Özgür Özel kongredeki ateş püskürdü: AK Parti yargısından birileri koltuk, makam, mevki dilenirken...

Özgür Özel kongredeki ateş püskürdü: AK Parti yargısından birileri koltuk, makam, mevki dilenirken...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı Kongresi'nde konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Biz bir kelime eksik konuşursak bu milleti susturacaklar. Biz bir adım arkaya gidersek bu ülkeyi 100 yıl geriye götürecekler. Bir santim eğilirsek bu millete diz çöktürecekler. Susmayacağız, geri adım atmayacağız, asla eğilmeyeceğiz" dedi.

"Her türlü dayatmaya, kayyum atamaya karşı gelen delegelerimiz hepiniz hoş geldiniz. İki yılda dördüncü kurultayımızı yapmış olacağız. Dosta güven, düşmana kaygı verdiğimiz bir süreçteyiz. Saldırılarını artırıyorlar. Biz bir kelime eksik konuşursak bu milleti susturacaklar. Biz bir adım arkaya gidersek bu ülkeyi 100 yıl geriye götürecekler. Bir santim eğilirsek bu millete diz çöktürecekler. Susmayacağız, geri adım atmayacağız, asla eğilmeyeceğiz.

Birileri halen daha asliye hukuk mahkemeleri kapılarında, hala daha dün bu kurultayı durdurmanın umudunda, AK Parti yargısından birileri koltuk, makam, mevki dilenirken bizi yenmek AK Parti yargı kollarına kaldıysa vallahi de billahi de yeneceğiz.

Onlar buraya Siirt üçlemesinden geldiler. Erdoğan da Ekrem Başkan gibi İBB Başkanıydı. Erdoğan da suçlanıyor, yargılanıyordu. Bir farkla onun kapısına sabah 6'da polis gelmedi. Bir gün gözaltına alınmadı. Yargılanması tutuksuz gerçekleşti. Cezası kesinleşince konvoyla gitti yattı, içeride şiir albümü çıkardı. 

Kendine yapılmayan muameleyi yapan, gözaltı yapan, iddianame kesinleşmeden sesinden korkan Erdoğan büyük bir korku ve savrulma içindedir. Onun cezayı aldığı Siirt'te okuduğu bir şiirdir. O gün de bunu doğru bulmamıştık.

Sayın Deniz Baykal'ın desteği ile suç olmaktan çıkarılmış, anayasa değişmiştir. Ancak her şeyin başladığı o şiiri Siirt meydanında okuyan, sonra anayasa değiştirilen Siirt'teki CHP'nin ve AKP'nin vekillerinin istifa etmesiyle seçimlerin yenilendiği ve milletvekili olduğu sonra da başbakan olduğu bir kişiden bahsediyoruz. Cesaretiyle değil sinsiliğiyle yükselen Kenan Evren'in önünde iliklemek için üçüncü düğmeyi arayan ama gücü eline geçirince kimsenin gözünün yaşına bakmayan bir kişiden bahsediyoruz. O neyi göze aldıysa biz fazlasını yapacağız asla teslim olmayacağız.

Partide kırgınlık yaratmamaya ilk kararı verenler bizleriz. Biz CHP'yi zafiyete uğratacak, kimseyi üzecek, itecek kakacak hiçbir şey yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Özgür Başkan İstanbul'da 26 belediyeyi almayı hedeflerken ona gülenler vardı. Biz 47 yıl sabrettik. 47 yıl boyunca CHP 2. parti olmuş ama suçu hep kendinde aramıştı. Siyasetin dışına çıkmak bir yana15 Temmuz'da bile etle tırnak oldukları, cübbesini giydirdikleri, apoletlerini doldurdukları iktidar partisine darbe yaparken, biz milletin Meclis'ini açmanın derdindeydik. Yerel seçimden sonra seçmenlere saygımızdan, şehit cenazelerine saygımızdan, biz normalleşelim derken onlar biz kutuplaşmadan besleniriz diyerek ülkeyi bugünkü noktaya sürüklediler. SGK borçları üzerinden CHP'li belediyeleri silkeleyin diyenler, İmamoğlu'nun helal diplomasını iptal edenler, ertesi sabah başlayacağı kötülüğe bir gün önceden istikamet verenler...

Kadın kollarına, gençlik kollarına değil, yargı kollarına güvenen birisinin başlattığı bir sürecin tam içindeyiz. Onlar gücü yettiği generallerde, yargıda, yurtdışında Washington'da arasın, CHP gücünü mücadeleden, ahlaktan, emekten alır. Bu yüzden bir tarafta iktidarını sürdürmek için kavgaya muhtaç olanlar, bir tarafta sokaktaki yoksulun ekmek kavgasını sürenler var.

Kendi iktidarını Amerika'da arayan, oradaki otokrattan meşruiyet devşirmeye çalışan bir yere savrulmuştur. O yüzden ABD Başkanı Trump'ın kapısında... Gitmeden önce İstanbul'da, Trump'ın oğluyla ne konuşuyorsun? Biliyordum konuştuğunu ve inkar edemediler. Trump oyunu açık oynuyor. Bunlara 'sizde olmayan şey, bizde var demiş.' Kimden duyuyorum? Amerika'nın Türkiye'deki Büyükelçisinden. Diyor ki, 'Trump akıllı, benim aklıma gelmemiştir. Erdoğan'a olmayanı veriyor, her şeyi alıyor.' Bu lafları bu kulaklar duydu, Türkiye duydu.

Dünya bundan sonraki çağda büyük mucizelerin, küçük elementlerle yaşandığı bir sürece girdi. Teknoloji öyle bir noktada ve doğa, öyle şeyler gizlemiş ki aşağıya,

Amerika o kadar kanın, gözyaşının içinde Ukrayna'ya gidiyor, 'seni desteklemem için nadir elementleri bana vermen lazım' diyor. İşte bu şartlarda Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir. Rahatsız olduğunu biliyorum; kendi siyasi ikbalinle Türkiye'nin geleceğini Trump'la trampa ettirmeyeceğiz, asla buna izin vermeyeceğiz.

Hatırlatalım, başörtüsü davası için AİHM'ye gidenler şuan milletvekili. Ben bundan gayet memnunum ama o zamanlar kapı kapı dolaşıp darbe var diyeceksin şimdi darbenin muhatabı değil faili olunca kimseye söylemeyin diyeceksin... Birileri kızılcık şerbeti içerken kan kusan benim arkadaşlarımsa vallahi susmayacağım! Ne kötü olduklarını anlatacağım.

Hatırlayalım; Necmettin Erbakan'a Erdoğan diyordu ki 'Yaş 70, iş bitmiş.' Şimdi o yaşta kendisi. Rahmetli Bülent Ecevit'e diyordu ki, 'Ecevit'in sağlık sorunu Türkiye'nin milli güvenlik sorunu olmuştur. Ne zaman bırakacaksın be adam, ölünce mi bırakacaksın be adam' diyordu. O gün Bülent Ecevit'in sağlık sorunundan medet umana söylüyorum. Bülent Ecevit'in yaşını konu edene söylüyorum, Erbakan'ın yaşıyla dalga geçene söylüyorum; o haldesin ama ben yapmayacağım. Seni önümüzdeki ilk sandıkta bu millet gönderecek."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.