Libya UUH ile yaptığı deniz yetki alanları hakındaki görüşlerden bomba etkisi; ''HALKI KANDIRMAYIN, Bu belge verdiğiniz evrağın kayıt belgesidir'', '‘BM'nin onay yetkisi yok"
Türkiye’nin Libya UUH ile yaptığı deniz mutabakatı BM’de kayda geçirildi. Çavuşoğlu, kaydı “BM onayladı” diye sundu. Prof. Hüseyin Pazarcı, BM’nin onaylama yetkisinin olmadığını söyledi.
Türkiye’nin geçen yıl Libya UUH ile yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırası, Türkiye’nin BM’ye geçen yıl aralık ayında yaptığı bildirimin ardından BM Şartı’nın 102. maddesi uyarınca kayda geçirildi. Buna ilişkin BM sekretaryasının kayıt belgesi, 30 Eylül’de yayımlandı.
BM Şartı’nın 102. maddesi, BM üyesi ülkelerin yaptığı uluslararası anlaşmaların BM sekretaryası tarafından kütüğe işlenmesini öngörürken, kütüğe işlenmemiş uluslararası anlaşmanın BM’nin bir organı önünde ileri sürülemeyeceğine hükmediyor. Bu maddede yer alan “kütüğe işleme” için kullanılan İngilizce “register” sözcüğü aynı zamanda sicile işleme, tescil etme olarak da kullanılıyor. Ancak Türkiye-Libya UUH muhtırasının kütüğe işlenmesine ilişkin duyurunun ardından yapılan “Anlaşma, BM tarafından onaylandı” yorumları tartışma yarattı.
‘BM ONAY MAKAMI DEĞİL’
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, BM anlaşmasına göre BM üyesi ülkelerin yaptığı anlaşmaların BM’ye tescilinin Milletler Cemiyeti zamanından kalma bir uygulama olduğunu belirtti. Pazarcı, “Bu, ülkeler arasındaki anlaşmaların gizli kalmaması için anlaşmaların açık anlaşma olması için uygulanan bir sistemdir. Bir anlaşma BM önünde tescil edilmemişse bu anlaşma BM organları önünde ileri sürülemiyor fakat bunun bile esnek tarafları çıkabiliyor. Anlaşmayı yapan taraflardan herhangi birisi bu anlaşmayı BM’ye bildirerek tescil ettirebilir. Bu işlem, anlaşmanın BM tarafından onaylanması anlamına gelmiyor. BM bir onay makamı değil” dedi.
‘GEÇERLİLİKLE İLGİSİ YOK’
Anlaşmaların, her devletin kendi iç mekanizmasındaki işlemlerin tamamlanmasıyla onaylanıp yürürlüğe girdiğini, BM’ye yapılan bildirimin anlaşmanın geçerliliğiyle bir ilgisi olmadığını vurgulayan Pazarcı, “BM’ye bildirim, anlaşmanın aleniyet kazanması için varlığının bilinmesi babında yapılan bir işlemdir. BM’ye tescil ettirilmesi onay verilmesi anlamına gelmez, zaten böyle bir usul, uygulama yok. Tescil edilmesi olumlu bir unsur, ama anlaşmanın geçerliliği meselesinin tek başına tescil işlemiyle ilgisi yoktur” dedi.
Yunanistan ile Mısır’ın yaptığı ve Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki sınırlarıyla örtüşen alanları da kapsayan anlaşmanın da BM’de tescil ettirilmesine bir engel bulunmadığını kaydeden Pazarcı, “BM’ye tescil ile anlaşmalar birbirini ortadan kaldıramaz. Anlaşmaların tescil edilmesi BM tarafından tasvip edildiğini göstermez” diye konuştu. Anlaşmaların BM’de tescil işleminin devletlerin anlaşmayı sürdürme iradesi üzerinde bir etkisinin de olmadığını dile getiren Pazarcı, “Tescil edilmesi, sadece anlaşmanın BM’de kayda girdiği anlamına gelir. Tescil, bir anlaşmanın sürekliliğini garanti eden bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
ÜNAL ÇEVİKÖZ: HALKI KANDIRMAYIN
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, anlaşmanın kayda alınmasıyla ilgili “Libya ile yaptığımız deniz sınırı anlaşması BM tarafından tescil edildi. Uluslararası hukuk çerçevesinde milletimizin haklarını korumaya kararlılıkla devam edeceğiz” demesine tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz ise “Bu belge sadece bir evrağın alındığına dair kayıt belgesidir Kandırılmamak, gerçekleri bilmek her vatandaşımızın hakkıdır. Bilgilendirmek de vazifemizdir” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.