100. günde Saraçhane’de tarihi miting! ‘Direnişin başladığı yerde yine omuz omuzayız!’
CHP, 23 Mart günü İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının 100'ncü gününde Saraçhane'de "100 Karası" adıyla büyük bir miting düzenliyor. Onbinlerce yurttaş ise miting için alanda toplandı. Ekrem İmamoğlu alana gönderdiği mesajda "Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil milletimizdedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir" ifadelerini kullandı. CHP lideri Özgür Özel konuşmasına Nazım Hikmet'in 'Hürriyet Kavgası' şiiriyle başladı.
Silivri’de bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluğunun 100. gününde CHP, Saraçhane’de tarihi bir miting düzenliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "100 Karası" olarak adlandırdığı miting saat 20.30'da başlayacak.
Özgür Özel, sosyal medya hesabından miting için başlattığı yayına ise “Saraçhane'deyiz! Direnişin başladığı yerde, 100 kara gündeki 30. eylemde yine omuz omuzayız!” notunu düştü.
CHP'nin eski Genel Başkanı Hikmet Çetin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve tutuklu İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na destek için Saraçhane'ye geldi.
Çetin, alanda yaptığı konuşmada, "Hepimizin Genel Başkan'ın etrafında toplanmamız lazım, herkesin bunu yapması lazım" dedi.
Zafer Partisi ise mitinge katılmama kararı aldı. Ümit Özdağ "Bu bizim değil, CHP'nin mitingi" açıklamasında bulundu.
Yakın zamanda 'baba ocağına' dönen, CHP'ye tekrar katılan Muharrem İnce de Saraçhane'ye İmamoğlu'na destek için geldi.
DİLEK İMAMOĞLU: YİNE GÜÇLÜYÜZ, YİNE BİR ARADAYIZ
100 gündür Silivri’de tutsak edilen İBB Başkanı İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da vatandaşların yoğun ilgisi altında Saraçhane buluşmasında bir konuşma yaptı. “Yine çok güçlüyüz. Yine bir aradayız” diyen Dr. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bugün tam 100 gün oldu. Tam 100 gündür sevgili eşim Ekrem İmamoğlu tutuklu. Tam 100 gündür, Ekrem, evde bizimle birlikte değil. Çocuklarım, 100 gündür babalarından ayrı. Ekrem; ailesinden, anne-babasından, sevdiklerinden uzakta, dört duvar arasında bir zindanda yatıyor. Sizden, bizden hiç bu kadar ayrı kalmamıştı. Biliyorum; sizlerin, hepimizin ona özlemi artıyor, onun da size özlemi her geçen gün ağırlaşıyor. Bugün tam 100 gün oldu. Bir şafak vakti, Ekrem’i evimizde gözaltına aldılar. Bir eş, bir anne olarak, 19 Mart sabahını asla unutamam. 100 gün boyunca Ekrem’e, yol arkadaşlarına ve bizlere yaşatılanları asla unutamam. Ama asla unutmayacağım başka şeyler de var. Sizin desteğinizi, gençlerin mücadelesini, Türkiye’nin dört bir yanında haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sesini yükseltenlerin cesaretini asla unutmayacağım. Türkiye’nin umudu ve geleceği, bu cesarettedir. Cumhuriyetine, demokrasisine sahip çıkanların, adalet isteyenlerin haklı mücadelesindedir.”
“MİLLETİMİZİN VİCDANI BU ADALETSİZLİĞİ ASLA KABUL ETMİYOR”
“Yüz karası bu operasyonla, Ekrem’in de ifade ettiği gibi, Ekrem ve yol arkadaşları yargılanmıyor; cezalandırılıyorlar. 100 gün oldu, tam 100 gün. 100 gündür iddianamesiz, delilsiz, yalanlara ve iftiralara dayanan hukuksuz bir süreç yürütülüyor. Fakat cezalandırılanlar, sadece onlar değil. Eşlerinden ayrı kalan kadınlar, annelerinden koparılan masum evlatlar, evlatları demir parmaklıklar arasındayken gözüne uyku girmeyen anneler, babalar cezalandırılıyor. Ama artık yeter. Bu süreç derhal son bulmalı. Ekrem ve diğer tüm tutuklular, adil ve tutuksuz şekilde yargılanmalı. Bizler, bu hukuksuzluğa alışmayacağız. Haksızlığı, adaletsizliği asla kabullenmeyeceğiz. Alnımız ak, başımız dik. Yapılan hukuksuzlukları, yaratılan mağduriyetleri milletimiz görüyor. Ve milletimizin vicdanı bu adaletsizliği asla kabul etmiyor. Sonunda kazanan vicdan olacaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Verdiğiniz destek için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
İMAMOĞLU: “SARAÇHANE, MİLLETİN EVİDİR”
100 gündür özgürlüğünden edilen İmamoğlu’nun Silivri zindanından Saraçhane’ye yolladığı mektubu, alanı dolduran yüzbinlere ve ekranlarından takip eden milyonlara, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. İmamoğlu, mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili İstanbullular, yüreği vatan sevgisiyle çarpan, içi adalet ateşiyle yanan kıymetli hemşerilerim… Bir kez daha evinizde, Saraçhane’desiniz. Sizinle gurur duyuyorum. Hoş geldiniz. 100 gündür onurla, cesaretle sahip çıktığınız, darbe heveslilerine bırakmadığınız Saraçhane, milletin evidir. Tıpkı Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi, Saraçhane’de de ancak milletin seçtikleri görev yapabilir. Yetkiyi millet verir, millet alır. Seçilmiş belediye başkanlarını, bırakın kesinleşmiş mahkeme kararını, daha ortada iddianame bile yokken tutuklayıp, görevden almaya kalkanların hedefi, doğrudan millettir. Rakibini hukuk dışı yollarla saf dışı ederek seçim kazanma planları yapanların hedefi, doğrudan millettir.”
