CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Mazine gülle atsan, istikbal seni topa tutar.”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak MYK gündemi ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de MYK gündemine ilişkin düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
ERMENİSTAN’IN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ
Ülkemiz ve içinde bulunduğumuz coğrafya, çok kritik bir dönemden geçiyor. Dün de maalesef doğu sınırlarımızda, bir başka kriz yeniden alevlendi. Ermenistan, uluslararası hukuka aykırı olarak, Azerbaycan ile olan ateşkesi bir kere daha bozdu. Azeri yerleşim yerlerini ve sivilleri hedef aldı. Ermenistan’ın bölge barışını tehdit eden bu tutumunu kabul edemeyiz. Bu, uluslararası hukukun açık ihlalidir. Bu, terördür. Yukarı Karabağ’daki Ermenistan işgali, zaten bölgemizde kanayan bir yaradır. Yıllardır süren bu işgal, hem bölge güvenliğini hem de refahını tehdit etmektedir.
Çatışmaların yaşandığı coğrafya, ülkemizin Kafkasya’yla bağlantısı için stratejik önemdedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattı gibi önemli uluslararası stratejik tesisler çatışma bölgesine yakındır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti olarak, olayları tüm boyutlarıyla, dikkatlice değerlendirmeliyiz. Meselenin uluslararası hukuk zemininde çözümü için Azerbaycan’a her türlü desteği vermek zorundayız. Yukarı Karabağ meselesinin barışçı yollarla çözümü için öncelik bellidir: Ermenistan, daha önce işgal etmiş olduğu bölgelerden, askerlerini derhal geri çekmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yaşanan saldırıda şehit olan Azeri kardeşlerimize bir kere daha Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Azeri kardeşlerimizin ve Azerbaycan’ın acısı bizim de acımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak kalbimiz, dualarımız ve desteğimiz Azeri kardeşlerimiz ve Azerbaycan Cumhuriyeti’yle beraberdir.
MAZİNE GÜLLE ATSAN, İSTİKBAL SENİ TOPA TUTAR
Türkiye, pek çok cephede birden sıkışma riskiyle karşı karşıya. Suriye’de; ABD ve Rusya, sınırımızın hemen yanında bir terör koridorunu ilmek ilmek örüyorlar. “Türkiye’nin PKK/YPG’ye saldırmayacağını” ABD’nin bölgedeki özel temsilcisi James Jeffrey açıklıyor. Peki, ülkeyi yönetenlerin bu vahim iddiaya karşı sesleri çıkıyor mu? Hayır. Ege’de; Yunanistan, Lozan’a aykırı şekilde, burnumuzun dibindeki adaları silahlandırıyor, kendisine ait olmayan adacıkları işgal ediyor. Ülkeyi 18 yıldır yöneten hükümetin Savunma Bakanı, bu durumun yeni farkına varıyor. Doğu Akdeniz’de; Fransa yanına AB’yi ve diğer bölge ülkelerini de alarak, bizi kıyılarımıza sıkıştırmaya çalışıyor. 18 yıllık iktidarın kifayetsiz Dışişleri Bakanı ise işini yapıp, diplomasiyle hasım azaltacağına, ülkemizin tapu senedi Lozan’la uğraşıyor. Azeri kardeşlerimizin çok güzel bir atasözü var: “Mazine gülle atsan, istikbal seni topa tutar.” 18 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Cumhuriyetimizle ve cumhuriyeti kuran kadrolarla kavga etmekten bıkmadılar.
Buradan Saraya bir kere daha altını çizerek söylüyoruz: Ülkemizi, dış politikada ve ekonomide içine düşürdüğünüz ateş çemberinden nasıl çıkaracağınıza kafa yorun. Uluslararası ilişkilerde yalnızlığımızı bitirip askerimizin üzerindeki yükü azaltmak için, başta Suriye, Mısır ve İsrail ile diplomatik ilişkileri derhal başlatın. Dışarıda işleri kolay kılmak için içeride gerginliği azaltın, dış politikaya ihvan gözlükleriyle bakmaktan ve dış politikayı iç siyasete malzeme etmekten artık vazgeçin. TBMM’yi milli meselelerin çözüm adresi haline getirin. Ama Saray, ülkeyi ve milleti rahatlatacak bu önlemleri almak yerine siyasi ömrünü uzatmaya çalışmakla meşgul… Koltuğunu korumak için her yolu mubah görüyor.
ABD’YE VERDİĞİ SÖZÜN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR
“Suriye’de artık PKK/YPG terör örgütüne saldırmayacağız” diye Amerika’ya söz veren Saray, 6 yıl önceki Kobani olayları üzerinden, içeride HDP’ye siyasi operasyon düzenleyerek bu rezaletin üstünü örtmeye ve “şahsım devletine” muhalefet edenlere gözdağı vermeye çalışıyor. 6 yıldır süren, Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olduğuna dair kararlar verilmiş, beraatlarla sonuçlanmış bir dava yeniden açılıyor. İnsanlar tutuklanıyor. Şimdi insan soruyor tabi 6 yıldır nerelerdeydiniz? 6 yıl boyunca bu devletin polisi, savcısı buna ilişkin suçlarla ilgili bilgileri, belgeleri toplayamadı mı?
Daha birkaç gün önce düğününden çıkıp, eşiyle apar topar saraya koşan Saray savcısının eliyle başlatılan bu siyasi operasyonun amacı gayet açıktır. Her şeyden önce “Borç alanın emir aldığını” ve bu çerçevede, PKK/PYD’ye ABD zoruyla verilen operasyon yapmama güvencesini gözlerden kaçırmak… İçeride zaten daralmış demokratik zemini daha da daraltmak, ülkeyi kutuplaştırarak yönetmek… Böylece siyaseten bitmiş ömürlerini mümkün olduğunca uzatabilmek. Ama bunları yaparken ülkenin bölünmezliğini ciddi ölçüde tehlikeye attıklarının da farkında bile değiller ya da umursamıyorlar. Ülkemiz bu müflis bezirgân siyasilerin elinde oradan oraya savruluyor.
Zamanında bazı Bakanların “Önüne yatarım” dediği Reza Zarrab’ın kuryesi, Amerika’da konuştu. Kurye, “Zarrab’ın Türkiye’de 800 milyon dolar rüşvet dağıttığını” açıkladı. İddiaya göre bu rüşvetin büyük bir kısmı tek bir kişiye gitmiş. Kim bu 10 milyonlarca doları alan kişi? MASAK ne yapıyor? Bu iddiaları araştıracak, Türkiye’de yürekli bir savcı yok mu? Neden dışarıda bir kez daha aleniyet kazanan bu iddialar, içeride yerli medyada yeterince yer almıyor?
Kirli bir medya düzeniyle, “Her türlü pisliğin üstünü örteriz” diye düşünüyorlar. Özgür medyayı ise baskıyla tehditle susturmaya çalışıyorlar. Müyesser Yıldız gibi basınımızın yüz akı bir gazeteci, halen içeride tutuluyor. En son Halk TV’ye beş gün ekran karartma cezası verdiler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Gerçekler er ya da geç; öyle ya da böyle, ortaya çıkıyor. Biz Halk TV’ye yapılan bu operasyonu bir kez daha şiddetle kınıyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.