CHP lideri Özgür Özel İzmir'de konuştu: 'Hiçbir kardeşimi satmadım, Tunç Soyer'i de satmam'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İzmir İl Başkanlığı binası önünde yurttaşlara seslendi. Özel, "Efendim Tunç Soyer kurultayda karşısındaymış. Özgür Özel gelip sahip çıkmazmış. Hiçbir kardeşimi satmadım. Tunç kardeşimi de satmam" ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyon kapsamında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dönemin bazı üst düzey bürokratları ve İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
157 kişi hakkında gözaltı kararı verilen soruşturmada 130 kişi gözaltında bulunuyor. Bu sabah, Tunç Soyer'in gözaltına alındığı anlar Emniyet Müdürlüğü tarafından servis edildi.
"DRON İLE ADALET ARANMAZ"
İzmir'de belediyeye yönelik operasyonun ardından CHP lideri Özgür Özel İzmir'e geldi.
Özel, İzmir İl Başkanlığı önünde yurttaşlara seslendi:
"Tatsız bir gündem ile İzmir'deyiz. Hiç şüphe yok şeklen baktığınızda niyet ortaya çıkıyor. Bir şafak operasyonu ve bugün gördük ki yüzlerce polis araçlarını, emin olun saatlerce uğraşarak verdikleri bir nizamla dron görüntüleri ile özel bir film prodüksiyonu gibi harekete geçişleri ve kişilerin onurlarını, haysiyetlerini zedeleyecek gözaltı görüntülerini servis ettiler. Maksat adalet aramak olsa dron ile adalet aranmaz adalet. Doğrunun peşindeyseniz algı operasyonlarına ihtiyacınız yoktur. Hiçbir yerel yönetici yargılanmaktan muaf değildir ama yeter ki yapılan iş hakkaniyete uygun olsun. O yüzden diyoruz ki yargılamalar TRT'den yayımlansın. Adil yargılansınlar, tutuksuz yargılansınlar diyoruz.
"İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCISI'NIN BÜTÜN PRATİĞİNİ BİLİYORUZ"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın bütün pratiğini biliyoruz. O Antalya Cumhuriyet Başsavcısının yetkisinde olan işi oradaki başsavcıya küfredercesine yapan Ankara'daki başsavcıyı paspas etmekten rahatsızlık duymayan, Kayseri'de başsavcının yetkisini tecavüzü kendinde hak gören bir hadsiz.
Dün sabah erken saatlerde yapılan iş İzmir Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının pratiğine, iş görüş biçimine özenmektir. Onu taklit etmektir. Şunu bilin, orada günü gelince hesap verecek bir siyasi aparat var. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı İstanbul gibi davranmaya devam ederse İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına nasıl konuşuyorsak nasıl muamele ediyorsak gelecekte nasıl muamele edecekse ona ortak olur. Bunu böyle bilsin."
"TUNÇ SOYER Mİ KAÇACAK"
"Eğer eğer gerçekten adaletin peşindeyse yandaş televizyon kanallarının haftalardır, aylardır söyleyeceği hedef gösterdiği, konuşturduğu İzmir AK Partili siyasetçilerin peşinde olduğu bir dosyayı açacağız, bakacağız, soruşturacağız diyorlarsa ellerinden tutan yok. Bütün imkanlar ellerinde. Ama yeter ki adil olsunlar.
Dün sabah gidip de gözaltına aldıklarından kim Tunç Soyer mi kaçacak? 3 sene, 4 senelik mevzularla kaçacak olsa 50 kere kaçar. Ne Tunç Soyer'in, ne İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu'nun ne diğer arkadaşlarımızın görev sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızın veremeyecekleri hesap yok. Bunun için akıllarını başlarına alsınlar.
