Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında, Gazeteciler Seda Öğretir ve Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı.

Doğu Akdeniz'de aşanan gerilim Libya ile yapılan anlaşma hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin anlaşmayı parlamentodan geçirmesine rağmen Libya'da henüz anlaşmanın Meclis'ten geçmediğini hatırlatarak "Eğer o anlaşma geçmezse, Erdoğan o koltukta oturamaz. Türkiye'nin en haklı olduğu Mavi Vatan konusu bugün tehlikedeyse bu Erdoğan'ın yüzündendir" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başlıkları şöyle:

(Ekrem İmmaoğlu ve Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı adaylığı) İsimler açısından tartışmayı asla doğru bulmuyorum.

(CHP'li bir başkanın adaylığı) En baştan beri söylediklerimin tamamı bir tuğla örer gibi kendi içinde tutarlı olan önermelerdir. Bunu ittyifak ortaklarımızla görüşeceğiz. Bir aday mı çıkarcağız, her parti kendi adayını mı çıkartacak. Sonuçta liderler bir araya gelecek ve konuşacağız. Önce ilkeler. Eğer siyaset kurumu ilkeler üzerinde hareket edebilyseydi, vatandaşın gözünde saygın olurdu. Gidin bakın şu parlamentonun bir saygınlığı var mı? Vatandaşların yüzde 70'a yakını bu parlamentoya güvenmiyorum diyor. Demek ki bir sorun var. İlkeler yok. Parlamento iş takipçilerinin olduğu bir yer mi? Neden siyasi ahlak yasası çıksın diyoruz. Önce şu siyaset bir kirlilikten arınmalı. Milletvekili eş dost için, müteahhitler için değil, millet için çalışacak. 

(Millett İttifakı'nın adayı cumhurbaşkanı seçilir ve mevcut sistemle devam etmek isterse ne olacak?) Bütün bunları konuşacağız. Ortaya bir metin çıkacak ve imzalanıp kamuoyuna deklare edilecek. Seçildikten sonra 'ben vazgeçtim' demek olmayacak. Oraya seçilecek kişi ahlaklı olmalı. Deklarasyona bile gerek yok, verdiği sözün arkasında durmalı.

Önümüzdeki seçim bir siyasi parti seçimi değil, bir sağ-sol seçimi değil.  Demokrasideden yana olanlar ve totliter rejimden yana olanlar. Vatandaş bu ikisinden birini tercih edecek.

(Millet İttifakını bir arada tutmakta zorlandığınız oldu mu?) Hayır. Onlar da demokrasi isiyor ben de. Onlar da hukuk devleti istiyor biz de. Eğitim sistemi, dış poltika, ekonomi gibi konularda temel ilkelerde bir kırılma yok.

Bugün Türkiye'de uygulanan sistem padişahlık sistmeinden daha kötü Erdoğan 'verin yetkiyi görün sonuçlarını' diyordu. Doları 7 liranın altında tutmak için 105 milyar dolar harcadılar, şimdi dolar 7 liranın üzerinde. 

Bir buhran içindeyiz, ama umutsuz değiliz, Türkiye'yi düze çıkaracağız.

(HDP'nin Kürt sorununun çözümüne dair çağrısı) Biz Türkiye'nin bütün sorunlarının çözümüne talibiz. Çözümün adresi de TBMM'dir. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nde biz bunları açıkladık. Biz bütün mazlum ülekelre örnek olan bir Türkiye inşa etmeyi istiyoruz. Bizi eleştirenlerin korkmadığı, eleştirilerden ders alınan bir ülke istiyoruz.

Gazetecilerin hapiste olmadığı bir ülke istiyoruz. Murat Ağırel, Müyesser Yıldız, Barış, hülya neden hapiste. Doğruları yazdıkalrı için. Osman Kavala neden hapiste? Çünkü birileri böyle istiyor. Bu da Türkiye'de yargının bağımsız olmadığı gerçeğini gösteriyor.

Trump ABD'de sçeime giriyor. Talimat verdim papazı bıraktılar' diyor. Doğru. 'Bu can bu bedende oldukça papazı alamazsın' diyordu, Trump arayınca eses duruşa geçti Saray'daki zat. İdlib'de 36 askeirmiz şehit eidldi ne oldu? Koşa koşa Putin'e gittiler. Kapıda beklettiler bir de. Purin, 'Askerlerinizi n orada olduğu bize söylenmedi' dedi. Kim söylemedi, Erdoğan. 36 askerin günahı Erdoğan'ın boynundadır.

Kürt sorununun nasıl çözeceğimizi buna özel bir programda ayrıntılı şekilde anlatırız. 

Bugün gündemimiz ekonomi. 10 milyon işsiz var, 6 milyondan fazla i,şsiz var. Bunun hesabını vercekler. Suriye'yi bölme görevi Erdoğan'a verildi. Kim verdi? Obama. Neden başkasına değil de sana BOP Eşbaşkanlığı teklif ediliyor. Bunalrın hesabı verilecek.

(İtifak genişleyecek mi? Bu bir dernek değil. Başvuruyla alınacak bir yer değil. İttifakın ortak anlayılına kim destek verirse mutluluk duyarız.

