"Özel’e AK Partiolog, Erdoğanolog diyebiliriz. Erdoğan severlerin hassasiyetlerinin farkında"

"Özel’e AK Partiolog, Erdoğanolog diyebiliriz. Erdoğan severlerin hassasiyetlerinin farkında"

Serbestiyet yazarı Yıldıray Oğur, bugünkü yazısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasetteki konumlanışını değerlendirerek dikkat çeken bir tanımlama yaptı. Oğur, Özel’in hem AK Parti iktidarını hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıllardır yakından takip eden, onların siyaset diline ve güç mekanizmalarına hâkim bir lider olduğunu belirtti.

Serbestiyet yazarı Yıldıray Oğur, bugünkü yazısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasetteki konumlanışını değerlendirerek dikkat çeken bir tanımlama yaptı. Oğur, Özel’in hem AK Parti iktidarını hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıllardır yakından takip eden, onların siyaset diline ve güç mekanizmalarına hâkim bir lider olduğunu belirtti.

Serbestiyet yazarı Yıldıray Oğur, bugünkü yazısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasetteki konumlanışını değerlendirerek dikkat çeken bir tanımlama yaptı. Oğur, Özel’in hem AK Parti iktidarını hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıllardır yakından takip eden, onların siyaset diline ve güç mekanizmalarına hâkim bir lider olduğunu belirtti.

Oğur yazısında, “Özel’e AK Partiolog, Erdoğanolog diyebiliriz. İktidar içi dengelere hâkim. Erdoğan severlerin hassasiyetlerinin farkında.” ifadelerini kullanarak, Özel’in siyasi analiz yeteneğini öne çıkardı.

Analizde, Özel’in hem muhafazakâr seçmeni hem de AK Parti’nin iç dinamiklerini doğru okuyabildiği, bu nedenle CHP liderliği döneminde daha geniş bir toplumsal kesime ulaşma kabiliyeti elde ettiği vurgulandı. Oğur, Özel’in siyasi dili ile klasik CHP söylemi arasında fark olduğunun da altını çizdi.

Özel’in Kürt meselesi, dış politika ve toplumsal hassasiyetler konusunda da esnek ve empati kurabilen bir yaklaşım sergilediğini aktaran Oğur, CHP liderinin “dinleyen ve öğrenen” bir profil çizdiğini ifade etti.

Yazı, Özel’in hem CHP içi dönüşümün hem de Türkiye’deki muhalefet siyasetinin geleceğinde önemli bir aktör olduğuna işaret ediyor.

Oğur'un yazısının tamamı şöyle:

CHP lideri Özgür Özel Karar gazetesini ziyaret etti. Karar’ın yazarlarıyla kahvaltı yaptı.

Kasım 2023’de CHP genel başkanı olduktan sonra Karar’a ilk gelişi Özel’in. Seçimlerden önce CHP’liler Karar üzerinden muhafazakar seçmenlere ulaşmak konusunda çok istekliydi.

Ama o strateji Kılıçdaroğlu ile terkedildi ve daha fazla kendi mahallesine dönen ve oradaki muhalefeti toparlayan bir CHP ortaya çıktı.

19 Mart sonrası doğal olarak muhalefet CHP etrafında toplandıkça açılıma ihtiyaç daha da azaldı.

AK Parti iktidarı, İmamoğlu davasıyla CHP’ye de bir “kutlu dava” vermiş oldu.

En büyük motivasyonları Erdoğan karşıtlığı olan laik muhalefet CHP’nin etrafında toplandı.

Çözüm sürecine rağmen İYİ Parti ve Zafer Partisi’nin oylarının kıpırdanmamasının nedeni bu öfkenin her şeye baskın gelmesi.

Bugün bir laik muhalif için Erdoğan karşıtlığı, Öcalan karşıtlığından daha net ve harareti yüksek bir karşıtlık.

Çünkü birinin hayatına doğrudan etkisi var, diğerinin neredeyse hiç yok.

Özgür Özel, ifade gücüyle bu duyguyu net biçimde yansıtıyor.

Belki de bu yüzden iktidar çevrelerinde Özgür Özel, fazla CHP’li ve solcu bir CHP genel başkanı olarak dişine göre bulunuyor.

Laik muhalifler CHP’ye gitse bile gerisi AK Parti’ye yetiyor.

Nitekim 19 Mart sonrası CHP ilk kez AK Parti’ye yarışta denk hale gelse de bu kutuplaşma AK Parti’nin de herşeye rağmen oylarını korumasına yardım etti.

Muhtemelen iktidar çevrelerinde İmamoğlu ya da Yavaş dışında Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adaylığı en iyi seçenek olarak da görülüyor.

Fakat burada bir hesap hatası olabilir.

Çünkü Özgür Özel, iktidarın olmasını arzu ettiği kadar bir CHP’li değil.

En azından kısa kahvaltı sofrasında izlediğimiz kişi o tarif edilen kişi değildi.

Bir kere Manisalı bir öğretmen çocuğu ve Manisa’da eczacılık yapmış biri var karşımızda.

Yani Özel bir beyaz Türk değil.

Taşranın dilini biliyor, çarşıda büyümüş, dükkan önünde çay içen esnaf muhabetlerine hakim, komik, sohbeti iyi.

