CHP bina değildir, bir misyondur

CHP bugün 97'nci kuruluş yılını kutluyor

Önündeki en önemli görev ise yapılacak ilk seçimde ülkenin yönetimine hakim olmak.

Ancak tam da bu anlamda belki bazı durumların hatırlatılması gerekiyor.

CHP’ye gönül veren milyonların eleştirilerine baktığımızda, Türkiye 18 yılı bulan AKP iktidarı döneminde kazanımlarından çok şey kaybetti.

Hatta bizzat CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, haklı olarak ’Türkiye yönetilmiyor, savruluyor’ diyor.

AKP İktidarı rejimi değiştirmekle, laikliğin içini boşaltmakla, Cumhuriyetin yerine Osmanlı’yı, Atatürk’ün yerine Abdülhamit’i getirmeye çalışmakla eleştiriliyor.

Peki CHP'liler bu eleştirileri yaparken CHP yönetimi bunları düzeltmek konusunda hangi davranışları gösteriyor?

- Malesef parti yönetimi, ‘Kendi kurduğumuz devletin başına kendimizden birini seçtiremeyiz’ güvensizliğine hapsolmuş bir anlayış içinde.

- Bu nedenle üçüncü seçimdir kendisinden olmayan birini kendi kurduğu devletin başına cumhurbaşkanı yapmayı tartışıyor.

İlkinde Ekmeleddin Ihsanoğlu aday gösterilmişti.

Kendisi bugün Cumhur ittifakının ve CHP’nin iptal etmek istediği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin destekçilerinden. CHP’liler bugün neyi eleştiriyorsa tam da onun karşısında siyaset izleyen MHP Milletvekili bir Recep Tayyip Erdoğan destekçisi.

CHP’nin bugünkü yönetiminin ikinci en büyük kendine güvensizlik davranışı 2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapma girişimiydi. Ve üçüncüsü de halen ve yine Abdullah Gül’ü önümüz seçimde CHP’nin adayı olarak tartıştırma durumu.

Bu durumda şu soru akla geliyor:

CHP’lilerin yukarıda sayılan eleştirileri Cumhurbaşkanlığı döneminde Atatürk’ü anmaktan bile imtina eden Abdullah Gül ile mi giderilecek. Ve Ekmeleddin İhsanoğlu olayından neden ders alınmadı?

Oysa CHP'nin değişmez lideri Atatürk ve onu takip eden genel başkanları İnönü, Ecevit ve Baykal dönemlerindeki gibi bir iddialı duruşa bugün ihtiyaç yok mu?

Mustafa Kemal Atatürk CHP’nin misyonunu, taa Sivas Kongresinde daha memleket düşman işgali altındayken ve o zaman devleti yönetmekte olan Osmanlı Hanedanı işgalcilerle işbirliği içindeyken belirlemişti. 9 Eylül 1923’de CHP’nin resmen kuruluşu işin sadece teknik bölümüydü.

Yani fikri hür vicdanı hür vatandaşlardan oluşan Türk milleti ile medeni millerler topluluğunun onurlu bir üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti.

işte CHP o nedenle bir bina değildir.

CHP 19 Mayıs 1919’dur,

CHP başından sonuna Kurtuluş Savaşıdır,

CHP Tevhidi Tedrisat Kanunudur,

CHP Tekke ve Zaviyelerin İlgasıdır,

CHP 1937’de laikliğin anayasaya girmesidir,

CHP 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış harekatıdır,

CHP 1 Mart 2003 Irak tezkeresinin reddedilmesidir.

CHP 31 Mart 2019 seçimleridir

CHP 30 Ağustos'tur, 29 Ekim'dir...

Ama asla Abdullah Gül değildir.

Şaban SEVİNÇ

Anasayfa

Politika