Küçük ortaktan iktidara 'süreç' tepkisi: 'Kapalı kapılar arkasında müzakere olursa...'
BBP lideri Mustafa Destici, "'Müzakere yok' deyip kapalı kapılar arkasında müzakere olursa, birtakım şartlar ileri sürülürse o zaman bu millet buna ‘dur’ der" ifadelerini kullandı.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Mardin’de partisinin Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Artuklu Üniversitesi Rektörlük binasındaki Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongrede Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.
Kongrede konuşan Mustafa Destici, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, şunları söyledi:
"Biz Türk milleti olarak Kürt'üyle, Arap'ıyla, Türkmen'iyle biriz, beraberiz ve kardeşiz. Dolayısıyla da bizim birliğimizi bozmaya çalışanlara, kardeşliğimizi yıkmaya çalışanlara bugüne kadar nasıl fırsat vermemişsek bundan sonra da vermeyeceğiz. Bu süreç başladığında da söylendiği gibi şartsız, pazarlıksız, müzakeresiz silah bırakma ve terör örgütünün kendini feshetmesi, buna hiçbirimizin itirazı yok. Bölge insanımız başta olmak üzere Türkiye'de yaşayan ve çok azınlık bir grup dışındaki bütün insanlarımız buna ‘Evet’ der. Ama 'şart yok' deyip, 'pazarlık yok' deyip, 'müzakere yok' deyip kapalı kapılar arkasında müzakere olursa, birtakım şartlar ileri sürülürse o zaman bu millet buna ‘dur’ der.
Bizim de işte tam dediğimiz budur. Kendini feshedecek, etsin. Büyük memnuniyet duyarız. Milletimiz adına en çok da bölge insanımız adına büyük memnuniyet duyarız, ülkemizin iç barışı adına büyük memnuniyet duyarız, ülkemizin kalkınması adına büyük memnuniyet duyarız ama bunun böyle olmadığını görüyoruz. Neden? Çünkü ben başından beri şunu söyledim. Ben karşımızdakilere güvenemiyorum, güvenmiyorum. Neden? Çünkü Amerika var, İsrail var, Batı var. Bunu çok açık ve net bir şekilde görüyoruz ve bir kere terör örgütü bu işte samimi ise ya da onların sözcülüğünü yapanlar ya da terörist samimiyse öncelikle Amerika'yla, İsrail'le ve Batı'yla ilişkilerini kesmeleri gerekiyor."
"BİZ HERKESİN KİMLİĞİNİ İFADE ETMESİNDEN YANAYIZ"
"Herhangi bir şart kabul edilemez. Burada teferruata girmeyeceğim. Ne diyorlar? Süslü cümleler kullanıyorlar. Hukuksal tanıma diyor. Ben şöyle anlıyorum; yani terör örgütünü hukuken tanıyacaksın diyor. Ben sadece göz boyayacağım, adımı değiştireceğim, sen de tanıyacaksın diyor. Suriye'nin kuzey olduğu gibi; YPG oldu SDG. İki, demokratik dönüşüm diyor. Peki, nedir bu demokratik dönüşüm? Bunu bir duymak istiyoruz biz. Burada kastedilen nedir? Hangi anayasamızın hangi maddeleri değiştirilmek istenmektedir? Biz herkesin ana dilini konuşmasının tarafındayız. Bunu hiç kimse söylemezken Büyük Birlik Partisi söylüyordu. Biz yine aynı görüşteyiz. Biz herkesin kimliğini ifade etmesinden yanayız. Bunu da Büyük Birlik Partisi daha kimse söyleyemezken söylüyordu. Bugün de aynı şeyleri söylüyoruz.
