Ekonomi yazarı Erdal Sağlam: "İktidar, 2022 için faiz indirimi yaptı ama ters tepebilir"
AKP iktidarı Türkiye ekonomisini kapasitesinin çok üstünde büyümeye zorlayarak, dengeleri iyice bozmaya devam ediyor. Yapılan 1 puanlık indirime karşılık, geçmişte de gördüğümüz gibi, yeni yılda 4-5 puanlık faiz artırımlarıyla karşılaşırsak, şahsen benim için sürpriz olmayacak.
Cumhuriyet yazarı Erdal Sağlam, "İktidar, 2022 için faiz indirimi yaptı ama ters tepebilir" dedi.
Merkez Bankası’nın geçen hafta aldığı sürpriz faiz indirimi kararının yankıları sürüyor. Piyasalarda bu kararın olası bir seçim yılı olacak 2022 yılında büyüme oranlarını yüksek tutup işsizliği azaltmak için planlandığı kanısı hâkim.
İktidarın planı bu olabilir ama bu plan gerçekleşebilir mi derseniz; bence tam tersi sonuç verme ihtimali bir hayli yüksek. Mevcut veriler ve beklentiler ortadayken küresel şartlar zorlaşırken alınan bu kararın, “siyasi bir karar” olduğu konusunda herkes hemfikir. Siyasi olarak amaçlananın “bu yılki yüzde 9’lara çıkacak büyüme oranlarının üstüne, gelecek yıl da en az yüzde 5 büyümeyi sağlamak” olduğu gözüküyor. Siyasi sonuç olarak da 2022 yılı sonlarında ya da 2023’ün ilk yarısında yapılacak bir seçimde, yüksek büyüme ile daha rahat bir iklim yaratılması bekleniyor. Bunun özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’nin düşen oylarını toparlayacağı hesap ediliyor.
İşte bu nedenle hem yabancı bankacılar ve fon yöneticileri hem de içerideki piyasa oyuncuları faiz indirimlerinin bundan sonra da süreceği beklentisi içinde. Yıl sonuna kadar yüzde 2-3 puanlık indirimlerin daha geleceği bekleniyor.
Yapılan 1 puanlık indirimin, mevduat ve kredi faiz oranlarına hafta başı itibarıyla yansımadığı görülüyor. Bunun tersine 10 yıllık devlet tahvili faizlerinde yaklaşık 1 puanlık artış kaydedilmesi, indirimin mevduat ve kredi faiz oranlarına yansımasının zor olacağını gösteriyor. Dolayısıyla faiz indirimlerinin sürmesi gerekiyor ki yılın sonuna gelinirken amaçlanan kredi faiz oranlarındaki indirimler gerçekleşebilsin.
Faiz indirim kararının ardından yaşananlar, beklentilerin altında kalsa bile kurlardaki hareketin yeniden başladığını gösteriyor. Dün sabah 8.9 TL’den dönen dolar kurunun gün içinde 8.5 TL civarında seyrettiğini gördük. Dolar-TL oynaklığı ise hazirandan bu yana, yani son üç ayın zirvesini gördü. Yüksek oynaklığın bundan sonra devam etmesi bekleniyor.
Gıda fiyatlarındaki artış devam ederken, Goldman Sachs’ın yıl sonu petrol fiyatları için 90 dolar tahmini yapması, Avrupa’da enerji krizinin büyümesi, Türkiye’nin önümüzdeki aylarda yüksek doğalgaz ve elektrik zamları yapmak zorunda kalacağı tahmini, enflasyondaki trendin yıl sonunda geri dönme ihtimalini giderek zayıflatıyor. Enflasyon yüksek kaldığı sürece, indirilen faiz oranları karşısında, kurlardaki hızlanmanın artması kaçınılmaz olabilir.
Özetle: AKP iktidarı Türkiye ekonomisini kapasitesinin çok üstünde büyümeye zorlayarak, dengeleri iyice bozmaya devam ediyor. Yapılan 1 puanlık indirime karşılık, geçmişte de gördüğümüz gibi, yeni yılda 4-5 puanlık faiz artırımlarıyla karşılaşırsak, şahsen benim için sürpriz olmayacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.