CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlatılan 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bugünkü durağı Sarıyer oldu.

Özel'in konuşmalarından satır başları şu şekilde:

"Yazın sıcak olur, öğrenciler gitti olmaz diyenler, Türkiye'nin dört bir yanında en kalabalık mitingleri takip ettiler. Bir hayalimi buradan tekrar edeyim. Hayalim şudur, seçim akşamı geldiğinde, Saraçhane'de gençler Taksim'de eyleme gitmek istediğinde polisle gençleri karşı karşıya getirdiler ya... Seçimi kazandığımız günün ertesinde gençlerle polisler el ele halay çekeyiz! Bu ülkede gençler kurtulmadan polisler, emekliler, işçiler kurtulmaz!

Sarıyer belediye başkanımız kreş sayısını 12'ye yükseltti. Çünkü kreş dediğin politik bir tercih. Yolla köprüyle övünen iki şeyi şeyi yapmıyor, kreş ve yurt. Kreş demek kadının istihdama katılması demek. Kreş demek yoksulun çocuğunun çocuğunun el becerisinin aynı zamanda geşişmesi demek. Yurt ne demek, öğrenciye barınma sorunu olmasın demek. Niye yurt yapmaz? Öğrenciyi garda otogarda, kendisine yakın cemaatler yakalasın da yoksul bir ailenin barınma sorunundan kendine militan devşirsin diye.

CHP ormanı korumanın, ranta karşı olmanın adresidir. Kredi kartıyla kredi kartını kapatan, nakit avans kullanan insanlardan yüzde 95 faiz alıyor. Resmi faiz oranı yüzde 40. Bir zengin adam düşünün parasını bankaya götürüyor, hesaplıyorlar yüzde 15 stopaj ödüyor. Ama yoksul kredi kartı takibe alındığında yüzde 95 faiz alıyor. Yere düşene bir tekme de atan Tayyip Erdoğan'ın saray düzenidir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin duruşu, düşenin, devletten bir şey bekleyenin partisidir. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.

Bir düzen düşünün, fabrikatörden de fabrikanın bekçisinden de aynı vergiyi alıyor. Andolsun söz veriyoruz ki bu AK Parti'nin kara düzenini ters yüz edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarının ilk yılında ilk yüz gün içinde takibe düşmüş bütün kredi kartlarının faizini sileyeceğiz, ana paralarını böleceğiz! Milleti bu faiz sarmalından, AKP'nin kara düzeninden kurtacağız!

Tayyip Bey'in bir diğer korkusu Mansur Başkan. Kendisi iç denetimden, mülkiye müfettişlerinin denetimden, Sayıştay'dan temiz çıktı. İzmir'de de Ankara'da da Adana'da da operasyonların siyasi olduğunu biliyoruz. Milletin de bize inandığını biliyoruz. Şükrü Başkan büyük bir iftirayla Silivri'de tutuluyor. Terör örgütüne yardım etmişmiş. Hangi terör örgütü? Kazova Tekstil diye bir firma var. Burası battı, işçiler haklarını almak için firmayı işletip paralarını almak istediler. Buradan kaza, gömlek alınmış. Sendika bağlantılarından suç devşiriyorlar. Bütün arkadaşlarımız da Şükrü Başkan'ımız da masumdur.

Çalışarak ev almak mümkün değil. AKP'nin kara düzeni bizi bu hale getirdi. Geçen yıllarda vatandaşa anahtar vaat eden iktidar şimdi kiralık sosyal konut vaat ediyor. Bu yanlış değil. Ama piyasadaki fiyatlarla kira değil, kiralara devletin destek yapacağı, belli bir süre dolduranların da kiracı diye oturanların oturdukları evi alacakları dört dörtlük bir sistemi var CHP'nin. Beyefendi duymuş bunu aklınca ön alıyor. Soralım 100 bin konut projesine noldu? Deprem konutuna saydılar. Deprem bölgesine 1 yılda 622 bin konut dedi. 3 yıl geçti, bu yılın sonunda 250 bine tamamlayacak. Sözünü tuttum varsayıyor. Oysaki 3 yılda yarısını bile yapmadı. Buradan ev ve araba hayali bile kuramayan gençlere, bu ülkenin isanlarına şunu söylüyoruz, işi olmayanlara temel vatandaşlık geliriyle yoksulluktan kurtulacakları, çalışarak konut sahibi olabilecekleri, sosyal konutların herkese tahsis edileceği halktan yana hukuktan yana eşitlikten yana bir iktidarın yürüyüşünü yapıyoruz hep birlikte.

Eskiden FETÖ'nün kudretli bir savcısı vardı, Zekeriya Öz. Ergenekon diyordu Balyoz diyordu. Tuğla gibi iddianameler yazıyordu. Darbe gecesi sıçan gibi kaçtı. Bugün bu kumpası kurdurmak için diğer savcılar dairye oturuken birisine 52 milyon liraya tadilat yapılacak bir villa lazım. O kadar yanlış işi ancak bu kadar büyük rüşvetle yaparsın!