Herkesin, bu milletin her bir ferdinin örfünü, inancını, geleneğini, göreneğini yaşamasının yanındayız. Bunların hepsini söylüyoruz. Ama herkesin kabul edeceği bir şey vardır ki bütün devletler için bu geçerlidir. Her devletin bir adı vardır, her milletin bir adı vardır, her devletin resmi bir dili vardır, bir kimliği vardır. Bunları kaybettiğiniz zaman Irak gibi olursunuz, üçe bölünürsünüz. Suriye gibi olursunuz, bölünürsünüz. Biz birlik istiyoruz, biz kardeşlik istiyoruz, biz beraberlik istiyoruz. Mardin eğer Nobel ödülü almış bir Aziz Sancar çıkarıyorsa demek ki yeni Aziz Sancar’lar da çıkarabilir. Mardin bu potansiyele sahiptir. Şahsım, camiam ve salonda bulunan bütün Mardinli ve bu bölge insanı kardeşlerimiz adına da kendisine teşekkür ediyoruz. Minnet duygularımızı ifade ediyoruz."
BBP-MHP ARASINDA 'İMRALI' GERİLİMİ
Mecliste kurulan süreç komisyonunun İmralı ziyareti iktidar kanadı içinde tartışmalara sebep oldu.
Ziyaretin ardından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin yaptığı açıklamalar ise başta MHP olmak üzere iktidar cephesinde rahatsızlık yarattı.
Destici’nin görüşmeyi “teröristbaşının legalize edilmesi” ve “hukuka aykırılık” olarak nitelendirmesi üzerine MHP, hem parti yöneticileri hem de partiye yakın yayın organları üzerinden Destici’yi hedef alan açıklamalar yaptı.
Destici ise eleştirilere sert bir dille karşılık verdi.
Destici açıklamalarında "Bizim söylediklerimiz de çok net, çok basit. Ortalama hatta ortalamanın altında zekaya sahip ve art niyetli olmayan herkes bunu rahatlıkla anlayabilir." ifadelerini kullandı.
"BAKANLIK BAKANLIK DOLAŞIRKEN MAKSADINIZ NEYDİ?"
BBP lideri Mustafa Destici İmralı ziyareti tartışmalarının yapıldığı 21 Kasım'da sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada "İmralı ile görüşme” üstü kapalı ve dolaylı bir bir ifadedir. Aslında ve özünde Öcalan'ın 'ayağına gitme' teklifidir" ifadelerini kullanmış ve komisyonun Öcalan ile görüşmesine itirazlarını tekrarlamıştı.
Destici'nin bu paylaşımını alıntılayan MHP'nin Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ise sürecin bir "devlet politikası" olduğunu belirterek Destici'ye karşı şu ifadeleri kullanmıştı:
"Durum böyleyken; resmî açılışlarda, protokol törenlerinde boy göstererek “saygılar arz edip”, türlü talepler ve gerekçelerle bakanlık bakanlık dolaşırken maksadınız neydi? Şimdi değişen nedir? Cumhur İttifakı sizin için ne anlama geliyor?"
TÜRKGÜN: "CUMHUR'UN GÖLGESİNDE HANGİ NİYET?"
MHP'nin yayın organı olarak bilinen ve başyazarlığını Bahçeli'nin danışmanlarından Yıldıray Çiçek'in yaptığı TürkGün Gazetesi de komisyonun İmralı ziyaretinin gerçekleştiği günün sabahında BBP ve Destici'yi sert sözlerle hedef alan bir yazı yayımladı.
Yıldıray Çiçek imzalı "Cumhur ittifakının gölgesinde hangi niyet?" başlığıyla çıkan yazıda BBP ve Destici için "MHP nerede ise karşısında olmayı bir misyon olarak benimsemişlerdir; Mustafa Destici de bu misyonu sürdürmeye çalışmaktadır..." ifadelerine yer verildi:
"Türkiye’deki bu kalitesiz muhalefet anlaşılabilir, ancak terörle mücadelede somut başarı ortaya koyan Cumhur İttifakı’nın 'Terörsüz Türkiye' stratejisine en çok saldıran isimlerden biri, Cumhur İttifakı’nın gölgesinde her imkânından faydalanan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici olmuştur. Onun üslubu ve yorumları, hangi tarafın yanında olduğunu sorgulatmaktadır. Mustafa Destici’nin kurduğu her cümle, Cumhur İttifakı’nın eylem ve söylem stratejisine karşı bir saldırı ve kamuoyu önünde onu sorgulatma niyeti taşımaktadır. BBP’nin kuruluş felsefesinden kaynaklanan MHP’ye yönelik düşmanlık zaten oturmuş bir kalıp zihniyettir. Yıllar içinde görüldüğü üzere, MHP nerede ise karşısında olmayı bir misyon olarak benimsemişlerdir; Mustafa Destici de bu misyonu sürdürmeye çalışmaktadır..."
