CHP'nin Zeytinburnu mitinginde İmamoğlu'nun mesajı okundu: Türkiye Cumhuriyeti'ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir

CHP'nin Zeytinburnu mitinginde İmamoğlu'nun mesajı okundu: Türkiye Cumhuriyeti'ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir

CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir. Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar ve kayyumlardan medet umanlar, sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir. Dün, yargı eliyle yapılan kumpas da bir kez daha göstermiştir ki; milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyorlar" dedi.

 CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir. Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar ve kayyumlardan medet umanlar, sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir. Dün, yargı eliyle yapılan kumpas da bir kez daha göstermiştir ki; milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyorlar. Bunu da devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde, sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok ederek yapmak istiyorlar." dedi.

CHP, Zeytinburnu 15 Temmuz Meydanında "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenledi. İmamoğlu'nun mesajını CHP İstanbul İl Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Özgür Çelik okudu. İmamoğlu mitinge gönderdiği mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğünde kurulan, tarihi ve doğal mirasımız Zeytinburnu’nda; demokrasi, adalet ve özgürlük için bir aradayız. Cennet vatanımızı siyasi mühendislikle, davalarla, tutuklamalarla, masa başı planlarıyla ve kayyumlarla ele geçirmeye çalışanlara karşı, 19 Mart’tan bu yana direnişteyiz. Demokrasiyi siyasi vesayetlerle bitirmeye çalışanlara karşı en büyük umudumuz, 19 Mart’ta Saraçhane’yi gür sesiyle inleten milletimizdir. Bitirmeye çalıştıkları bu umut seferberliğini ne bizleri esir alarak ne de CHP’yi tehdit ederek durdurabilirler. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir. Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gasbı için kullananlar ve kayyumlardan medet umanlar, sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir. Dün, yargı eliyle yapılan kumpas da bir kez daha göstermiştir ki; milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyorlar. Bunu da devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde, sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok ederek yapmak istiyorlar.

"Cumhuriyet’i kuran iradeyi, hiçbir kuvvet esir alamayacak"

Bu yönüyle, ilk günden beri diyoruz; mesele, Türkiye meselesidir. Türkiye’nin özgür, adil ve refah dolu yarınlarıdır. Şunu iyi bilsinler; Cumhuriyet’i kuran iradeyi, Türkiye’nin birinci partisini ve milletin egemenliğini hiçbir kuvvet esir alamayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasimizin sigortasıdır. Tertemiz olan İstanbul İl Kongremizi ve Kurultayımızı lekelemeye çalışarak, partimizi kayyumla tehdit ederek ve delegelerimizin iradesini hiçe sayarak sonuç alabileceklerini sanıyorlar. Buradan güçlü bir şekilde ifade ediyorum; CHP kongreleri ve İl Başkanımız Özgür Çelik onurumuzdur. Bilsinler ki, ‘Ben CHP’liyim’ diyen hiçbir siyasetçi, bu irade gasbına ve onursuzluğa alet olmaz. Demokrasiye karşı yapılan bu saldırıyı durduracak kudret; sizin gönlünüzde, aklınızda, ruhunuzda, Türkiye’ye ve demokrasiye olan inancınızda mevcuttur. Yorulmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız.”

"Baskıyla, tehditle, şantajla insanları iftiracı yapmaya, delil üretmeye, suç uydurmaya çalışıyorlar"

6 yıl boyunca, İstanbul’un 39 ilçesini birbirinden ayırmadan çalıştık. Bu şehrin her bir köşesini, bize teslim edilmiş kutsal bir emanet olarak gördük. Her zaman, İstanbul’un muhafızı olma bilinciyle hareket ettik. Bu sayede, İstanbul tarihinin yıllık ortalamada en çok metro üreten, en fazla altyapı ve çevre yatırımı yapan, en çok sosyal yardımda bulunan yönetimi olduk. Şimdi, bizi bir suç örgütüymüş gibi göstermeye çalışanlar, yıllardır bizi sürekli inceleme, soruşturma ve teftişten geçiriyorlar. Bin küsur inceleme, soruşturma ve teftişle bulamadıklarını, iktidarın emri altına girmiş bir kısım yargı mensubu aracılığıyla, şimdi bizzat kendileri yaratmaya çalışıyorlar. Baskıyla, tehditle, şantajla insanları iftiracı yapmaya, delil üretmeye, suç uydurmaya çalışıyorlar.

"İddianamenin hazırlanmasını, yargılamanın başlamasını bekliyoruz"

Sabırla, iddianamenin hazırlanmasını, yargılamanın başlamasını bekliyoruz. O gün geldiğinde, kim kimi yargılıyor, herkes görecek. Milletin vicdanında çoktan kaybettikleri bu davayı, bir de bizlerin karşısında kaybedecekler. Başaramayacaklar. Hukuku, milletin vicdanını ve iradesini yok sayarak, tarihin akışını tersine çeviremeyecekler. Bu ülkenin dört bir yanında, maruz kaldığı adaletsizliklerle mücadele etmek zorunda kalan, yüreği acı dolu on milyonlar var. Haklıdan değil, güçlüden yana çalışan, kurum ve kuralların değil, bir avuç insanın kontrolü altında işleyen bir sistemde adalet olmaz. Adalet olmayınca da ne refah olur ne huzur. Onun için herkes adalet arıyor. Bu millet, yalnız mahkemelerde değil, hayatın her alanında adalet arıyor. Elde ettiği gelirde, ödediği vergide, devletin sunduğu imkân ve fırsatlarda adaleti arıyor millet. Biz, milletimizin adalet arayışına son vermek, adaleti yalnız devletimizin değil, mutluluğumuzun, kardeşliğimizin, zenginliğimizin temeli haline getirmek için mücadele ediyoruz.

"Bu ülkede artık kişilerin değil, kurumların ve kuralların dediği olacak"

Birlik olacağız ve hep birlikte başaracağız. Devlet, gücünü baskıdan ve zorbalıktan değil, adil olduğuna duyulan güvenden alacak. Bu ülkede artık kişilerin değil, kurumların ve kuralların dediği olacak. Devlet; her bir vatandaşa, her bir partiye, toplumun her kesimine eşit mesafede olacak, kamu hizmetlerini ayrımcılık yapmadan sunacak. Bir asır önce, bu aziz milletin o büyük şahlanışı, ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek başlamıştı. Biz de bu yola ‘ya adalet ya esaret, ya adalet ya sefalet’ diyerek çıktık. Yolun sonunda bizi bekleyen güzel günlere erişmeden asla durmayacağız. Hepimiz, birer vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz ve bu güzel memleket adalete, hürriyete kavuşacak. Herkes için ve her yerde önce adalet, önce hürriyet diyenler kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.