Liselere yeni uygulama: Günün yarısında okul, yarısında hafızlık
Kur'an eğitim merkezlerine burslu olarak katılacak lise çocukları günün ilk yarısını okulda, ikinci yarısını sadece dini eğitim veren merkezlerde geçirecek.
Liseye geçen hafızlar için Kur'an eğitim merkezleri açılıyor. Yatılı hizmet verecek Kur'an eğitim merkezleri öğrencileri, örgün eğitimlerini Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) işbirliği kapsamında belirlenen imam hatip liselerinde alacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, AA'ya yaptığı açıklamada şunları dedi:
"Hem lise, hem hafızlık şartı"
"Çocuk 2-3 yıl gibi büyük bir çabayla hafızlığını yaptıktan sonra lise hayatına başladığında yoğun telaş ve ergenlik hafızlığının unutulmasına zemin hazırlayabilir. Biz çocuklarımızın hafızlığını korumak ve bunun üzerine bir şey koymak niyetiyle Kur'an eğitim merkezlerini açıyoruz.
Hafızlığını tamamlamış, LGS'ye girmiş öğrenciler bize başvuruda bulunacak. Hem liseye gidecekler hem de eğitim merkezlerimizde müfredatımızı da görecekler. Kur'an eğitim merkezlerindeki öğrencilerden beklediğimiz ilk şey, hafız olmaları. Yani hafız olup, LGS'ye sınavına girmeleri ve lisede okumaları gerekiyor. Burada hem lise hem de hafızlık şartı var. Tabii bir de LGS'den sonra biz bir yetenek sınavı düzenleyeceğiz. Yüzde 50 yetenek sınavı, yüzde 50 LGS başarıları esas alınarak birleştirilecek."
Günün yarısı okulda, yarısı Kuran eğitim merkezinde
Kur'an eğitim merkezleri MEB tarafından belirlenen liselerle eşleştirilecek. Öğrenci günün yarısında okuldaki derslerini aldıktan sonra diğer yarısını Kur'an eğitim merkezlerinde geçirecek.
İlk yıldaki hedefimiz çocuğu, hem hafızlığını pekiştirmeye hem de Arapça öğrenmeye sevk etmek olacak. 2. ve 3. sınıfta ise temel İslami eğitimlere geçilecek."
"Eğitim gününün yarısında dini eğitim laikliğe aykırı"
Cumhuriyet'ten Zülal Kalkandelen, Kuran eğitim merkezleriyle ilgili yazısında uygulamanın anayasadaki laiklik ilkesine ve MEB’in uymakla yükümlü olduğu Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olduğunu vurgulayarak özetle şunları dedi:
"Çocuklara 'Sizi burslu okutacağız' diyerek lise aşamasında dini eğitime yöneltecek olan bu uygulama, anayasadaki laiklik ilkesine ve MEB’in uymakla yükümlü olduğu Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır.
Laik eğitim vermesi gereken MEB’e bağlı okulların Kuran eğitim merkezleri ile eşleştirilerek çocuğa eğitim gününün yarısında dini eğitim verilmesi ve bunun bursa bağlanarak bir zorunluluk yaratılması açıkça laiklik ilkesini çiğnemektir.
Eğitimdeki dinselleşmenin yeni bir uygulaması daha bu şekilde başlatılırken özellikle yoksul ailelerin çocukları hedef alınacaktır. Öğrencileri örgün eğitimden uzaklaştırıp alternatif kurslara yönlendirdiği için eleştirdiğimiz mesleki eğitim merkezleri (MESEM) uygulamasını düşünürseniz, şimdi yoksul ailelerin çocukları iki seçenek arasında sıkıştırılıyor: Ya MESEM’lerde ucuz işgücü olmayı kabul etmek ya da imam hatiplere ve hafızlık kurslarına zorunlu kalmak."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.