Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun 2015- 2019 yılları arasında HDP'ye yönelik yürütülen siyasetin Kürt seçmeni nezdinde olumsuz görüşlere neden olduğunu vurguladı. Kürt seçmenin yaşananlardan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sandıkta cezalandıracağı görüşünün hakim olduğunu ifade eden Girasun, Güneydoğu Bölgesi'nde, AK Parti oylarının 8 puan azaldığını söyledi.

AK Parti içindeki Kürt Seçmeni ve Türk seçmeni arasında partiye yönelik rahatsızlığın aynı seviyelerde olduğunu belirten Girasun, "HDP'ye yönelik başlatılan siyasi süreçten sonra Kürt seçmeninin Erdoğan'ı sandıkta cezalandırma görüşü hakim. AK Parti söylemlerinin inandırıcılığı, artık AK Parti seçmeninde eskisi kadar karşılık bulmuyor. Fakat bu rahatsızlık terazide henüz iktidarı kaybetme korkusundan ağır basmıyor" dedi.

Muhalefetteki hiçbir partinin HDP ile yakınlaşma konusunda AK Parti'nin 2013 yılındaki politikalarına yaklaşamadığını belirten Girasun, seçmenin muhalefeti hala bir ceza aracı olarak gördüğünü ifade etti Girasun," Kürt seçmede 2013 eşiği var ama 2015- 2019 etkisi de var. Bu yıllar arasında yaşanan HDP'nin kapatılması durumu, belediyelere kayyum atanması ve vekillerin tutuklanması gibi olaylar Kürt seçmenini etkiledi. Bundan dolayı Kürt seçmeni muhalefeti hala bir ceza aracı görmekten öteye gidemedi" diye konuştu.

Kürt seçmenin Gelecek ve DEVA Partisi'ne karşı tutumlarını ve bölgedeki durumlarına değinen Girasun, seçim döneminde bu iki partinin ivme kazanacağını vurguladı. Girasun,"Artık bölgede DEVA ve Gelecek gibi iki siyasi parti var bölgede. Bu iki parti AK Parti'nin Kürt oylarına ve Türkiye'deki AK Parti'den rahatsız muhafazakar oylarına talipler. Türkiye'de AK Parti'ye oy veren seçmenlere baktığımız zaman AK Partili seçmenlerin ilk uğrakları daha çok Deva ve Gelecek partileri gibi duruyor. Ama bu iki partinin beraber siyaset meydanına çıkmamaları Kürt seçmende olumsuz bir algı oluşturdu. Eleştirdikleri konular ortakken neden beraber tek parti altında toplanmadılar? soruları sorulmaya başlandı. Bundan dolayı, bu partilerin seçimi kazanma durumunun olmayacağı bir algı var. Fakat seçim sürecinde bu iki partinin çok yüksek bir ivme kazanacağı kanaatindeyim" dedi.

MHP-AK Parti ittifakının siyasal alandan ekonomik yöne evrilmesinden sonra AK Parti içindeki muhafazakar kesimin AK Parti'den uzaklaştığını belirten Girasun, "2019 yerel seçimlerinde birçok il, AK Parti ve MHP içindeki muhafazakar kesimler, Cumhur İttifakı'na uğramadı. Bundan dolayı İmamoğlu'na HDP'nin oylarıyla değil , AK Parti'ye küsen muhafazakar oylarda kazandırdı" diye ifade etti.

Güneydoğu'da özellikle Diyarbakır'da AK Parti'nin 8 puan kaybettiğini vurgulayan Girasun, AK Parti'nin oy oranının yüzde 34'ten yüzde 26'ya düştüğünü kaydetti. Girasun şunları söyledi:

"AK Parti bir düşüş trendinde. Ama düşüş devam edecek. Önemli olan CHP'in bir çıkışı var. Kürt seçmeninin 3. partisi haline geldi. İyi Parti'nin bölgede artışı yok. Meral Akşener ve Mansur Yavaş Kürt seçmeninin içine sinerek oy vereceği aktörler değil. Kürt seçmede karşılığı olan isimler değil. Ama bölgede İmamoğlu anketlerde ilk sırada ardından Mansur Yavaş ve 3. sırada ise Abdullah Gül var"

Girasun, Millet İttifakı kanadında adı sık sık adaylar arasında geçen Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erdoğan'ın karşısına çıkan adaylar arasında az oy alan isim olduğunu söyledi. Girasun, Cumhurbaşkanlığı anketlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Erdoğan karşısında daha yüksek oy aldığını belirtti. Gül'ün Kürt seçmeni üzerinde antipati oluşturmadığını belirten Girasun, AK Parti seçmeninde ise sempati uyandırdığını ifade etti.