Sarıgül'ün açıklamaları şöyle: 

Ak Parti 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara geldi. 20 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.

İstedikleri yasaları çıkardılar, istedikleri bütçeyi çıkardılar, istedikleri atamaları yaptılar.

Ortaya koydukları hiçbir hedefe ulaşamadılar. Verdikleri hiçbir sözü tutamadılar.

“Türkiye’yi büyüttük” diyorlar, dünya ekonomisinden aldığımız pay yüzde bir bile değil.

İhracatı artırdık diye övünüyorlar, dünya ihracatı içindeki payımız, 20 yıl öncesiyle aynı.

Nüfusun yüzde 50’si açlık, yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

İcra dosyası sayısı 24 milyonu buldu. Vatandaş borç içinde yatıyor.

2021 yılında 6 milyon aile devlet yardımı almış. Bu 24 milyon insan yoksul demektir.

Ülke nüfusunun üçte birini devlet yardımına muhtaç hale getirdiyseniz, demek ki, beceremediniz, başaramadınız, yapamadınız.

BÜROKRASİ SİYASETE DAHİL OLMASIN

En önemlisi de devlet aklı ve adabı bırakmadınız.

CHP genel başkanı bir iddia da bulunuyor. Devletin emniyet ve jandarması genel başkana dava açıyor. O iddianın muhatabı siyasi kişilerdi. Siyasiler de zaten cevap verdi.

Bürokrasinin siyasete dahil olmasını son derece yanlış ve tehlikeli buluyoruz ve buradan herkesi uyarıyoruz:

Orduya, camiye, okula, karakola, adliyeye siyaset sokmayın.

Bizim devlet geleneğimiz ve siyasi teamüllerimiz vardı. İçişleri bakanları, mümkün mertebe siyasi polemiklere girmezdi.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE BAŞARISIZ

Uyuşturucu ile mücadele konusunda başarısız olduğumuzu da kabul etmek lazım.

Uyuşturucu baronları dışarda fink atıyor, garibanlar içeride yatıyor. Böyle mücadele olmaz.

Anadolu’daki küçük ilçelere kadar girmiş bir uyuşturucu belası var.

Her gittiğim yerde bu bana iletiliyor. Çocuklarımızı bu beladan kurtarmamız lazım.

TOPLUMSAL BARIŞ AFFI

Siyasetin gündemiyle, sokağın gündemi birbirini tutmuyor. Sokağın sesini biz duyuruyoruz.

9 Nisan’dan bu yana af çağrısında bulunuyoruz.

Bu çağrıyı yapmak, bize düşerdi, çünkü Türkiye Değişim Partisi Türk siyasetine, insaf, vicdan ve merhameti, getiren partidir.

Af çıkarmanın kimin işine yarayacağı hesabını asla yapmıyoruz. Af konusuna siyasi değil vicdani açıdan bakıyoruz.

Adalet ve hakkaniyet için af istiyoruz.

Alman filozof, Arthur Schopenhauer, “Nasıl ki aşırı dozda verilen bir ilaç, amacına ulaşamıyorsa, cezalar da adalet ölçüsünü aşınca amacına ulaşamazlar,” diyor.

Bugün buradan bir kez daha Türkiye’min vicdanına sesleniyorum.

Affet Türkiye! diyorum.

ALEVİLER VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR!

Ak Parti, Kültür Bakanlığına bağlı bir başkanlık kurmak ve cemevlerinin yönetimini bu başkanlığa vermek istiyor.

Biz de diyoruz ki; kimse Alevilere yön vermeye kalkışmasın.

Aleviler ne istediğini biliyorlar ve bakın ne diyorlar:

“Bizim ibadetimiz cem, ibadethanemiz cemevleridir.

Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere, zalim vicdanlara, durmadan, usanmadan, bıkmadan yüksek sesle anlatmaya devam edeceğiz.

Aleviler vardır, Alevilik haktır!

Ülkenin her geçen gün krize sürüklendiği, adaletin mumla arandığı, emeğin görülmediği bir düzende, inancımızı torbaya sokanlara sözümüz birdir.

Alevilik torbaya sığmaz. Yasanızı geri çekin.”

EYT’LİLER TEDİRGİN

Gündemdeki bir diğer konu EYT’liler sorunudur.

