Semra Topçu’nun Youtube kanalında seçimden sonra Türkiye’yi ekonomik olarak nelerin beklediğini anlatan Karatepe, “Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarından anlıyoruz ki seçim sonrasına ilişkin hazırlıkları var ama bu hazırlıklar ekonomiyi iyileştirmekten ziyade vatandaşa ağır fatura çıkaracak hazırlıklar” dedi. Kredi kartları taksitlerine ve limitlerine sınırlama getireceğini hatırlatan Karatepe, hem vatandaş için hem iş dünyası hayat daha zor hale geleceğini vurguladı.

Kur artışını engelleyecek bir şey göremiyorum, diyen Karatepe “IMF ile anlaşma olur mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

Valla ben yakın zamana kadar böyle bir anlaşma olmaz diye açıklamalar yapardım, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki görüşleri gayet net. IMF konunda seçim meydanlarında söylediklerini hatırlıyoruz. Fakat sonra durdum, Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdiye kadar söylediklerinin tersini çocuğu kez yaptı. Hatırlayalım, Mısır meselesi; bundan beş yıl önce yerel seçimler varken, “Binali’yi mi seçeceksiniz, Sisi’yi mi seçeceksiniz” diye kampanya yürüttü. Yaklaşık bir ay önce “kardeşim Sisi” diye havaalanında kucaklaştı, dolayısıyla “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durduğu bir pozisyonu değiştirmez”i güçlü bir biçimde söyleyemiyorum.

IMF’ye gider mi, gidebilirler tabi. Yakın zamana kadar gitmez diye düşünüyordum ama Cumhurbaşkanı Erdoğan pragmatik bir siyasetçi, giderse de gider. Bunu da kamuoyuna açıklar yani. Gideli bilir mi, eğer bekledikleri yoğun sermaye girişi olmazsa, ben olmayacağını düşünüyorum. O zaman oturup düşünürler, biz başka ne yapabiliriz, diye. O zaman gidebilir.” 

Karatepe, genel seçimde mutsuz olan sandığa gitmek istemeyen seçmene şöyle seslendi:  

“Bende de oldu, sonuçta ben de seçmenim, siyasette geçmişim yeni. Son dört aydır siyaset kurumu içerisindeyim. Vatandaşta seçimle ilgili çok büyük bir beklenti vardı, seçimde iktidarın değişeceğine yönelik. Onun olmamasının yarattığı bir hayal kırıklığı var. Onun niye olmadığına ilişkin genel kamuoyunda kabul gören anlayış bende de var, yani muhalefet o süreci yanlış yönettiği için beklenen sonuç ortaya çıkmadı. Dolayısıyla “sandığa gidiyoruz ki ne oluyor” yaygın olarak var. Ama şunu unutmamak lazım bu seçimde bir tane iktidar seçmiyoruz, bu seçimde 81 bir il hatta aslında 1400 seçim bölgesinde 1400 tane farklı iktidar seçiyoruz. Yerel yönetim derken yerel bir iktidarı seçiyoruz. Dolayısıyla bunların büyük çoğunluğunda başarılı olma şansımız var, zaten önemli bir kısmı şu anda muhalefet partilerinde.

Yerel yönetimleri ben çok önemsiyorum çünkü AKP’nin yıllardır uyguladığı ekonomik program sonucunda derin bir yoksulluk oluştu. Orta sınıf kalmadı, herkes yoksul hale geldi. Yoksullaşan halkın yerel yönetimlerden beklentileri farklılaştı. Standart belediyecilik beklenmiyor. Seçim kampanyalarına baktığınızda hem bizim hem AKP’lilerin seçim vaatleri aslında sosyal program. AKP’liler ne diyor emeklilere şu kadar para vereceğiz diyor, ee iktidarsınız şimdi verin. Niye bekliyorsunuz seçim sonunu. İktidarda olsak biz yapardık, iktidar değiliz belediye kaynaklarıyla yapıyoruz onu da söylüyoruz.”