Zihni Erdem'den siyasi bellek kitabı: 'CHP'nin Üzerindeki Eller'
Ankara gazeteciliğinin deneyimli isimlerinden, 1990'lardan itibaren sol siyaseti izleyen Zihni Erdem'in, "CHP'nin Üzerindeki Eller" isimli kitabı raflardaki yerini aldı. Özellikle son 25 yılı sarsıcı bir üslupla irdeleyen kitap okuyucuya, "Biz bunların hepsini yaşadık mı?" sorusunu sorduruyor.
Başkent Ankara'nın siyasi muhabirlerinden gazeteci Zihni Erdem'in yaklaşık üç yıllık bir çalışmanın ürünü olan hacimli kitabı "CHP'nin Üzerindeki Eller" İmge Yayınları'ndan piyasaya çıktı.
Sol siyasetin son 25 yılına mercek tutan Erdem; özellikle 1 Mart 2003 tezkere süreci ve sonrasında CHP'ye yönelik siyasi kuşatmayı irdeliyor. 2025'te Ekrem İmamoğlu operasyonları sonrası içinden geçilen direniş sürecine ilişkin de kitabın finalinde önemli tespitler yer alıyor. Erdem yaşananları, CHP üzerindeki elleri kısaca, "teslim alınma" ve bu ellere verilen tepkiyi de "direniş" olarak nitelendiriyor.
Özellikle 1 Mart tezkere süreci ve sonrasında CHP'ye yönelik operasyonları sarsıcı bir üslupla irdeleyen Zihni Erdem'in kitabı okuyucuya, "Yahu biz bunların hepsini yaşadık mı?" sorusunu sorduruyor.
Kitabın kronolojik akışında Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel, "lider profili" olmalarının ötesinde kendi dönemlerindeki icraatları ve karşı karşıya kaldıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik tutumlarıyla irdeleniyor. Bu bakış açısı da, "bir kişiyi veya dönemi kendi öznel koşulları içinde değerlendirmek gerekir" çerçevesindeki hakkaniyetli tutumu destekliyor. Kim ne demişse veya o döneme ilişkin yapılan yayınlar kaynağından yapılan yüzlerce alıntı ile desteklenerek hem bilimsel bir metod izleniyor hem de bir bellek/hafıza tazelenmesine yol açılıyor.
Ancak benim kanımca Kemal Kılıçdaroğlu dönemine tutulan projektör, aktarilan belgeler ve titizlikle başvurulan alıntılar hem "Teslimiyetçi Genel Başkan" silüetinin net bir şekilde ortaya çıkmasına yol açıyor; hem de "eksen kayması" ve "sağa sapma" gibi söylemlere haklılık kazandırıyor.
Bu çerçeveden bakıldığında genelde Türk siyaseti üzerindeki, özelde ise CHP üzerindeki ellerin/kuşatmaların dış etmenler kadar "içteki" yardımcı figürlerle de ikmal edildiği ortaya çıkıyor. Kılıçdaroğlu dönemindeki "sağdan devşirme siyasetçiler/danışmanlar" bölümü başlı başına, "Siyasetin doğası gereği istemli/istemsiz yer yer manevralar olabilir. Ancak bu kadar da yalpalama olmaz, olamaz" dedirten cinsten gerçekten.
Merak edenler için kitabın içeriğine yönelik bazı başlıkları/bölümleri şöyle sıralayabilirim:
*1 MART'A GÖTÜREN SÜREÇ: 2002 yılında Irak’ı işgal kararı alan ABD, önce ekonomik krizlerle zayıf düşen fakat buna karşın işgale karşı direnen Bülent Ecevit’in koalisyon hükümetinden kurtuldu. Erken seçime sürüklenen Türkiye’de ABD’ye destek sözü veren Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP iktidar oldu.
