktardığına göre, tetikçi Eray Özyağcılar, savcıların MHP'yi, MHP'li isimleri suçlaması için baskı yaptığını ileri sürdü. Özyağcılar, iddianamede kaçırıldığı anlatılan Ülkü Ocakları'na tahsisli aracı hiç görmediğini söyledi.
Eray Özyağcılar'ın ifadesi bitince Doğukan Çep söz aldı. 'Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim. İfade vermek istiyorum" dedi. Mahkeme Başkanı "Sıranı bekleyeceksin" ifadelerini kullandı.
09.40: Cinayetin tetikçisi sanık Eray Özyağcı, ifade vermeye başladı.
Özyağcılar, Doğukan Çep'in anlaşmazlık nedeniyle kendisini Sinan Ateş'i vurmak için Ankara'ya gönderdiğini, kendisini de olay yerine Vedat Balkaya'nın götürdüğünü söyleyerek, “Aradım aradım ulaşamadım, bir dosya için bana söz vermişti, sözünü tutmadı. Bir para göndermiştim" dedi.
"Ben senin için Sinan Ateş'i gider ayaklarından vururum" dediğini söyleyen Özyağcılar, "Sonra Suat Abi’yi (Kurt) aradım, ‘Kalacak yer lazım’ dedik. Doğukan Abi ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘Her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı’ dedi" ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı Özyağcılar’a, ifadesi ile savunması arasındaki çelişkileri sordu. Sanık Özyağcılar, söylemediği şeylerin ifadeye yazıldığını öne sürdü.
Mahkeme başkanı ise “Kamera kayıtlarını izledim, sana doğru koşuyorlardı. Kim reisi vurduk diye bağıracak sana” diye sordu. Özyağcılar, “Ben duyduklarımı söylüyorum vallahi efendim” dedi.
Özyağcılar, savunmasına şöyle devam etti:
"Doğukan Abi’yi aradım, ben ayaklarından vurdum ama ‘Reisi vurduk’ diye arkadan ses geldiğini söyledim. 'Bu işin içinde iş olmasın' dedim. Sonra Doğukan Abi beni arayıp, ‘Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi’ diye kızdı. Ben öldürmedim, ben yapmadım abi dedim. Kızdı, bağırdı, çağırdı.
İfadelerimde abiyi (Doğukan Çep) korumak için yalan söyledim."
'Reisi vurduk, reisi vurduk' diyorlardı
Tetikçi Özyağcılar, olay anını anlatırken, “Doğukan Sinan'ın yanında iki kişi var, sadece ayaklarından vur uzaklaş dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in sağlı sollu ayaklarına ateş ettim efendim. Bana yanındakiler ateş etti. En son şöyle bir ses duydum: ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yaptı.
Mahkeme başkanı ise “Kamera kayıtlarını izledim, sana doğru koşuyorlardı. Kim reisi vurduk diye bağıracak sana” diye sordu. Özyağcılar, “Ben duyduklarımı söylüyorum vallahi efendim” dedi.
'Savcılar, 'Bize iki üç MHP’linin adını ver' diye telkinde bulundu'
Eray Özyağcılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üç tane savcı benim ifademi almaya başladı. Durmuş Ali Kaya, 'Bize hikaye anlatma, biz bu işin siyasi olduğunu biliyoruz. Sana Devlet Bahçeli talimat verdiyse söyle, bize iki üç MHP’linin adını ver, içeride de dışarıda da seni koruyacağız. Sana birkaç araç fotoları göstereceğim, bunları onayla yeter' dedi. 'Ben bunlara alet olmam, bunlar yalan dolan' dedim.
'Ben hiç tanımadığım insanlara iftira atamam' dedim. Bana fotoğraflar göstermeye başladılar.
'Ben bu dosyanın kalemşörüyüm, sana göstereceğim' dedi. Öyle bir ifade alıyor ki, abimi korumak için ne yazıyorsa yazsın dedim. Şunları imzala dediler, imzaladım. Sonra da cezaevine gönderdiler. Bana gösterilen araç ve insan fotoğraflarını televizyonlarda gördüm, meğer onlar Ülkü Ocakları'na aitmiş. Allah'a şükrettim beni bunlara alet etmedin diye. Doğukan Çep, benim abimdir, ben sadece abimle Sinan Ateş arasındaki anlaşmazlık yüzünden ayaklarından vurdum. Ben kimseyi öldürmedim."
Özyağcılar, 'tahliye talebin var mı' sorusuna da 'hayır' yanıtı verdi.
09.33: Sanıklara soruldu, sanıklar MHP avukatlarının davaya katılma talebini kabul etti, sanık müdafileri 'takdir mahkemenindir' dedi. MHP avukatlarının dilekçesi ve dilekçedeki 1 adet flash bellek dosyaya eklendi.
Savcı, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle MHP avukatlarının katılma talebininin reddedilmesini talep etti. MHP'nin suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından, katılma talebinin reddine oybirliğiyle karar verildi. Karar, salonda alkışlarla karşılandı.
09.30: Avukatlar İbrahim Ethem Yiğit ve Çağrı Can Pak, MHP adına davaya katılma talep etti ve dilekçelerini mahkemeye sundu.
09.25: Mahkeme başkanı, salondakileri ve sanıkları "sakin olacaksınız, tahriklere kapılmayacaksınız" diye uyardı, Doğukan Çep'in salona getirilmesini istedi. Çep, jandarma eşliğinde salona yeniden getiriliyor.
09.10: Salona en son, cinayeti planlayan ve organize eden Doğukan Çep ile eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş getirildi. Doğukan Çep, "Bay Kemal nerede" diye bağırınca, jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı.
09.08: Sanık yakınları, salonun ayrı bir bölümüne alındı ve diğer izleyicilerle aralarında güvenlik bariyeri oluşturuldu
09.05: Tutuklu sanıklar, kelepçeli olarak duruşma salonuna getirildi.
Yoğun önlem
Duruşmanın ilk gününde. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi kampüsüne giden yolda trafik ve çevik kuvvet polisleri tarafından bazı araçlara arama işlemi uygulandı.
Cezaevine giden yolda trafik yoğunluğu yaşanırken, yol kenarında TOMA araçları bekletildi. Cezaevi kampüsünde 10 kilometre çapında güvenlik önlemleri alındı. Kampüs önünde onlarca çevik kuvvet aracı ve çevik kuvvet polisleri beklerken, basın için ayrı bir alan hazırlandı.
Ayşe Ateş: "Hala gelmeyen deliller var"
Duruşmayı izlemek için gelen Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, şunları söyledi:
"Eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kuruldu. Bizim isteğimiz ayrılan dosyanın hızlıca tamamlanması ve eklenerek, eksiklikler giderilerek yargılamanın yapılması. Suçluların yargılanmasından başka birşey istemiyoruz. Hala gelmeyen deliller var. Mahkemede tüm bunları talep edeceğim. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum, gerekli haller dışında evden çıkmıyorum. Siyasi parti genel başkanları sağ olsunlar bizi yalnız bırakmayacaklarını açıkladılar."
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları duruşmada
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları Atila Kaya, Suat Başaran, Hakan Ünser ve Alişan Satılmış, duruşmayı İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile birlikte takip ediyor.
Kılıçdaroğlu ve Özel yan yana
Sinan Ateş davası duruşmasına gelen CHP lideri Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, Ayşe Ateş'in yanında oturdu.
İYİ Partili lideri Müsavat Dervişoğlu ve Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları Atila Kaya, Suat Başaran ve Alişan Satılmış, Sinan Ateş davasında.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.