Tutukluluk, tutuklama tedbiri istisnadır. Bir tutuklama yaparsam herkes diyecek ki tabii burada olması lazımdı. Kaçarken yakalanır, yurt dışına çıkarken yakalanır. Görevdedir. Elinin altında daha dünya kadar delil vardır. Birkaç gün o deliller karartılmasın diye tutulur başka. Görevde olmayan, bunca aydır, yıldır soruşturduğunuz, her birisi bir telefonla gelecek olanları sabah şafak operasyonuyla kollarına ikişer polis karşılarında kamerayla gözaltı görüntüleri bu yapılan işin de bir siyasi operasyon olduğunu, bir algı yönetimi olduğunu gösteriyor. Bunun için buradan açıklıkla şunu söylüyoruz. Biz sürecin ikinci günündeyiz."
"İZMİR'İN HAFIZASINDA BİR ŞEY VAR"
Bundan sonra İstanbul gibi yapacaksanız İstanbul'a nasıl mukabele ediyorsak aynı şekilde buraya mukabele ederiz. İzmir'in hafızasında bir şey var. İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu değerli büyüğümüz. 379 yılla 33 ayrı suçlamayla yargılandı. Her davet edildiğinde gitti. Her mahkemede aslan gibi oturdu. Kendisini savundu. Bir yandan İzmir'e hizmet etti. Bir yandan yargıya hesap verdi. Alnının akıyla. Bir gün bile ceza almadan o soruşturmadan çıktı. O günlerde AK Parti medyası İzmir'in AK Partili siyasetçileri neler söylüyordu.
O yüzden İzmir'in siyaset kültüründe soruşturulmak, hesap vermek ve aklanmak vardır. İzmir'in siyaset kültüründe tutuksuz yargılama vardır. Verilemeyecek hesap yoktur. İçlerinden verilemeyecek hesabı olan çıkarsa tutuksuz yargıladığın, şeffaf yargıladığın, savunma haklarını kısıtlamadığın, avukatlarla ailesiyle uğraşmadığın bir durumda herkes adaletiyle inanırsa sorulan sorulara cevap verilecek cevap yoksa kimse savcıya saldırmaz.
"BİR CHP'Lİ DİĞER CHP'LİYE YANLIŞ YAPARSA..."
Kimse hakime bir şey demez. Ama iftira, gizli tanık, şantaj, zulüm bunlara İstanbul gibi yeltenirse o zaman adalet aranmaz. Siyasetin aparatı olunur. Bir de işin bir hususu var. Bu yapılan işte neler konuşuluyor, neler konuşturuluyor diye bakınca şu görülüyor. Cumhuriyet Halk Partisini en güçlü olduğu yerde Cumhuriyet Halk Partisinin amiral gemisinde İzmir'de birbirine düşürebilir miyiz? Birbirlerini mi şikayet ettiler? O mu oldu, bu mu oldu? Hepsi hepsini inceliyoruz. Hepsi gözümüzün önündedir. Ben bir Cumhuriyet Halk Partili, bir CHP'liye yanlış yaparsa o yanlışı kendime yapılmış sayarım. Bu kadar açık söylüyorum.
"HİÇBİR KARDEŞİMİ SATMADIM, TUNÇ KARDEŞİMİ DE SATMAM"
Bu bir bu nifak tohumlarına, bu birbirine düşmelere dikkat edin. CHP birbirine düşerse o zaman amaçlarına ulaşırlar. Efendim adam neler yazdırıyor neler. Yani Cumhuriyet Halk Partisine ameliyat yapacak. Onu da basın üzerinden kendi trollerine şimdiden söylüyor. Efendim Özgür Özel kurultayda kendisini destekleyenlere ölümüne sahip çıkmış. Efendim Tunç Soyer kurultayda karşısındaymış. Özgür Özel gelip sahip çıkmazmış. CHP bu süreçte çok yara alırmış. Bizim ben 10 yaşında Bornova'da yatılıya gittim. 7 sene, 6 sene, 7 sene orada oturdum. Orada okudum. Her yaz eşimle, evladımla tatile giderken hala o yatakhaneden arkadaşlarımla tatile gidiyorum ben. Bizde rekabet olur. Tartışma olur. Kardeşlik hukukuna zeval getirmek olmaz. Hiçbir kardeşimi satmadım. Tunç kardeşimi de satmam. Buradan açıkça söylüyorum. Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisinin yönetimi, adil bir yargılama, tutuksuz yargılama, savunma hakkının kısıtlanmadığı, yargının bir operasyona alet olmadığı süreci dikkatle takip etmek üzere, nasıl Aziz Kocaoğlu'nun her duruşmada yanına oturduysam, Alaattin Yüksel bir yanında, ben bir yanında o dönemde grup başkanvekiliydim. Nasıl geldim oturduysam, Tunç Soyer'in de yanına otururum, süreci en yakından en samimi takip ederim."
