Uyuşturucu dosyasında polis müdürünün 30 yıl hapsi istendi
Edirne Emniyet Müdür Yardımcısı Zeki Ağsakal'ın da aralarında bulunduğu uyuşturucu soruşturmasında savcılık polis müdürüne 30 yıl hapis istedi.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve uyuşturucu ticareti yapan bir şebekeyle bağlantısı olduğu iddiasıyla Edirne Emniyet Müdür Yardımcısı Zeki Ağsakal'ın da yer aldığı dört kişilik suç örgütüne ilişkin soruşturmada savcılık polis müdürüne 30 yıl hapis istedi.
T24'ten Tolga Şardan'ın haberine göre Ağsakal, hakkındaki yargılama çerçevesinde ev hapsinde ve yurt dışına çıkış yasağı var. Devam eden yargılamada ise önceki hafta yeni gelişme yaşandı. Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada savcı, sanıklara yönelik esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Sanık Zeki Ağsakal'a 180 adet işlemle 643.000 TL para gönderilmiş
Savcı, mütaalasında Ağsakal hakkında şu görüşleri verdi:
"(...) Sanık Birol Eroğlu'nun beyanları doğrultusunda soruşturmanın genişletildiği, sanıklardan Serkan Aydoğdu ve Zeki Ağsakal'ın kamera kayıtlarında Edirne ilinde beraber görüntü verdiklerinin tespit edildiği, fiziki takip yapılması ile de sanıkların Edirne'nin çeşitli mekanlarında beraber oturdukları ve aralarında konuştuklarının tespit edildiği,
"Yine sanık Birol'un beyanları doğrultusunda yapılan araştırmada, sanık Serkan Aydoğdu'nun sanık Birol Eroğlu'na verilmek üzere, sanık Birol'un yakınları üzerinden para göndermiş olduğunun tespit edildiği, sanık Serkan Aydoğdu'nun da sanık Zeki Ağsakal'a 180 adet işlemle 643.000 TL para göndermiş olduğunun tespit edildiği,
Sanık Birol'un uyuşturucu maddelerle yakalanmış olduğu aracı, daha önce sanık Zeki Ağsakal'ın bulmuş olduğunu ve sanık Birol'un yakalanmasını ardından da sanık Zeki Ağsakal'ın Birol'a avukat temin işine giriştiği hususunda tanık beyanlarınca ispatlandığı (...)"
'Ele geçirilen uyuşturucu maddelerin ithalini sağladıkları sabit'
Savcı, mütalaasında sanıklar hakkındaki iddiaların delillerle ortaya konduğuna dikkati çekti. Mütalaada şöyle denildi:
"(...) Edirne İl Emniyet Müdürlüğü'nde müdür yardımcısı olarak görev yapan sanık Zeki Ağsakal'ın, sanıklar Serkan, Ahmet, Birol ile aralarında bir ilişkinin bulunduğunu dosya kapsamındaki deliller ile ortaya konduğu, bu hususun kamera kayıtları, tape kayıtları, sanık beyanları ile uyumlu olduğu, her ne kadar sanık Zeki Ağsakal, diğer sanıklar münasebetini kabul etmemekle beraber sanık Birol Eroğlu'nun suç tarihinde yakalattığı uyuşturucu maddelerle alakasının bulunmadığını beyan etmiş ise de, sanıklar Birol, Serkan ve Ahmet'in dosya kapsamı ile uyumlu samimi beyanları dikkate alındığında sanık Zeki'nin savunmasını suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun, dolayısıyla tüm sanıkların çeşitli roller ile bir araya gelerek birlikte suç işleme kastıyla söz konusu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin ithalini sağladıkları sabit olduğundan (...)"
20 yıldan 30 yıla kadar hapis istemi
Mütalaasında sanıklar hakkında çeşitli cezalar talebinde bulunan savcı, Ağsakal hakkında TCK'nın 188/1. maddesi hükmü gereğince 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istedi. Ayrıca, savcı, 2 bin günden 3 bin güne kadar da adli para cezası verilmesi gerektiğine mütalaasında yer verdi.
TCK'nın 188/1. maddesi hükmü şöyle:
"Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır."
Ağsakal'ın savunması: 'Serkan'a iyilik yaptım, beni kurban etti'
"(...) Ben önceki ifadem de belirttiğim gibi çocuğum burslu olarak okula gitmiştir. Okul ücreti 15.000 liradır. Bundan yaklaşık on sene önce Serkan'ın amcasının oğluna kefil oldum. Bundan yaklaşık üç yıl önce kapanma şekli bellidir. Benim aracı olduğum amcasının oğlu da çağırabilir. Bir kısmını cebimden annemin hesabından ödediğim para bana takdim edilmiştir.
Ben Edirne'ye gelmeden 2 - 3 yıl önce bu iş kapandı, oğlumun adına açılan şirkette bellidir. Bu konulardan önce çocuğumun adına 500 bin lira kredi çektim. Arabalar alındı nasıl alındıkları da bellidir. Oğluma İş Bankası'ndan kredi çektik. Oğluma şirketi kurdum, orası kendi kendine ödüyordu. Serkan'a iyilik yaptım, güvendim. Beni bu olay nedeniyle kurban etti, bizim buydu içerisinde üç tane arası yapıldı. (...)"
'Zeki Ağsakal'ın konumundan yararlanmak istiyorum'
Davada yargılanan sanıklardan Ahmet Uygur, savcılık mütalaasına yönelik yaptığı savunmada ilginç bir talepte bulundu. Uygur, ev hapsinde bulunan polis müdürü Zeki Ağsakal'ı suçlarken, kendisinin de Ağsakal'ın yararladığı hukuki durumdan yararlanmak istediğini açıldı.
Savunmasında şöyle konuştu Uygur:
"(...) On bir aydır tutukluyum. Tutuklu olduğum aynı dosyada sanık Zeki Ağsakal ev hepsinde durmaktadır. Aynı konumda olduğumuzdan dolayı ben de aynı şekilde aynı hükümlerden yararlanmak istiyorum. Serkan Aydoğdu'nun ilk ifadesinde amcasına Zeki Ağsakal 500 bin lira TL senet borcu varken, bu borçu ödeyemezken, Zeki Ağsakal 500 bin lira senet borcunu üstlenip, kısa bir süre geçtikten sonra oğluna oto galeri açıp, özel okullarda okutma gibi kısa dönemde devletimizin 25 bin lira maaş vermesi sonucu yapılamaz.
Zeki Ağsakal burada masum değildir. Zeki bu işi yapmıştır, ben namusum ve şerefim üzerine yemin ederim, benim bu bu işten gelirim yoktur. Bin Euro en başta para aldım ve bu parayı Serkan Aydoğdu'ya iade ettim. Ben iki insanı birbiriyle tanıştırdım, bunun haricinde iki ortaklı olan işim vardı. Elimden gitti. Oğlum otizim hastasıdır, okuldan aldım, eğitimini yaptıramıyorum. Suçumu kabul ediyorum. İki kişiyi tanıştırdım. Ben kendimden yol açıp kaçakçılık işi yapmak istiyordum. Uyuşturucu işi yapmak istemedim, uyuşturucu ile ilişiğim yoktur. (...)"
İl müdürü görevden alındı
Önceki Bakan Süleyman Soylu döneminde Edirne Emniyet Müdürü yapılan Mustafa Alçalar, bu olayın ortaya çıkmasının ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın kararnamesiyle görevden alınarak merkeze çekildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.