Muharrem İnce CHP'nin grup toplantısında: Bir gider bin geliriz
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP'nin meclisteki grup toplantısına katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), meclisteki grup toplantısı Genel Başkan Özgür Özel’in konuşmasıyla başladı.
Kürsüye çıkan Özel, zeytinleri için mücadele eden köylülere dikkat çekerek, “Biraz önce salona girerken zeytinlerine, doğasına, toprağına, akarsularına, derelerine sahip çıkanlar adına teyzem kendi bahçesinden kopardığı kekiği getirdi. Tüm çevre mücadelesinin arkasındayız. Birilerinin madencilik faaliyeti için zeytinleri kestirecek kanunun arkasında duruyor. Biz de karşısında duruyoruz. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanında şimdiye kadar 600 den fazla ilçeyi ziyaret ettiğini belirten Özel, demokrat ve aydınları “baba evi” olarak nitelendirdikleri CHP’ye davet ettğini söyledi. Özel şöyle devam etti,
“Burası baba evidir. Bu evin kapıları vatanına, milletine, bayrağına Atatürk e sevgi duyan herkese açıktır. Türkiye’nin bütün demokratlarını baba evine davet ederiz. 31 mart seçimlerinde kapılarını ardına kadar açtığımız baba evinin çağrımıza kulak verenlerle Türkiye’nin birinci partisi oldu. Hala bütün anketlerde birinci parti olmasını korumaktadır. Partimiz iktidarın aparatına dönüşmüş yargı mensuplarının saldırısı altındadır. CHP, bir ve bütün olarak her geçen gün güçlenerek, dayanışma ruhu içerisinde 100 yıl sonra bir kez daha Anadolu’nun yükünü sırtlanmış gazinin partisini iktidara taşımaktadır. Böyle bir günde bir yol arkadaşımızı bir CHP’liyi geçen hafta ziyaret ettim. Kendisini baba evimize davet ettim. Kendisi partisinin yöneticileriyle bir araya geldi. Böle bir dönemde bir arada durmanın gereğine inandığı için partisini en yaşlı üyeye emanet etti. Memleket Partisi pozitif bir gündemle kendisini feshedecek”
Muharrem İnce CHP kürsüsünde
Özgür Özel’in çağrısı üzerine kürsüye çıkan Muharrem İnce sözlerine Hasan Hüseyin Korkmazgil’in "Acıyı Bal Eyledik" şiiri ile sözlerine başlayarak başlayarak “Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz , bir gider bin geliriz, beni vurmak kurtuluş mu” dedi. İnce, devamında şunları kaydetti;
“Bugün buraya bir kibir, pişmanlık kişisel bir hesapla gelmedim. Ben bugün buraya sayın Özel’in samimi bir davetiyle geldim. Ayrılıklar bazen kırgınlıktan olur bazen de umudu başka yollarla aramakla olur. Bugün gelişim bir geri dönüş değil bir kucaklaşma, sarılma, hasret gidermedir. Laiklik, Atatürk ilkeleri, demokrasi, bilim, akıl dedik. Hep aynı şeyleri söyledik. Ayrı düştüğümüz günlerde de Atatürk ilkelerinden vazgeçmedik. Eğilmeyen başınız, susmayan diliniz, bükülmeyen bileğiniz olmak için buradayım. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”
‘Acılı aileler duruşmaya hazırlanıyorken turizm bakanı lüks yatıyla Yunan adalarında’
Kartalkaya faciasına değinen Özel, Temmuz ayında yapılacak duruşmada olacaklarını söyledi. Gerçek adalet sağlanana kadar mücadele edeceklerini ifade eden Özel, “Turizm Bakanı kendi memurlarının yargılanması için izin istendi, izin vermedi. Acılı aileler ilk duruşmaya hazırlanıyorlarken o turizm bakanı 50 metrelik lüks yatıyla Yunan adalarında geziyor. Buradan bütün Türkiye’nin önünde diyorum ki Yunanistan’ı gördüysen oradan bir şey öğren. 2018’de 90 kişinin öldüğü orman yangınından 11 gün sonra istifa eden Yunan bakana, gazetelerin ‘çok geç kaldın’ dediğini öğren” dedi. Özel, “O bakana da onu atayana da azletmeyene de yazıklar” olsun diye tepki gösterdi.
'Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz'
Emeklilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Özel, "Bu memleketi bu hale getirenlere elindeki paradan utananlara karşısındaki yoksulun gözüne bakamayacak hale esnafı getirenlere inat bu ülkede mahkemede de pazarda da mutfakta da adaleti biz getireceğiz. Gençlerinin gözünün içine bakabilen ve gençlerinin yurt dışında değil bu güzel memlekette hayal kurduğu bir Türkiye'yi hep beraber birlikte inşa edeceğiz" dedi.
Asgari ücrete zam yapılmadığına da dikkat çeken Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Bir yandan bir yandan dar gelirlinin can yakıcı durumu ortada. Artık Türkiye'de eğer evin yoksa miras kalmayacaksa piyango çıkmayacaksa normal bir ücretlinin ev sahibi olma araba sahibi olma imkanı kalmadı.
Bir yandan hükümet biz enflasyona ezdirmiyoruz yalanlarını atadursun 2+1 bir daire 2018 yılında 177.000 lira aynı daire 2025 yılında 3.700.000 lira. Yer Ankara. O tarihte asgari ücret bugüne kadar 13 kat artmış.
Emekli maaşı sadece 8 kat artmış. 2+1 dairenin fiyatı tam 21 kez artmış. İşte asgari ücretlinin ve emeklinin 8 kat artan ve 13 kat artan maaşlarına karşı 21 kat artan daire fiyatı. Türkiye'de gençlerin çalışmaya başlayanların memurların işçilerin başını sokacakları bir ev alma umudunun kalmadığı bir çağdayız.
