CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Sözcü TV'de katıldığı televizyon programında “Yeni kabineyi nasıl buldunuz” sorusuna “Mehmet Uçum demişti ya tek kişilik hükümet diye. Yine öyle. Bir tek şimdi Mehmet Şimşek pazarlıkla gelmiş gibi görünüyor. Onun dışında Erdoğan ne derse onu yapacak kişiler olarak görüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı hukukçu Mehmet Uçum Kılıçdaroğlu'na Twitter'dan yanıt verdi.

Uçum yanıtında "Şimdi özetini verdiğim ilgili bölümden sadece “tek kişilik hükümet” ifadesini alıp gerisine değinmeden siyasi bir propoganda yapmak doğru mu?" derken "Siyasi bir tez olarak geriye yani PS’ye dönüşü savundunuz ama halkımız bunu 14 Mayısta reddetti ve Cumhur İttifakını Mecliste çoğunluk yaptı. Yetmedi 28 Mayısta “uyumlu yönetim” tercihi yapan halkımız bu kez size karşı ikinci kez Sayın Erdoğan’ı başkan seçti" görüşünü savundu.

Uçum yanıtında şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu,

Sürekli bana referansla “tek kişilik yönetim”den söz ediyorsunuz ve bunu negatif hatta ucube bir siyasi yönetim olarak ifade ediyorsunuz.

Oysa Meclis kürsüsünden söylediğiniz; “ben okudum siz niye okumuyorsunuz” dediğiniz “16 Nisan” kitabımda aynen şöyle yazmıştım:

“Demokratik başkanlık sistemleri, siyasi açıdan tek kişilik hükümet, teknik açıdan ise ekip hükümetidir. Tek kişilik hükümet olmasının sebebi, başkan adaylarından birinin halk tarafından seçilmesiyle hükümetin kurulmasıdır.

Tek adam rejimleri ise, otoriter ve totaliter sistemlerde iktidarın adıdır. Hükümet modeli ile tek adam rejimi kurulmasının bir ilişkisi yoktur. Hitler, parlamenter hükümet modelinde; Stalin, parti-devlet yönetiminde; Pinochet, başkanlık hükümet modelinde tek adam rejimi kurmuştur.

Tek adam rejimleri baskıyla, darbeyle ve iç savaşla kurulur.

Demokratik sistem ve işleyiş içinde hele belli bir hukuk sistematiğine dayanarak tek adam rejimi çıkacağını iddia etmek sosyolojik ve siyasi gerçeklikle bağdaşmaz.

Cumhurbaşkanı hükümet modeli hem meclisin hem yargının denetimine açık bir modeldir.

Meclis; meclis araştırması, genel görüşme, yazılı soru, meclis soruşturması ve daha da önemlisi kanun yapma tekelini eline alarak tüm yasama denetimi yollarıyla hükümet üzerinde son derece etkili bir konuma gelmiştir.

Seçimlerin birlikte yenilenmesinde, Cumhurbaşkanının teklif ettiği Bütçe ve Kesin Hesap Kanunlarında Meclis, Hükümete üstündür.

Yine Hükümetin OHAL ilanında, Hükümetin OHAL’de çıkardığı kararnameler bakımından önceki sisteme göre meclisin üstünlüğü artırılmıştır.

Yargı, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve idare mahkemeleri aracılığıyla hükümetin kararnamelerini, yönetmeliklerini ve bireysel/tekil tüm idari işlemlerini denetime tabi tutmaktadır.

Önceki sistem otoriterleşme eğilimlerine daha müsaittir. Kabul edilen model, tam tersine bu eğilimleri ortaya çıkaracak sistem sorunlarının tamamını çözmektedir.”

Sayın Kılıçdaroğlu,

Şimdi özetini verdiğim ilgili bölümden sadece “tek kişilik hükümet” ifadesini alıp gerisine değinmeden siyasi bir propoganda yapmak doğru mu?

Siyasi bir tez olarak geriye yani PS’ye dönüşü savundunuz ama halkımız bunu 14 Mayısta reddetti ve Cumhur İttifakını Mecliste çoğunluk yaptı. Yetmedi 28 Mayısta “uyumlu yönetim” tercihi yapan halkımız bu kez size karşı ikinci kez Sayın Erdoğan’ı başkan seçti.

Şimdi şöyle düşünün doğrusu sizin tezleriniz mi halkın tercihi mi? Eğer demokratsak, eğer demokrasiden yanaysak cevabımız tabi ki, tartışmasız halkın tercihi olmalı.

Sayın Kılıçdaroğlu,

Sonuç olarak artık halk iradesine dayanarak defalarca teyid edilen Cumhurbaşkanlığı Hüküme Sistemine haksızlık etmekten lütfen vazgeçin, çünkü böyle yaparak aslında halkla kavga ediyorsunuz bunu fark edin.

Ayrıca bir daha bana referans yaparsanız lütfen eksik ifade kullanmayın, bu mesajımda kitabımdan yaptığım yukarıdaki alıntıyı eksiksiz okuyun."