KIRILMA MAVİ MARMARA İLE BAŞLADI

Bozulma Akdeniz'den vatandaşları tekneye bindirip İsrail'e göndermekle başladı. İsrail vurdu, vatandaşlarımız öldü. Erdoğan kıyameti kopardı. İsrail bir vakfa para verdi, her şey bitti. İsrail ben tazminat ödemem dedi. Vakıfa bağış yapacağım dedi. İkincisi Mısır'dır. Mısır'la kavga etmek Türkiye'yi Akdeniz'de felakete sürüklemek demektir. Mısır'la barışın dediğimde darbeci dediler. İhvan'ın logosunu kendi partilerinin logosu yaptılar. İhvan dediğiniz nedir? Sizin için PKK neyse bizim için İhvan odur diyorlar. Neden İhvan'ı destekliyorsun. Ortadoğu'nun halifeliğine soyunuyorsun. Çikolata kutusunda rüşvet alan adamı büyükelçi yaparsan dünya bir şey söylemez mi? Bu Türkiye'nin iradesine darbe vurmak demektir. Mısır kalktı Yunanistan ile anlaşma yaptı. Akdeniz'in güneyinde Mısır kuzeyinde Türkiye var. İki ülkenin anlaşması Doğu Akdeniz'de farklı bir gelişme olurdu. Libya anlaşması güzel, parlamentodan oybirliğiyle çıktı. Ama onlar parlamentoya sunmadılar. Serrac, Macron davetiyle Fransa'ya gitti. Bu anlaşma onaylanmazsa Erdoğan o koltukta oturamaz. Hala gidin Mısır'la anlaşın diyorum.

Mavi Vatan bugün tehlikeye girmişse bu tamamen Erdoğan yüzündendir. Uluslarası hukuk bakımından en haklı olduğumuz konuda bile yalnız kaldık.

Bugün fiili Dışişleri Bakanı İbrahim Kalın'dır. 

12 Ada silahlandırılırken defalarca uyardım. 'Kılıçdaroğlu bizi savaşa zorluyor' diyorlardı. Şimdi ne oldu Meis Adası. 

Ege'de ben bir çatışma ihtimali görmüyorum. İki taraf da sağduyu ile hareket etmek durumundadır. Biraz vatan millet söylemi ile gidiyor. Halklar arasında bir kavga yok. Daha önce yapılan anlaşmalar var. Dışişleri Bakanlığı'nın 'masaya oturalım' çağrısı değerlidir ve böyle olması lazım. 

Dış politikayı iç politikaya malzeme etmeyeceksiniz. Bunu yaprsanız kaybedersiniz. Ege'nin iki yakasının hedefi de barış olmalı. 6 mil konusunda bir itirazımız yok. Yunanistan'ın kara suyunu 12 mile çıkarması savaş nedeni ama böyle bir durumun yaşanacağını düşünmüyorum.

AB ile ilişkilerimiz büyük ölçüde kopmuş durumda. Hukukun üstünlüğü kavramı açısından totaliter rejimlerle aynı kulvarda. Ama Türkiye buradan çıkar. Önümüzdeki seçimlerde vatandaşlarımızı ikna edersek buradan çıkılır. Türkiye 5 yıl içinde bu sorunların çözer ve büyük başarılara imza atan saygın bir ülke konumuna gelir. Bizim güçlü bir insan potansiyelimiz var. En büyük zenginliğmiz insan. Genç nüfus bizde var. 2035'ten sonra Türkiye yaşlanma sürecine giriyor. Gençlerimiz işsiz ve umutsuz. Umutları yeşerteceğiz. 

ABD'NİN SİLAH AMBARGOSU KARARI

(ABD'nin GKRY'ye silah ambargosunu kaldırması) Erdoğan niye konuşmuyor? Hani dostundu? Trump 'konuşma' mı dedi? Erdoğan istiyor ki muhalefet konuşsun. ABD de Rusya da bölgede güçlü bir Türkiye istemezler. Kontrol edebilecekleri bir ülke isterler. Cumhuriyet, yumurta satarak fabrikalar kurdu, Osmanlı'dan kalan borçaları da ödedi. Biz bunları çocuklarımıza öğretmiyoruz. Cumhuriyet kurulurken okuma yazma oranının yüzde 8 olduğunu da öğretmiyoruz. Bütün bunları öğreteceğiz ki Türkiye'nin neleri yapabildiği bilinsin. Bütün bunları da şeffaf şekilde yapacağız.

 Şehir Hastaneleri'nin kaça yapıldığını biliyor musunuz? Öğrenemezsiniz. Biz bunları İngiliz denetim firmasının sistesinden öğreniyoruz. Ticari sır diye saklanıyor. Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Siyaset vatandaşa hesap vermek durumundadır. 

DEVLET VATANDAŞINA YALAN SÖYLEYEMEZ

(Koronavirüsle mücadele) Bir devlet vatandaşına yanlış bilgi vermemeli. Bilgi veriyorsanız bilgiyi çarpıtmayacaksınız. Verilen rakamlar konusunda herkesin endişesi var. Vali bir açıklama yapıyor, bakan farklı açıklama yapıyor. Sağlık Bakanlığı kendi saygınlığını törpüledi. Bilim Kurulu'nun bir sözcüsü olmalı, açıklamaları onlar yapmalı. Önlemleri bıraktılar, şimdi yeniden arttı. Suçlu kim? Vatandaş. Vay efendim, neden düğün yapıyorsun? Siz izin verdiniz." 

Karamsar bir tablo çizmiş gibi oldum ama biz en zor günleri aşmış bir ülkeyiz. Bunların hepsini de aşacağız.