“ADALET VE HÜRRİYET İÇİN AYAĞA KALKAN BİR MİLLETİN KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ”
“Onlar, seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirmenin peşindeler. Onun için milletimiz, 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. 100 gündür meydan meydan artarak yükselen adalet talebiyle vatanına sahip çıkıyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet herkesten büyüktür. Mühür, kendini sultan zannedenlerde değil, millettedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir.”
“100 GÜN DE OLSA 1.000 GÜN DE OLSA FARK ETMEZ…”
“Sevgili hemşerilerim; ben, Silivri zindanında, geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum. 100 gün de olsa 1.000 gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım müddetçe, kendimi esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen, milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır. Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün, etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır.”
“BENİ GÜÇLÜ VE CESUR KILAN MİLLETİMİN GÖNLÜNDE SAHİP OLDUĞUM O EŞSİZ, O PAHA BİÇİLMEZ YERDİR”
“Ben, 19 Mart’tan önce İstanbul’un sokaklarında meydanlarında, çarşılarında pazarlarında hangi duygularla dolaşıyorsam, buradan çıktığım gün de aynı duygularla dolaşacağım. Hemşerilerim daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Ben, 19 Mart’tan önce Türkiye’nin dört bir yanında, her siyasi görüşten, her köken ve inançtan vatandaşımın gözlerinin içine nasıl bakıyorsam, buradan çıktığım gün de öyle bakacağım. Vatandaşlarımız da daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, yine öyle karşılayacaklar. Beni güçlü ve cesur kılan işte budur; milletimin gönlünde, vicdanında sahip olduğum o eşsiz, o paha biçilmez yerdir.”
“HER KOŞULDA MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİM”
“Yaptıkları hiçbir zulüm, beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak. Sizlerden aldığım güçle, her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız, mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Ve hep birlikte başaracağız. Türkiye; herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güçlü ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.”
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞMASINA NAZIM HİKMET'LE BAŞLADI
CHP lideri Özgür Özel konuşmasına Nazım Hikmet'in 'Hürriyet Kavgası' şiiriyle başladı.
Özel "Özgür Özel, konuşmasına Nâzım Hikmet şiiriyle başladı:
"Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır." dizelerini okudu.
ÖZGÜR ÖZEL: OMUZ OMUZAYIZ!
Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Bundan tam 100 gün önce Erdoğan televizyonların karşısına çıktı. Sizin 4. eylem gününüzdü. Dedi ki 1 ay sonra birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ey Erdoğan, bu sözden beri 3 ay geçti. 100 gün geçti. Biz bugün ailelerle beraberiz. Omuz omuzayız. Birlikteyiz. Kimsenin kimseden gözünü kaçıracak hali yok. Biz birbirinin gözüne değil, birbirimizin emanet evlatlarına bakacak kadar kardeşiz.
Bu meydan birilerinin sandığı gibi bir siyasi partiye bir görüşe ait değildir. Burası milletin meydanıdır. Demokratların meydanıdır. Bu meydana gelen herkes bilir ki bu meydanın ötekisi yoktur, itilen kakılan yoktur. Kurtuluş yok tek başına!
19 Mart akşamı tek başına kurtulmayacağımızı, hep beraber mücadele edeceğimizi bilerek, sadece Ekrem Başkan'a değil, tüm belediye başkanlarımıza, bütün genel başkanlara, siyasi tutsaklara özgürlük isteyerek bir araya toplandık. Bizim arkadaşlarımız belki zindandalar ama moralleri yüksek. İnanıyorlar biz haklıyız biz kazanacağız. Onları zindanlara atanlar saraylarda oturuyor ama korkuyorlar yerin yedi kat dibindeler. Kaybedecekler!
Bu darbenin başında bir cunta başkanı var. Milletin Cumhurbaşkanı olarak seçtiği Recep Tayyip Erdoğan artık cumhurbaşkanı değil, cunta başkanıdır!
Bu millet bu darbeye direndi. Özgürlüğünüz, iradeniz için direndiniz. Siz cumhuriyet tarihinin en büyük mücadelesini ortaya koydunuz. Sizlerle gurur duyuyoruz.
Ey Akın Gürlek, ey Erdoğan, gel şu Saraçhane'ye bir bak. Bu ülkeyi teslim olanlar değil, direnenler kurdu. Ey Erdoğan, biz korkuyu evde bıraktık.
Buradan kimler geldi, kimler geçti. Erdoğan bu binada başkanlık yaptı. Bir gün evine, evinin kapısına, eşinin evladının yanında kapısına polis dayanmadı. Bir gün tutuklanmadı. Tutuksuz yargılandı. Kapıdan çıktı, meydana geldi, millete seslendi, davulla zurnayla cezaevine gitti. Erdoğan bir gün gözaltında olmadı. TRT ekranlarında hakkında, ailesi hakkında bir gün iftiralar yayınlanmadı. Bırak pankartların yasaklanması cezaevinde şiir albümü çıkardı, şiir kitabı yazdı. Bugün kendisine yapılmayan her şeyi, rakibine, rakibinin ailesine yapıyor.
Erdoğan'a sesleniyorum. Ekrem Başkanın resminden, sesinden korkuyorsun. Ancak korkunun ecele faydası yok. Onun bir vesikalık resmine yenileceksin. Sen gideceksin, Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olacak!
Buradan sana açıkça meydan okuyoruz. Bin yerde operasyon yapsan, bin yerde direneceğiz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.