Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir: Tehditler vardı, döverler diye bekliyorduk, ölümle sonuçlanmaz diyorduk

Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir: Tehditler vardı, döverler diye bekliyorduk, ölümle sonuçlanmaz diyorduk

Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir, Sinan Ateş cinayetine ilişkin, "Evet tehditler vardı, bir saldırı bekliyorduk ama böylesini asla… Döverler vs. diye bekliyorduk. Ölümle sonuçlanmaz diyorduk. Ama böyle bir adilik yapacaklarını aklımızın ucundan bile geçirmiyorduk" dedi.

Ankara'da 2022'de öldürülen Ülkü Ocakları'nın eski genel başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianame tartışırken, Ateş'in arkadaşı olan eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir ilginç açıklamalar yaptı.

T24'ten Candan Yıldız'a konuşan Özdemir, " Sinan Ateş’i hep rakip gördüler kendilerine. Sinan öyle bir iz bıraktı ki hiçbiri silinemedi. Ocaklara level (seviye) atlattı. Sinan Ateş adını silmemiz lazım diye düşündüler. Bununla alakalı bir sürü iftira attılar" dedi. "Evet tehditler vardı, bir saldırı bekliyorduk ama böylesini asla…" diyen Özdemir, özetle şunları söyledi:

Yeni yıl kutlaması yaptılar

"Döverler vs. diye bekliyorduk. Ölümle sonuçlanmaz diyorduk. Ama böyle bir adilik yapacaklarını aklımızın ucundan bile geçirmiyorduk. Ve yıllarca hizmet etmişiz bu davaya…. Sinan sonuna kadar “Liderime (Bahçeli) bağlıyım” demişti. Devlet Bey’in “Bu cinayete kim bulaştıysa partiyi ve Ülkü Ocakları’nı terk etsin” demesini beklerdik ama olmadı. Biz cenaze namazını kılarken, tabutun başında defnedilmesini beklerken, bütün kurum ve kuruluşlar (MHP ve Ülkü Ocakları) yeni yıl kutlaması yaptılar. Bu bizim çok zorumuza ve ağırımıza gitti.

Yönter, Bahçeli sonrası için hazırlık yapıyor

Camia içerisindeki herkes bilir ki İzzet Ulvi Yönter, Bahçeli sonrası için hazırlık yapıyor. Yani şöyle söyleyeyim, bu durum Semih Yalçın'ın oğlunun (Ankara Kalesi surlarından düştüğü açıklanmıştı) vefat ettiği döneme kadar gidiyor. O dönemlerde parti içerisinde bir kutuplaşma vardı; Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter ve Olcay Kılavuz (Eski MHP Milletvekili) bir ekipti… İsmet Büyükataman’a karşı bir cephe almıştı bu ekip. Hatta Semih Yalçın oğlunun vefatıyla ilgili isim isim herkese teşekkür etmişti gazete ilanında. Orada adını geçirmediği tek kişi İsmet Büyükataman’dı.

Parti içindeki iktidar savaşı

Rahmetli Sinan Ateş’in harcanmasındaki sebeplerden biri buydu. Parti içindeki iktidar savaşı. Sinan Ateş, ocakların başında kaldığı sürece rahat edemeyeceklerdi. Sinan Ateş, Devlet Bey’den başka kimseden talimat almazdı kesinlikle. Yani şu başkan yardımcısı vs. dinlemezdi.

Devlet Bey hastayken bir ses kaydından bahsettiler. İşte güya Sinan Ateş’e sormuşlar “Devlet Bey vefat ederse ne olacak” diye. Sinan da “İsmet Büyükataman genel sekreter olduğu için süreci o devam ettirecek, kongreye götürecek” demiş. Bu ses kaydı var mı bilmiyorum ama dallandırıp budaklandırdılar, yaydılar. Aleyhine kullandılar. Devlet Bey’e “Sizin arkanızdan iş çeviriyor” demeye getirdiler."

Özdemir, "Sinan Ateş öldürüleceğini biliyordu değil mi?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Evet biliyordu. Sadece son zamanlarda ortaya çıkan WhatsApp yazışmaları değil. Bir sürü insan bana, Sinan Ateş ile “Abi dikkat et, öldürecekler seni” yazışmalarını gönderiyor. Bir iki tane değil…

Sinan Ateş hiçbir zaman için mücadelesinden geri durmadı. Kendisi ideolojisi olan bir insandı. Hiçbir zaman geri adım atmadı. Sinan, bu konuyla alakalı görüşmek için birkaç kez aradı Bahçeli’yi özel kalem müdürü Murat Çelik vasıtasıyla… Ama görüşemedi. Ya gerçekten Devlet Bey müsait değildi ya da Devlet Bey görüşmek istemedi ya da Murat Bey iletmedi…

Ateş'in projeleri

Ülkü Ocakları hiyerarşik bir yapıyla yönetilir. Emir komuta zinciri vardır. Ülkü Ocakları’nda üst makamlarda oturan kişiler bir şey söylediği zaman bu emir telakki edilir. Orada oturan insan Ülkü Ocakları’nın kurumsal kimliğini iyi yönde de kullanabilir, bu arkadaşlar gibi kötü yönde de... Sinan Ateş’in Ülkü Ocaklarıyla ilgili öyle plan ve projeleri vardı ki bırakmasaydı ilk kez bir bayanı il ocak başkanı atayacaktı. Bunun çalışmaları içerisindeydi.

Töreyi bozdular

Bizim için o makamlar kutsal makamdır. Ama o makamda şu anda oturan insanlar yanlış insanlar. Ülkü Ocakları’nın makam arabası bir tetikçiyi kaçıramaz, o araca bir katil oturamaz. Katil, uyuşturucu, torbacı… Ne ararsanız var. Bu arkadaşlar töreyi bozdular. Kırgınlığımı tarif edecek bir kelime yok. İdeolojimizden sapma olmaz. Ülkücüyüm tabii. Şu anda Ülkü Ocakları bir kuşatma altında. Ülkücü olmayan şahıslarca kuşatma altında. Bu insanlar hem devlet nezdinde hem de parti içerisinde güçlüler."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.