"GÖNÜL BAĞI ZEDELENMEMELİ"
Buradan şunu söylemek isterim. Kooperatiflerle ilgili İzmir'de hepimizi üzen bir süreç devam ediyor. O kooperatif denemesi ve devamında yaşananlar hepimizi üzen bir süreç. Ben İzmir Büyükşehir Belediye başkanına ilk verdiğim talimatta, son verdiğim talimatta, bu kooperatif meselesinde mağduriyetleri ortadan kaldıracak adımları atalım ve buradaki sıkıntıdan kurtulalım. Bir talihsizlik, inşaat maliyetlerindeki fahiş artışlar, yanlışlar, hatalar, kusurlar, neyse. Varsa soruşturulacak kısımları ona da eyvallah. Kim bir kusur işlediyse, o da hesabını verir. Aman bu ne partinin sırtına yük olmalı, ne de İzmir'de Cumhuriyet Halk Partisi'yle İzmirliler arasındaki samimi gönül bağını zedelememeli. Bu süreci de en yakından takip ettiğimizi, bütün İzmirlilerin bilmesini istiyorum. Bu işin birileri tarafından istismar edilmesine, birileri tarafından partimiz aleyhine dönüştürülmesine, hiçbir yönüyle izin vermeyeceğiz.
"ASGARİ ÜCRETE BİR KATKI YAP"
Buradan son sözüm şu. Türkiye büyük sıkıntılarla uğraşıyor ekonomik olarak. Daha dün gece, dün gece bu basiretsiz yönetim doğalgaza %25 zam yaptı. Doğalgaza %25 zam yaptı. İstanbul'da yaptıkları operasyonun ekonomiye yükü 150 milyar dolar ve 6 trilyon lira. Bu para, bu para öyle bir para ki, asgari ücreti iyileştirin diyoruz. Devlet desteğiyle esnafa yük olmasın diyoruz. Orada lazım olan paranın tam 120 katı İstanbul operasyonunun ekonomiye yüküdür. 120 katı! Asgari ücrete bir katkı yap, şu asgari ücret 22'den 30'a çıksın diyoruz ya. Esnafa vereceği 6'şar bin lira, KOBİ'ye vereceği 6'şar bin lira desteğin 120 katını İstanbul'da harcadılar. Bütçenizden, cebinden yetmişer bin lira. Geçen yüz günde 10'ar çeyrek altın kaybetti Türkiye ekonomisi kişi başına.
O yüzden bu tip işleri Erdoğan diyor ya "Sırf İstanbul değil, başka yerlerde var" Gizlilik olan dosyadan kimsenin haberi yok. Erdoğan'ın maşallah hepsinden var. Burada yapacağı operasyon da bu tip işlerin de ekonomiye yükünü herkes göz önüne alsın. Bir kez daha söylüyoruz; adil yargılanma, şeffaflık, tutuksuz yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanmadığı bir süreçle Aziz Kocaoğlu nasıl yargı önünde aklandıysa, nasıl kendini ifade ettiyse bu süreç İzmir'in bir kazanım sürecidir. Başsavcı'ya, Sayın Başsavcı'ya söylüyorum: İzmir'in geleneğine, kültürüne, aldığınız eğitime, bulunduğunuz makamın gereğine uygun olarak adil olun. Akın Gürlek'le yarışan sonunda Akın Gürlek'le birlikte hesap verir. Bu kadar söylüyorum!"
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.