10 Nisan günü gerçekleşen görüşme, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti arasında 13 yıl sonra yapılan ilk yüz yüze görüşme oldu. Cumhurbaşkanı son olarak başbakan olduğu dönemde, 12 Haziran 2012’de, dönemin Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile Başbakanlık ofisinde bir araya gelmişti.

13 YIL SONRA İLK GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık aranın ardından DEM Parti’nin İmralı heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile Beştepe’de bir araya geldi. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala ile MİT Başkanı İbrahim Kalın da eşlik etti

13 MADDELİK TALEP LİSTESİ

DEM Parti heyetinin görüşmeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 13 maddelik bir talep listesi sunduğu ortaya çıktı.

Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre, ilk talep terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılarak, iletişim özgürlüğünün güvence altına alınması talep edildi.

İkinci olarak terör örgütü PKK’nın silah bırakma sürecine özel bir yasanın çıkarılması istendi.

Üçüncü madde de ise ‘Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesinin’ yasalarla güvence altına alınması talep edilirken, dördüncü olarak ise ‘Demokratik Dönüşüm ve Barış Kanunu Teklifinin’ hazırlanması istendi.

Beşinci madde hasta tutukluların serbest bırakılmasına dair olurken, altıncı talep ise ‘Barış süreci’ için TBMM’de özel yetkili bir komisyonun kurulması oldu.

Yedinci olarak ise TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un tüm partilerle görüşerek uzlaşı metni hazırlanması talep edilirken, sekizinci madde de ise belediyelere yönelik olarak uygulanan kayyım uygulamalarına son verilmesi istendi.

Dokuzuncu madde ise cezaevindeki belediye başkanlarının serbest bırakılması, tutuksuz yargılanması ve görevlerine iade edilmeleri talep edildi.

Onuncu maddede ise umut hakkı yasa teklifinin gündeme alınması; on birinci madde ise örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasına dair oldu.

On ikinci talep olarak yürürlükteki Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi istenirken, on üçüncü ve son maddede de ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının mutlaka uygulanması istendi.