"ŞÜPHELİ BİR DURUM"
Yazıda ayrıca geçmişteki "çözüm süreci" tartışmalarını da işaret ederek şu ifadelere yer verildi:
"Ancak 2012 çözüm süreci sırasında teknik olarak ispatlanmış “Analar, babalar ağlamasın diye özerkliği kabul edebiliriz (Onun için Oslo’yla, Apo’yla ve Kandil’le görüşmeye devam)” şeklinde paylaşımlar yapan Mustafa Destici’nin, bugün Cumhur İttifakı’nın gölgesi altında “Terörsüz Türkiye” sürecinin stratejik adımlarını gölgelemeye çalışması son derece şüpheli bir durumdur.
Zamanında “Çözüm sürecine” karşı çıkıyormuş gibi bir duruş sergileyip, o dönemde malum odaklara adeta bu twitle sinyal gönderen bir siyasetçinin, bugün pazarlıksız ve kararlı bir şekilde yürütülmeye çalışılan “Terörsüz Türkiye” sürecine bu denli agresif olmasının nedeni nedir?"
DESTİCİ: "ORTALAMANIN ALTINDA ZEKAYA SAHİP HERKES ANLAYABİLİR"
Sürece ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere partisinin genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyen Destici, açıklamalarında MHP kanadından gelen eleştirilere sert bir dille yanıt verdi.
Konuşmasında sürece ve her türlü müzakereye en başından beri karşı olduklarını belirten Destici "Bizim söylediklerimiz de çok net, çok basit. Ortalama hatta ortalamanın altında zekaya sahip ve art niyetli olmayan herkes bunu rahatlıkla anlayabilir" ifadelerini kullandı.
Destici MHP'yi ve kendilerine yönelik eleştirileri kastederek "Dün, bugün söylediklerinin tam tersini söyleyen, söylediklerine itiraz eden herkesi ihanetle suçlayan, yarın da bugün söylediklerinin tam tersini söyleyecek olanları da, söylediklerini de, bunların saçma sapan suçlamalarını da ciddiye almıyorum. Kendinizin bile inanmadığınız imalarla, yalanlarla bize leke sürülemeyeceğini en iyi bilenlerdensiniz." ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZ ADINA ENDİŞELİYİZ"
Komisyonun İmralı ziyaretine ilişkin de konuşan Destici şunları söyledi:
"Önceki gün terör örgütünün hapisteki elebaşısıyla Meclis'teki komisyonu temsilen üç milletvekilinin görüştüğü açıklandı. Sadece bir açıklama. Terör örgütünün siyasi uzantısı dün Meclis'teki grup toplantısında görüşmenin Suriye'deki mevcut durum için çok önemli olduğu açıklamasını yaptı. Aynı yapı birkaç ay önce Suriye'de elde edilen statünün çok yakında Türkiye'de de elde edileceği açıklamasını yapmıştı. Görüşmede terörist başına iki soru sorulduğu dillendiriliyor.
Birincisi: PKK'nın silah bırakma ve fesih kararının söylendiği ama bunun sahada görülemediği ya da işlemediği. İkincisi: Suriye'de YPG'nin neden silah bırakmadığı ve merkezi yönetime dahil olmadı. Dünden bugüne yaşanan her gelişme PKK özellikle PKK'nın siyasi uzantıları tarafından söylenen her söz endişelerimizi ve söylediklerimizi haklı çıkarmaktadır. Milletimiz ve ülkemiz adına endişeliyiz. Bu süreçte PKK'nın meşrulaştırılmasına ve PKK'nın misyonunun barış isteği olarak özetlenmesine itiraz edenlerin terörden fayda sağlamakla suçlanmasını hayretle ve ibretle izliyoruz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.