AİHM Başkanı 'İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez'

AİHM Başkanı 'İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez'

24. Dönem Hakim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Töreni'nde konuşan Spano, "İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir" dedi.​

AİHM Başkanı 'İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez'

24. Dönem Hakim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Töreni'nde konuşan Spano, "İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir" dedi.​

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan ilk AİHM Başkanı olan Spano'yu kabulü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün de hazır bulunduğu kabul, 45 dakika sürdü.

Türkiye Adalet Akademisinde düzenlenen '24. Dönem Hakim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Töreni'ne, AİHM Başkanı Spano'nun yanı sıra Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir ve AİHM Türkiye Hakimi Saadet Yüksel katıldı. 

Spano, törene katılan hakim ve savcı adaylarına verdiği insan hakları dersinin başında, kendisini davet eden Adalet Bakanı Gül ile Özdemir'e teşekkür etti.

AİHM Başkanı olarak ilk kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirten Spano, Adalet Akademisinde ders anlatmanın kendisi için önemli ve ayrıcalıklı bir etkinlik olduğunu vurguladı.

Konuşmasında, hukukun üstünlüğü ilkesinin altını çizen Spano, "Bu ilke, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminin kutup yıldızı. Bize yol gösteren, ileriye gitmemizi sağlayan parlak yıldız. Hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasi ve insan onuru temel ilkeleriyle birlikte bugünkü hukuki ve ahlaki temeli ortaya koyuyor" ifadesini kullandı. 

Spano, konuşmasında, iç hukuk sisteminde görev yapan hakimlerin, hukukun üstünlüğüyle yönetilen demokratik toplumların inşasında ve korunmasında oynadığı role dikkat çekeceğini kaydetti.

Bu yıl, 4 Kasım 1950'de imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 70. yılını kutladıklarını dile getiren Spano, "Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile ilişkisi uzun ve zengin bir ilişkidir. Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden olan Türkiye, 18 Mayıs 1954’te sözleşmeyi onaylayarak, ilk imza koyan ülkelerden biridir" dedi.

Geçen 70 yıl içinde çok önemli başarılara imza atıldığına işaret eden Spano, "Ancak, tabii ki çok net bir husus daha var ki o da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde öngörüldüğü şekliyle Avrupa Konseyinin değerleri, bugün aslında geçmişte olduğundan çok çok daha önemli" şeklinde konuştu.

'Ekonomik kalkınma ve refahın devamı için devletler hukukun üstünlüğüyle yönetilmeli'
Bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğü arasındaki ilişkinin temel alındığı ders anlatımında Spano, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne bakıldığında, hukukun üstünlüğünün, siyasi ve idari geleneklerle birlikte Avrupa ülkelerinin ortak mirasının bir parçası olarak görüldüğünü bildirdi.

AİHM Başkanı Spano, hukukun üstünlüğü bağlamındaki değerlerin, özellikle birey ile devlet arasındaki ilişkilerde, bireyleri keyfilikten korumaya odaklandığına dikkati çekti. 

Spano, hukukun üstünlüğüyle yönetilme ve bunun insan hakları açısından önemine ilişkin, demokratik toplumda, hukukun üstünlüğünün temelinde yatan ahlaki ideanın, insanın bireysel özelliklerine ve otonomisine duyulan saygı olduğunu dile getirdi.

Bu hususun sözleşmede de vurgu yapılan konulardan biri olduğuna dikkati çeken Spano, "Kişinin düşünce bağımsızlığını koruması ve beslemesi, yaşamını dilediği gibi yönetmesi, toplumsal sorumluluklarını anlaması, mutluluk, başarı ve iç huzuruna kavuşması için ve kişinin yaşadığı toplumun şeffaf, istikrarlı ve öngörülebilir olması, uyuşmazlık çözümünde bağımsız ve tarafsız mekanizmalardan istifade edilebilmesi hukukun üstünlüğü çerçevesinde kavramsal açıdan çok önemlidir" dedi.

Ekonomik kalkınma ve refahın devamı için devletlerin hukukun üstünlüğüyle yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Spano, "Toplumda yargının fonksiyonsuz olması, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının esas alınmaması sonucu, topluma yabancı yatırım çekilmesi mümkün olmaz" ifadesini kullandı.

Spano, hükümetin yetkisinin, kişilerin istek ve yetkileriyle değil, hukukla düzenlenmesi ve sınırlandırılması sonucunda, kanunların muğlak ve suistimale açık değil, açık ve anlaşılır olmasını gerektirdiğine işaret etti.

Kanunların, kanunları yapan kurumlardan farklı, bağımsız ve tarafsız kurumlarca yorumlanması ve uygulanması gerekliliğine işaret eden Spano, hukukun üstünlüğü çerçevesinde bu ilkelerin olmasına değindi. 

Spano, "İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur" dedi.

Yargının bağımsızlığı konusu
Konuşmasında, yargı bağımsızlığına da değinen Spano, hukukun üstünlüğüyle yönetilen devletlerde, mahkemelerin kesin ve bağlayıcı kararlarının istisnasız infaz edilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu. 

Spano, "Devletlerin, mahkemenin otoritesine saygı göstermesi, yargıya duyulan güven ve daha geniş yorumuyla hukukun üstünlüğü için kaçınılmaz ön koşuldur" şeklinde konuştu. 

Başkan Spano, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki tutuklamalarla ilgili AİHM'e Türkiye'den şikayet ve başvuruların olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Mahkemenin içtihadı çok net şekilde ortaya koymaktadır ki hakimlerin tutukluluğu çok ciddi bir gözetim altındadır. (FETÖ üyesi eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili) Alparslan Altan kararında söylenmiş olduğu gibi 5. madde çerçevesinde tutukluluğun hukuka uygunluğunda üç unsur gözetim altında olacaktır. Birincisi, yargının toplumda önemli bir rolü vardır çünkü adaletin garantörüdür. İkincisi, yargı mensuplarına koruma sağlanması gerekir çünkü ancak böylelikle bağımsız bir şekilde faaliyetlerini yerine getirebilirler. Üçüncü olarak da yargının, demokratik toplumda diğer erkler arasında önemli bir rolü vardır. Bu noktada erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını sağlayabilmek için mahkemenin yargı mensuplarını korunmasına özellikle dikkat etmesi gerekir." 

Bu konuda herhangi bir taraf tutmadığına işaret eden Spano, "Bu noktada, son kararlarda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinde kullanılan ifadeler, yüksek mahkemelerimiz arasındaki bu diyaloğa çok fazla uymuyor. Bu tartışılması gereken bir konu ve adli diyalog çerçevesinde bunu tartışacağımızı ifade etmek istiyorum" dedi.

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.