Başını sokacak ev isteyenlerin geleceğe güvenle bakmak isteyenlerin bir tane adresi var. Bir tane adresi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Asgari ücreti uzun süredir gündemde tutmaya çalışıyoruz.
Malum bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alan asgari ücret şimdi 3 çeyrek altını zor alıyor. Yani en çok durumu emekliye göre daha iyi görünen asgari ücretli bu iktidarda 7'den 7 çeyrek altından 3 çeyrek altına gerilemiş. 2022-2023'te asgari ücrete temmuzda da zam yapılmıştı.
Ayarlama yapılmıştı. Seçimlerde Erdoğan eğer enflasyon çift haneli rakamlardaysa asgari ücrete yılda dört güncellemeyi düşünmeliyiz. Allah'ın izniyle bundan sonra öyle yapacağız demişti. O günden sonra bu sözü söyledikten sonra asgari ücrete hiç güncelleme yapmadı."
CHP'nin zam teklifini açıkladı
"Bizim ocak ayında söylediğimiz ocaktan bu yana da enflasyonun kemirdiği 30.205 lira çıkıyor. Bu rakam bu rakam yani bugün 22.000 lira olan asgari ücreti 30.205 liraya çıkarırsak öyle asgari ücretli bayram yapmaz ama bir nefes alır. Bir nefes alır. Şu veresiye defterlerinden hepsi değilse sayfaların yarısı kapanır. 30.205 lira bugün aslında bu hükümetin son çaldıklarını geri vermektir. Gerçekleşen enflasyonu vermektir ve büyümeden yüzde 3 ve yüzde 2 payı vermektir. 30.205 lirayı nasıl verilecek diye merak eden varsa şüphesiz asgari ücret devletin cebinden çıkmayacak. Kimin cebinden çıkacak? Küçük esnafın, kobi'nin, sanayicinin, ihracatçının cebinden çıkacak. Ama asgari ücret arttığında devletin cebine bir şey girecek. Ne girecek? Sosyal güvenlik primleri artacak"
'İç cepheyi güçlendirmek demokrasiyle olur'
İç cepheyi güçlendirmek demokrasiyle olur. Adaletle olur. Herkesin kendini ülkede mahkemeler karşısında eşit hissetmesiyle olur. Kendisini ezilen ötekileştirilen tehdit edilen susturulan değil özgürce konuşan ve konuştuğunda başına bir şey gelmeyeceğini bilen bireyler olduğu halde olur.
Eğer siz iç cepheyi değil de iç avluyu cezaevlerindeki iç avluyu güçlendirirseniz oraya gazetecileri oraya akademisyenleri, oraya üniversiteli gençleri oraya belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini parti meclis üyelerini ana muhalefet partisinin önceki dönem genel başkan yardımcılarını büyükşehir belediye başkanlarını ilçe belediye başkanlarını ve Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanını Cumhurbaşkanı adayımızı iç cepheye doldurursanız iç avluyu kalabalıklaştırırsanız iç cepheyi asla güçlendiremezsiniz. Buradan iç cephe diyenlere diyorum ki önce demokrasi önce adalet ondan sonra gör bakalım ne kadar güçlü Türkiye....
'İsrail ile cayır cayır ticaret yaptı'
İsrail, Türkiye İsrail'le cayır cayır ticaret yaptı. Bütün muhalefet bağırdı. Önce inkar ettiniz. Sonra kabul ettiniz kısıtladık dediniz. Katliam artıp itiraz çoğalınca bitirdik dediniz. Her seferinde yakalanınca bu aslında Filistin'e ticarete gidiyordu dediniz. Oysa Filistin'e sadece insani yardım götüren aktivistlere bile sahip çıkmadınız.
Bizimkiler İsrail bütün bölge için tehlike. İsrail piyon. İsrail şımartılmış oraya buraya saldıran birisi. Ama arkasındaki ülkenin adı Amerika Birleşik Devletleri. Başındakinin adı Trump. Trump'ı kınamayan konuşurken gizli özneler kullanan ve böyle bir saldırıda biz İran'daki rejimi desteklemeyiz. İran'daki anti demokratik durumdan elbette rahatsız oluruz.
Ama dünya sistemi gereğince bir ülkeye uluslararası kuruluşların Birleşmiş Milletlerin kararı olmadan o ülkede toprak bütünlüğüne saldırı o ülkeye savaş ilanı, o ülkeye bombardıman, o ülkede iktidar dışı unsurlarla muhataplık bunların hiçbirini kabul etmeyiz.
Bölgeye barış kısık sesle gelmez. Küçük harflerle Netanyahu ile sözde kayıkçı kavgası yaparak bu meseleler asla hal olmaz.
Kasım ayında seçim çağrısı: 'Hodri meydan'
Ömer Çelik çıkmış efendim Türkiye bir kriz yaşarsa insanlar başında Erdoğan'ı görmek istiyormuş diyor. Bunu son yaptırdıkları ankette görmüş. Buradan Ömer Çelik'e Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Ben öyle ankette öyle bir şey görmedim. Ama bu millet kendisini kimin yönetmesini istediğini söyleyecekse kasım ayının başında koyarsınız sandığı görürsünüz cevabı. Hodri meydan. Hodri meydan. Var mısınız? Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugünden kararı alınacak kasım ayının başında yapılacak Erdoğan'ın da aday olabildiği otomatikman aday olacak bir seçime ve Türkiye'nin kimin tarafından yöneticiliğine milletin karar vermesine biz varız. Hodri meydan. Hodri meydan.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.