EYT’liler 23 yıldır bekliyor. Şimdi bir yasa çıkacağı söyleniyor. İçeriğinin ne olduğu bilinmiyor. EYT’liler endişe, şüphe ve tedirginlik içindeler.

Sayın Çalışma Bakanı, çıkaracağınız yasayla ilgili bilgi verin.  Bu insanları daha fazla üzmeyin ve sakın ola ki yeni mağduriyetler yaratmayın.

MACARİSTAN SEÇİMLERİNE ÖZENİYORLAR

Bir ülke düşünün ki, yaşayanların yüzde 80’i yeteri kadar doymuyor, barınamıyor, giyinemiyor, geçinemiyor. Ama ülkeyi yönetenler, seçime beş, altı ay kala anayasa değişikliğiyle uğraşıyorlar. Başörtüsü ve aile konularında anayasada değişiklik yapmak istiyorlar.

Toplumun gündeminde bunlar var mı? Yok. Peki amaçları ne?

Amaçları bu konuları, anayasal güvenceye almak değil, kutuplaşma yaratmak ve bu kutuplaşmadan beslenmektir.

Bu kutuplaşmadan medet umuyorlar. Macaristan seçimlerine özeniyorlar.

Bizim bu konudaki görüşümüz şudur:

Başörtüsünü erkekler takacak değil. Bunun kararını kadınlara bırakalım.

Eğer bir referandum yapılacaksa bu referandumda sadece kadınlar oy versin.

TBMM’YE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ

Bildiğiniz üzere İsveç ve Finlandiya, NATO’ya girmek istiyor.

NATO Genel Sekreteri Türkiye’ye geldi. İsveç Başbakanı gelecek. Belli ki Türkiye üzerinde bir baskı kuracaklar.

Türkiye Değişim Partisi olarak TBMM’ye şu çağrıda bulunuyoruz:

TBMM’deki parti grupları bir araya gelerek ortak bir bildiri yayınlayın.

Bu bildiride, ülkemizde bulunan Suriyelilerin, NATO üyesi, ülkeler arasında nüfusları oranında paylaşılması gerektiği aksi takdirde bu iki ülkenin NATO üyeliğine onay vermeyeceğinizi dünya kamuoyuna açıklayın.

Hükümete, bu konuda, NATO’dan çıkılması dahil tüm yetkilerin verilmesine karar verildiğini vurgulayın.

TBMM bu çağrımıza uyarsa, ülke yönetiminin elini rahatlatır.

En önemlisi de Suriyeliler sorunu çözülmüş olur.

NATO dediğimizi yapmazsa, iki ülke NATO kapısında bekler. Mülteciler meselesi dünya kamuoyu önüne taşınmış olur. Bu da bir zaferdir.

SAHADA 8 TÜRK 3 YABANCI OYNASIN

Süper lig kulüpleri borç içinde yüzüyor. Dışarıdan aldıkları çarık çürük futbolculara milyonlarca dolar ödüyorlar.

Biz bu 8+3 kuralını 3+ 8 yapacağız. Sahada 8 Türk 3 yabancı oynayacak.

• Çiftçinin ve esnafın, kredi faizleri silinmesi, kira stopajının kaldırılması, esnafa sicil affı çıkarılması, çiftçiye, esnafa, nakliyeciye, ucuz elektrik ve akaryakıt verilmesi lazım.
• Yaşlılık, engelli, şehit ve gazi maaşlarını artırmamız lazım.
• Engelli evladına bakan anne veya babaya emeklilik hakkı vermemiz lazım.
• En az 20 bin engelli ataması yapmamız lazım.
• Vatani görevini yapanların SGK primlerini devletin ödemesi lazım.
• İnfaz koruma memurlarının “emniyet hizmetleri” sınıfına dahil edilmeleri lazım.
• Uzman çavuşlara kadro verilmesi lazım.
• Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması lazım.
• 2020 KPSS puanıyla atama bekleyen sağlıkçıların atamalarının yapılması lazım.
• Çekte hapis cezası kaldırılması lazım.
• Bir kereye mahsus ehliyet affı getirilmesi lazım.

Ak Parti gidici, Türkiye Değişim Partisi gelicidir.

İş başına geleceğiz, devleti liyakat ve adaletle yöneteceğiz.

Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura, kavuşturacak olan parti Türkiye Değişim Partisi’dir.