CHP’li Akay: TMSF, belediye iştiraklerine kayyım atayabilecek
Cevdet Akay, "TMSF, belediye iştiraklerine bunların mal varlıklarına ve mal değerlerine kayyım atayabilecek. Bu kanun metninin çıkarılması gerekiyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liradan 14 bin 469 liraya yükseltilmesini düzenleyen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin ikinci bölümü üzerine söz alan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, şunları söyledi:
"Devlet Denetleme Kurulu elemanları Cumhurbaşkanının yetkilendirmesiyle kamu kurum ve kuruluşlarında denetleme yapıyorlar. Denetleme yapmaya gittikleri yerlerin de denetim elemanlarının, teftiş kurullarının, denetim birimlerinin görev, sorumluluk ve yetkilerini de aynen uygulayabiliyorlar yani örneğin, Adalet Bakanlığına denetlemeye gittiklerinde adalet müfettişlerinin ki Hakimler ve Savcılar Kanunu'yla belirlenmiştir buradaki yetkililerin görevleri, buradaki özel yetkileri kullanabilecekler. Yani bunlar yeminle mesela, ifade alabiliyorlar, arama yapabiliyorlar, istinabe yoluna başvurabiliyorlar, her kurumdan gerekli belgeleri isteyebiliyorlar ve vermek zorundalar. Aynı yetkileri Devlet Denetleme Kurulu müfettişleri de elde etmiş olacak, bu da sakıncalı bir durum. Aynı şeye Maliye Bakanlığı açısından baktığımız zaman Vergi Denetim Kurumuyla alakalı özel inceleme yapan, vergi incelemesi yapan, vergi matrahı farkı tespit etmeye çalışan elemanların da müfettişlerin de yetkilerini kullanmış olacak."
"Buradaki kayyımların olağanüstü yetenekleri ve imkânları var"
"TMSF'yle ilgili, kayyım olarak atanmasıyla ilgili 2018 yılından itibaren 2 kere üçer yıllık süreler itibarıyla uzatıldı, yedinci ayda süre doldu. Bu kanun teklifiyle de 2030 yılına kadar uzatılacak" diyen Akay, şöyle devam etti:
"Burada da TMSF'nin kayyım olarak atanması sıkıntılı bir durum. TMSF'nin şu ana kadar yönettiği şirketlerin sayısı 681'i geçti, 36 milyarın üzerinde bir ciro büyüklüğünden bahsediyoruz, resmen Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri oldu. Bu uygulama zaten OHAL kanununun uzatılması ve olağanüstü hâl koşullarının devam etmesiyle ilgili bir süreç, kabul edemediğimiz bir süreç.
Şimdi, yine burada baktığımız zaman da belediye iştirakleriyle ilgili, terörle ilişkilendirilebilirse Türk Ceza Kanunu'nun 282, 314 ve 315'inci maddeleriyle, silahlı örgüt, silah temin etme gibi maddelerle ilişkilendirilebilirse Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 130'uncu ve 128'inci maddelerine istinaden de bunların mal varlıklarına, mal değerlerine de kayyım atayabiliyorsunuz. Daha hukuki süreç sonuçlanmadan buradaki kayyımların olağanüstü yetenekleri ve imkânları var. Yine, belediye şirketleriyle ilgili olarak da aynı işlemleri. Bu kanun teklifi buradan geçerse belediyelerle ilgili de işlem yapılabilecek. Bu çok sakıncalı, bu kanun metninin mutlaka buradan çıkarılması gerekiyor."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.