CHP lideri Özgür Özel, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun son olarak bir de "casusluk" suçlamasıyla tutuklanmasını değerlendirdi.

CHP lideri Özgür Özel, T24'ten gazeteci Murat Sabuncu'ya verdiği söyleşide, Ekrem İmamoğlu’na yönelik “casusluk” iddiasını ve iktidarın yaklaşımını değerlendirdi. Özel, “AKP, terörle ilişkilendirmeye çalıştı, kayyum dedi, yolsuzluk dedi, rüşvet dedi, olmadı. Şimdi ‘casuslukta kapışalım’ diyor. Bu suçlama Ekrem İmamoğlu’na asla yapışmaz” ifadelerini kullandı.

Soruşturmayı “yeni bir perde” olarak nitelendiren Özel, asıl veri sızıntılarının ve kişisel bilgilerin satışının yıllardır devlet kurumlarında yaşandığını hatırlattı. "Dark web’de herkesin bilgilerinin satıldığını" aktaran Özel, "TC numaranızdan kullandığınız ilaçlara kadar. Bu verilerin tamamı, Hakan Fidan döneminde MİT ve sekiz bakanlıkta yaşanan sızıntılardan kaynaklanıyor” dedi.

"Bizim dönemimizde veri sızmadı"

Özel, MİT, Milli Savunma, Sağlık, Çevre ve Şehircilik, Milli Eğitim, Gelir İdaresi, Nüfus ve Vatandaşlık gibi kurumların verilerinin çalınmasına ilişkin davaların Ankara’daki ağır ceza mahkemelerinde sürdüğünü hatırlatarak, “Şimdi kalkıp bize ‘veri sızdırdınız, casussunuz’ diyorlar. Bizim dönemimizde tek bir veri sızmadı. Bir veriyi kaç kere alacak adamlar Türkiye'den?” diye konuştu.

Ajanlık iddiaları

Söyleşide ayrıca, casusluk iddialarının diplomatik sonuçlarına da dikkat çekerek "İngiltere Başbakanı Starmer bugün Erdoğan’la görüşecek. Dün bir İngiliz ajanından söz ediliyor, bugün İngiliz Başbakanı Türkiye’ye geliyor. Ya dünkü yalan, bugünkü doğru; ya bugünkü yalan, dünkü doğru” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’nin İngiltere’den Eurofighter savaş uçağı alım sürecine destek verdiklerini, ancak aynı dönemde hükümetin kendilerine “İngiliz ajanlığı” suçlaması yöneltmesinin çelişkili olduğunu söyledi.

Eurofighter alımı

Eurofighter uçaklarının Mürted Üssü’nden yapılacak sembolik uçuşla Türkiye’ye gelişi beklenirken, aynı anda ortaya atılan casusluk iddialarının “mantık dışı” olduğunu vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

"Bir yandan İngiltere’den uçak alıyoruz, diğer yandan bir İngiliz ajanı üzerinden bizi casuslukla suçluyorsunuz. Böyle şey olmaz. Eğer böyle bir şey varsa, İngiltere’yle diplomatik ilişkileri gözden geçireceksiniz; yoksa da iç politikada bu kadar ağır ithamlarla insanları hedef almayacaksınız.”

Özel, suçlamaları yalnızca reddetmediklerini, iktidara iade ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer ortada bir ajanlık faaliyeti varsa, veri sızdırmaları varsa, bundan sorumlu olan biz değiliz. Başta Hakan Fidan ve ülkenin başındaki Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Merdan Yanardağ'ın tutuklanması

Özgür Özel, gazeteci Merdan Yanardağ’ın casusluk iddiasıyla tutuklanması ve TELE 1’e kayyım atanmasıyla ilgili de konuştu. Özel, gece geç saatlere kadar Çağlayan Adliyesi’nde süreci izlediğini belirterek, "casusluk" suçlamasının iktidar döneminde “son çare, imdat freni” gibi kullanıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Bu maddeyi Kavala’yı içeride tutmak için kullandılar. Enis Berberoğlu’nda da, askeri casusluk davalarında da gördük. En sonunda herkes beraat etti.”

İktidarın “baş edemediği herkese casusluk lekesi sürdüğünü” belirten Özel, Merdan Yanardağ için “AK Parti döneminde neredeyse koleksiyon yapıyor, her suçtan yargılandı; bir tek casusluk eksikti, o da tamamlandı” dedi.

TELE 1’e kayyım atanmasını ise şu sözlerle eleştirdi:

“TELE 1’e kayyım atanması kadar haksız, hukuksuz, alçakça bir şey yok. Tut ki bir faaliyetin içinde olsun; kameranın, canlı yayın aracının neresi casusluk faaliyeti olabilir? Bu, muhalefetin sesini duyuran üç kanaldan birine fırsat bu fırsat çökme girişimidir. Başka hiçbir şey değil.”

"Masadan kalkmamızı Erdoğan istiyor"

Meclis’teki süreç ve komisyonda kalma konusuna dair soru üzerine Özel, “Bizim masadan kalkmamızı en çok Tayyip Erdoğan istiyor” dedi ve ekledi: “Bizim masadan kalkmamız ne soruna katkı sağlayacak ne ülkeye katkı sağlayacak. Bir tek onların birtakım basit çıkar hesaplarına katkı sağlayacak. Ben bu imkânı onlara sağlamak istemiyorum.” Özel, uzlaşı ve sürecin sürdürülmesinin hem ülke menfaatine hem de demokratik işleyişe hizmet ettiğini vurguladı.