AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da açıkladığı gibi bütün tarafların içinde olduğu, yeni bir toplumsal sözleşme ve toplumsal mutabakat mahiyetinde, Cumhuriyet'in 100. yılına armağan olacak yeni sivil bir anayasanın çok kıymetli ve önemli olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 101'inci yıl dönümü etkinlikleri kapsamında kente gelen Ünal, partisinin il başkanlığını ziyaretinde yeni anayasa çalışmaları ve Yunanistan ile istikşafi görüşmeler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Ünal, 2023'te Cumhuriyet'in 100. yılına Türkiye'nin yeni ve sivil bir anayasayla kavuşmasının çok önemli olduğunu belirtti.

82 Anayasası'nın darbeciler tarafından yapıldığını ve birçok kez değiştirildiğini ifade eden Ünal, 2007 yılında yapılan halk oylamasıyla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilme kararının parlamenter sistemi kökten değiştirdiğini ve sonraki süreçteki yasaların daha çok uyum yasaları olduğunu söyledi.

Halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde bir düzenleme oluşturulduğunu dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

"Bugün ısrarla muhalefet, tarafsız cumhurbaşkanı tartışmasını gündeme getiriyor. Biz ısrarla 'Tarafsızlık siyasi değil, hukuki bir durum.' dememize rağmen anayasadan yola çıkarak belli tartışmalar gündeme getiriyorlar.

İnşallah önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi bütün tarafların içinde olduğu, yeni bir toplumsal sözleşme mahiyetinde, yeni bir toplumsal mutabakat mahiyetinde, Cumhuriyetimizin 100. yılına armağan olacak yeni sivil bir anayasa çok kıymetli ve önemli."

Yunanistan ile istikşafi görüşmeleri de değerlendiren Ünal, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandığını vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin son derece olumlu ve iyi niyetli adımlar attığına dikkati çeken Ünal, şöyle konuştu:

"İstikşafi görüşmeler konusunda Türkiye, başından itibaren son derece olumlu ve iyi niyetli adımlar atıyor ve Türkiye'nin burada attığı adımlar herhangi bir şekilde karşı tarafın haklarına ya da uluslararası hukuktan doğan haklarına dönük bir tahrik, tezyif oluşturmuyor.

Tam tersine Türkiye Cumhuriyeti Devleti, burada 'Ben kendi uluslararası hukuktan doğan haklarımı, Mavi Vatan’dan kaynaklanan haklarımı korumak istiyorum ve kendi bölgemde de herhangi bir şekilde bir çatışma istemiyorum ve bu meseleleri müzakere yoluyla çözelim istiyorum.' diyor ama maalesef bu konuda Yunanistan tarafından gelen açıklamalar bu sürece zarar verecek mahiyette."