Aynı zamanda genç, AK Parti ve Erdoğan karşıtlığını klasik bir CHP’li jargonuyla yapmıyor. Daha geniş bir sözlükle, kavramlarla konuşabiliyor. Şehitler için imam olan ilçe başkanına mitingde dua okutuyor ertesi gün Karar’da başörtülü milletvekilimiz olacak deyip az sonra Hrant Dink Müzesi’nde Rakel Dink’i ziyaret edebiliyor.

Bütün gündeme, referanslara ve literatüre hakim.

Karar’da hangi kavramlarla konuşulacağını biliyor.

Mesela CHP’nin başörtüsü meselesindeki karnesini eleştirirken ikna odalarında görev yapmış eski CHP’lilerden bahsetti.

“Bir kapatma davamız eksikti, sağolsun başsavcı sayesinde o da oldu. Artık iktidara hazırız” derken o tartışmalara uzak olmadığını gösterdi.

O tartışmalarda da kapatma davasını içten içe haklı gören bir geçmişten gelmiyor. Oraları aşmış, partisinin çizgisinden epey mesafe almış. Yoksa o geçmişin esiri olsaydı üzerine böyle espriler yapamazdı.

En önemli vasfı 15 yıldır siyasetin anlık olarak içinde olması. Hem gençliğin hem de grup başkenvekilliğinin önemli bir artısı bu. Geçmişte değil, şimdi ve buradada, siyasi tansiyonu iyi tutuyor, sosyal medyadaki timelineda yaşıyor, yani akışta kalıyor. Bu da dilini güncel kılıyor.

Ama en büyük vasfı bu değil.

Özgür Özel AK Parti siyaset okulunda 15 yıl geçirmiş. Sovyetler döneminde Amerikan istihbaratında Kremlinologlar vardı. Bunların görevi Kremlin’deki törenler sırasındaki görüntü ve fotoğraflardan Sovyet elitlerini tahlil etmekti.

Tıpkı Kremlinologlar gibi Özel’e de AK Partiolog ve Erdoğanolog diyebiliriz.

AK Parti’nin ve Erdoğan’ın sadece siyasi hamleleri konusunda değil aynı zamanda iktidar içi gruplar, aktörler, güç dengeleri konusunda da doktora düzeyine ulaşmış.

AK Parti ve Erdoğan severlerle nasıl konuşulacağını iyi biliyor, hassasiyetlerin farkında. Bu konudaki algıları çok açık.

Aynı zamanda solculuktan gelen Kürt hassasiyetini iyi hissetme yeteneklerine de sahip.

Mesela İmralı’ya Komisyon heyetinin gitmesi hakkında önce AK Parti’nin pozisyonunu bekleyeceğim diyor. Komisyonun gitmesine karşı bir mesaj vermiyor. Hem Kürtleri hem de parti çevresindeki ulusalcıların duygularını yönetiyor.

Aynı zamanda AK Parti’nin bu yükü muhalefetle paylaşma arzusunun farkında.

Ama aynı zamanda çözüm sürecine karşı çıkmaması gerektiğini, iktidarın ondan bunu istediğini ve Kürt seçmenlerle arasını açmaya çalıştığını da anlıyor.

O yüzden esas yatırımını sürecin çökmesine değil, başarılı olmasına yapmış. Silahsız, şiddetsiz, PKK’sız bir ortamın hem Türkiye’nin hem de CHP’nin faydasına olacağını düşünüyor.

Değişen, kentleşen, sekülerleşen Kürt sosyolojisinin kendisini CHP’de ifade edebileceğini görüyor. Bunlar üzerine araştırmalar yaptırdığı açık.

AK Parti’nin siyaseti üzerine doktora yapmış, Kürt meselesine hakim ama dış politika, güvenlik, ekonomi gibi derslere ise anlaşılan devamsızlık yapmış.

Dış politikada aklına ilk gelenin AB ile ilişkileri düzeltmek olması bundan.

Alman Yeşiller’in bile şahinleştiği bir küresel iklimde, herhalde diplomat CHP kurmaylarının etkisiyle eski dünyanın dış politika kodlarıyla konuşuyor.

Batı ittifakıyla iyi ilişkiler mesajları, “Büyük Türkiye” idealine epey ısınmış halkı tatmin etmeyecektir. Daha önemlisi bu küresel sistemde oluşan güç boşluklarını gören ve onlara hamle yapan AK Parti dış politikası karşısında hala CHP içe kapanmacı, fazla barışçı ve eski ittifakları tahkim edici bir eski politikada kalmış görünüyor.

Anlaşılan CHP siyaseti dünyadaki değişimi, değişen ittifakları ve güvenlik diskurunu çok önemsemiyor. Bunun içeride yarattığı yeni endişeleri ve siyasi beklentileri de küçümsüyor.

İktidarın hataları ve baskılarının sonucu değiştirmeye yeteceğini düşünüyor.

Halbuki iktidarın en parılıtılı ve seçmenini motive eden yeri burası.

Ama Özel’in öğrenmeye açık olduğu çok açık.

En azından dinleyen ve söylenenler üzerine konuşan bir siyasetçi vardı karşımızda.

Genelde siyasetçiler fazla dinlemezler.

Bu da bir zamanlar Erdoğan’ın alameti farikasıydı. Dinlemek, not almak ve fikirlerini değiştirmek.

Yani özetle Özgür Özel, iktidarın hayallerindeki Cumhurbaşkanı adayı olmayabilir.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.