*AKP İKTİDAR OLDU: AKP iktidar olur olmaz ABD’nin işgal ile ilgili talepleriyle karşılaştı. ABD işgalde Kuzey’den açacağı cephe için 62 bin kişiden oluşan birliklerini, Türkiye’nin en hassas bölgesi olan Güneydoğu Anadolu’ya yerleştirmeyi planlıyordu. Ama ABD askerlerinin Türkiye’ye girişi TSK’daki Atatürkçü subaylar, TBMM’deki muhalefet ve AKP’nin kendi içindeki vicdanlı itirazlara takıldı. Tarihi 1 Mart tezkeresi ret edildi. ABD de planını değiştirdi. Maliyeti artmasına rağmen Irak’ı işgalden de geri durmadı. Ama Türkiye’de kendisine karşı direnenleri de hiçbir zaman unutmadı! TSK içindeki Atatürkçü subaylar ile CHP yönetimini tasfiye kararı aldı.
*BİTMEYEN TÜZÜK KAVGALARI KILIÇDAROĞLU'NA YARADI:
Genel Başkan Baykal ile Genel Sekreter Önder Sav arasında tüzük konusundaki ayrılık da bir bakıma CHP’de Genel Başkan değişikliğinin gerçekleştirilmesini kolaylaştırdı. Sav’ın desteği ile Genel Başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi ABD ve AB’nin istediği çizgiye çekmeye çalıştı. TESEV ile düzenlediği toplantılarda partinin mevcut politikalarını ve çizgisini sorgulamaya başladı...
*"YENİ CHP" SÖYLEMİ VE REDDİ MİRAS: Bu çalışmaların sonucunda “Yeni CHP” söylemini benimsedi. “1930’ların CHP’si değiliz” diyerek reddi miras yaptı. Kılıçdaroğlu, silah bırakmadığı halde MİT üzerinden de olsa PKK ile masaya oturulmasına karşı çıkmadı. Çözüm kapsamında, Anayasa’dan “Türk Milleti” kavramının çıkarılmasını istedi. Bu dönemde Ermeni iddiaları için de “Büyük felaket” ifadesi kullanıldı…
*KILIÇDAROĞLU KİLİN YANINDA DURDU Kılıçdaroğlu’nun söylemi ile “CHP’nin en büyük dönüşümünü” yaşadığı bu dönemde, AKP ise iktidara iyice yerleşti. 2010’daki Anayasa değişiklikleriyle yüksek yargıyı “tam kontrol” eden bir yapı oluşturdu ama ortağı Gülen Cemaati ile arasında dershanelerle başlayan sorunlar çıktı. Karşılıklı hesaplaşmaya dönüşen bu kavgada, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP Cemaatin yanında durdu. İktidar kavgasını kaybedeceğini anlayan Cemaat de 15 Temmuz 2016'da silahlı darbeye kalkıştı. Bu girişim Fethullah Gülen Cemaatinin (halen de devam eden) devletten tasfiyesiyle sonuçlandı.
*CHP'DE ÖZGÜR ÖZEL VE DİRENİŞ DÖNEMİ: 14 -28 Mayıs 2023 seçimlerine Millet İttifakının adayı olarak giren Kılıçdaroğlu ikinci tura kalan seçimi kaybedince sonrasındaki kurultayda genel başkanlığı da kaybetti. Yeni genel başkan Özgür Özel’in yönetiminde bir yıl sonra yapılan yerel seçimlerde CHP büyük bir başarı ile 1989’dan sonra ilk kez 1. parti oldu. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Mersin, Aydın, Balıkesir, Denizli, Manisa gibi birçok büyükşehirde belediye başkanlıklarını kazandı.
*YUMUŞAMA/SİLKELEME: Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Özel ile temasa geçerek kendisinin yeniden seçilmesini öngören bir Anayasa değişikliğine yeşil ışık yakıp yakmayacağı noktasında nabız yokladı. CHP’den beklediği yanıtı alamayan Erdoğan, CHP’ye karşı sertleşti. İktidar bürokrasisine CHP’nin elindeki belediyelerin “silkelenmesi” talimatı verdi. Bu talimatın sadece belediyelerin mali olarak sıkıştırma anlamına gelmediği kısa bir süre sonra ortaya çıktı.
*İMAMOĞLU OPERASYONLARI: CHP’nin gelecek seçimlerdeki potansiyel cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diploması iptal edildi ve sonra tutuklandı. Bununla da kalmadı, Özgür Özel’in seçildiği kurultayda “şaibe” olduğu gerekçesiyle iptali için dava açıldı.
A. Rezzak Oral
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.