Seçimden sonra ilk grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben bir genel başkan olarak partimin sadece bugünü ve yakın geleceğini değil uzun hedefli yapısını düşünüyorum. Gemiyi sağlam limana götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi sağlam limana götüreceğimi herkes bilsin” mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu’nun bundan sonra ne yapacağı ise merak konusu.

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, son kulis bilgileri köşesinde aktardı. Erkin’e göre Kılıçdaroğlu bu hafta süreçte yaşananlarla ilgili soru işaretlerini gidermeye çalışacak, yeni yol haritasını/değişimi anlatacak… Kılıçdaroğlu, “Bazı gerçekleri paylaşacak”..

Aytunç Erkin’in ” Kılıçdaroğlu yol haritasını haftaya detaylandıracak” başlıklı yazısı şöyle:

Ankara… Geçen hafta… CHP Grup Başkanı Özgür Özel bir grup gazeteciyle sohbet eder ama yazılmamak kaydıyla. Özel iddialara göre şu cümleleri kurar:

“Ben şu anda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturuyorum, onu temsil ediyorum. Benim konuşmam, genel başkanlık adına çıkış yapmam doğru olmaz.”

Ancak…

12 Haziran’da SÖZCÜ’de okudunuz sonrasında da diğer gazetecilere yaptığı açıklamaları Özel’in. Söğüt-özü’nde (CHP Genel Merkezi) şaşkın olanlar, Özgür Özel’in yaptığı açıklamayı anlamaya çalışanlar vs… Dün de İsmail Küçükkaya’ya, “Olumlu, çok olumlu dönüşler aldım” dedi. Bu köşede okudunuz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Özel 30 Mayıs’ta, Beşiktaş’ta bir otelde buluştu! Yazımın ardından CHP’yi yakından takip eden önemli bir isim şu bilgiyi verdi:

“Bu görüşmenin ardından aynı gün İstanbul’da sohbet devam etti. O da Etiler’de bir et restoranında. Yaklaşık 3.5 saat yemek yendi. Yemek o kadar uzun sürer mi bilmem ama yemekten sonra mutlaka CHP konuşulmuştur!”

28 Mayıs seçiminin ardından isimleri genel başkanlık için geçen İmamoğlu ve Özel’in iki buluşmada ne konuştukları önemli. İmamoğlu da dün yazımı doğruladı ve şu cümleleri kurdu: Sadece Özgür Özel değil, Engin Altay, Engin Özkoç… Partide, Selin Sayek Hanım, partide aklınıza gelen herkesle o günden bu güne görüştüm. Hâlâ da görüşüyorum. Dün bile görüştüğüm partinin yöneticileri var. Sadece merkez yöneticileri değil, il yöneticileri, il başkanları, milletvekilleri, parti meclis üyeleri var. Zaten görüşüyordum, şimdi daha yoğun görüşüyorum. Çünkü ne demek istediğimi, fikirlerimi, düşüncelerimi, kamuoyuna açık olmayacak kısmıyla da, parti içi, aile içi görüşlerimi onlarla paylaşıyorum.”

“Bazı gerçekleri paylaşamıyoruz”

Dünkü yazımda bir tespit vardı. İmamoğlu çevresinin düşüncelerini aktarmıştım:

“AKP’nin kuruluşunda kurmay kadro Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener gibi isimlerden oluşuyordu. Şimdi de o dönem AKP nasıl yapmışsa, yeni bir planlama şart ve süreci yönetecek bir kadro lazım. Ekrem İmamoğlu illa genel başkan olacak diye bir durum yok. İki ya da üç genç isim, birlikte hareket eder ve kurultayı, yerel seçimleri planlarlar. Bir de CHP’yi yöneten kişi cumhurbaşkanı adayı olur algısı yanlış. Ekmeleddin ve Muharrem Bey örneğini biliyoruz. İmamoğlu neden 2028 adayı olmasın.”

Bu kulisin ardından 1999-2001 sürecinde Milli Görüş geleneği içinden doğan “Yenilikçi Hareket”in uzmanı bir isim beni aradı ve şu iddialarda bulundu: “Fazilet Partisi içinden bir ekip çıkarmışlardı. Bugün CHP’nin dışında, İYİ Parti, Deva ve Gelecek üzerinden de hamle yapmak isteyen ekipler var. Sanki 20 yıl öncesine benzer bir işleyiş var. Burada farklılık şu: Erdoğan yasaklanmış ve bunun üzerine oyun kurmuştu. Şimdi İmamoğlu için böyle bir durum yok ama olabilir.” Bu tespitleri de sizlerle paylaştım çünkü Türk siyasetinin pratiğine baktığımızda “oyun kurucuların” kim olduğunu konusunda zaman zaman yanılsamalar olabilir ve bu bilgiler de arşive geçmeli!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün grup toplantısında “Bireysel beklentilerden tümüyle arınalım. Değişimin önünü sonuna kadar açacağım” cümlesini kurdu ve “Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi limana sağlam götüreceğim” diyerek de kurultayda yeniden aday olacağının mesajını verdi.

Bu arada bir not daha…

CHP Genel Merkezi’nde şu cümleleri duyuyoruz: “Bazı gerçekleri kamuoyuyla paylaşamıyoruz. Mutlaka Kemal Bey zamanı gelince paylaşacaktır.”